• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Çift yürek tek ses

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.05.2015, 00:00
Kadına yönelik şiddet sadece kadınları ilgilendiren bir sorun mu? Erkeklerin sevdikleri kadınları, çocuklarının annelerini sudan sebepler öne sürerek öldürmeleri, yalnızca kadınların tartışıp, çözüm bulacakları bir konu mu?
Cevabın "hayır" olması gerekiyor ama ne yazık ki erkekler bu konuyla pek alakadar değiller. Erkeklerin çoğu, içinde "kadın" geçen her konunun kendilerini ilgilendirmediğini düşünürler. Onlara göre esas meseleleri memleket meseleleridir. Vatanı-dünyayı kurtarmak vs.
Ne var ki memleketi kurtarmanın yolu, kadınların sesine kulak vermekten geçer. Kadını "öteki" diye küçümsedikçe, örseledikçe, yaşamı ona dar kıldıkça, aslında en büyük kötülüğü kendilerine yapmış olduklarının farkına bile varmazlar.
Evet, ataerkil sistem kadına acı çektiriyor, hatta hunharca yok ediyor ama bunu yaparken erkekleri de "erkeklik" yükünün altında ezerek yok ediyor.
KADIN VE ERKEK SORUNU
İçinde "kadın" geçen her sorun, erkeği yakından ilgilendirmeli. Kadınlar erkekler tarafından tacize, tecavüze uğrar, öldürülürken erkeklerin sessiz kalması nasıl mümkün olabilir ki!
Kadınların evin içine hapsedilip üretim dışında bırakılmaları ve erkeğin eline bakmaları erkeklerin işine gelebilir mi? Gelmemeli. Gelmiyor da zaten.
Kadınların siyasetin dışında kalmaları, Meclis'te yeterince temsil edilmemeleri, kabinede yer almaları erkeklerin savunacağı ve sevineceği bir durum olmamalı. Olamaz da.
Ama işte kadınların hayatın her alanında erkeklerle eşit haklara sahip olmaması sadece kadınların ve "bazı erkeklerin" umurunda.
Bugüne kadar da bu konuya sadece feminist diye nitelendirdiğimiz kadınlar ve kadın örgütleri ve feministlerden yana olan erkekler kafa yordu. Toplantılar, paneller düzenleyerek, dergiler çıkararak, kitaplar yayınlayarak, yürüyüşler yaparak soruna gündeme taşıyıp çözüm bulmaya çalıştılar.
Ama tek başına kadınların, hem de bir avuç kadının ve tek tük erkeğin mücadelesi yeterli olmuyor. Gücü elinde tutan erkekler sorunu görmezden geldikçe ve durumun vahametini kavramadıkça bir yere varılamıyor. Üstelik durum her geçen günden daha kötüye gidiyor.

BİRLİKTE MÜCADELE
Bir kez daha altını çizersek; kadınların hayatın her alanında erkeklerle eşit haklara sahip olması, kadın-erkek hepimizin sorunu. Dolayısıyla bu sorun sadece kadınlar tarafından tartışılarak çözülecek sorunlar değil. Bu nedenle kadın kadına tartışma ve paneller düzenlemek yerine, erkeklerin de katılımını sağlamak gerekiyor.
Örneğin geçtiğimiz günlerde "Haklı Kadın Platformu" tarafından "Kadınlar İçin Tek Ses" başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe kadın sivil toplum örgütleri, siyaset, iş ve sanat dünyasının kadın temsilcileri katıldı. Kadın milletvekilleri ve adaylarının katıldığı panelleri ise gazeteci televizyon sunucusu İsmail Küçükkaya yönetti.
Bir kadın da yönetebilirdi elbette ama seçilen isim, televizyon programında kadın sorunlarını sürekli dile getiren, kadının gücünden ve öneminden söz eden, olaylara kadın bakış açısıyla bakan bir erkek.
Her ne kadar bazı konuşmacılar ve dinleyiciler, paneli bir erkeğin yönetmesini eleştirerek, artık sadece kadının sesinin ve sözünün çıkması gerektiğini belirttiyse de, bu sesin daha güçlü ve dinlenilir olması için, bunu gerçekten isteyen erkeklerle birlikte yola çıkmamız şart. Haklı mücadeleyi sadece kadın kadına değil, erkeklerle omuz omuza vererek sürdürebiliriz zira. O zaman sonuca daha çabuk ulaşabiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA