Bugün AK Partili Bülent Arınç söyledi, yarın da bir başka partinin bir başka erkek milletvekili söyleyebilir. Her ne kadar Bülent Arınç "kadına yönelik şiddet" konusunda sabıkalı olsa da yalnız değil. Meclis'in çoğunluğunu oluşturan ve bir bakıma kadınların koltuklarını gasp eden erkek milletvekillerinin çoğu, kadınların, erkeklerin olduğu ortamda susması gerektiğini düşünüyor.
Anneler veya Kadınlar Günü'nde veya gündem kadınlardan yana olduğunda kadınları "başlarının tacı" yapan erkekler, hatta seçim zamanı kadınların da aday olması gerektiğini söyleyenler aslında "kadının yerinin evi" olduğunu düşünüyor. Vekillik koltuklarını kadınların doldurmasından hiç hoşlanmıyorlar mesela. Hele Meclis Başkanı veya başkan vekili olmalarını, oturum yönetmelerini kadınların tepkilerinden çekindiklerini için seslendirmeseler de hiç istemiyorlar. Bir kadından emir almak hiç hoşlarına gitmiyor. Kadının susmasını isteyen bir erkek olarak kabullenemiyorlar bir kadının kendisine söz hakkı vermesini.
BİR ERKEK OLARAK
Bu yüzden öfkeliler. Bu yüzden sinirlendiklerinde gerçek duyguları açığa çıkıveriyor. Bülent Arınç'ın bir kadın vekile "Bir kadın olarak sus" demesinin altında bir başka kadın vekilinin oturum yönetmesine duyduğu öfke var aslında. Kadının sözünü, bedenini, giyim tarzını, yaşam biçimini, kısaca, kadının siyasette ve toplumda var oluşunu sorgulayan, kadınları kendi yaşam tarzının ve ideolojisinin kalıpları içine sokmaya çalışan "zihniyetin" temsilcisi ve sözcülerinden biri Bülent Arınç ve onun gibi düşünen pek çok erkek vekil. O yüzden başka partilerin erkek vekillerinin Arınç'a tepkileri bana inandırıcı gelmiyor.
Başka partinin vekili diye kızıyorlar. Biliyorlar ki ve biliyoruz ki, büyük çoğunluğu kadınları sevmiyor. Kadınların konuşmalarını değil, susmalarını ve ancak kendileri izin verdiğinde konuşmalarını ve mümkünse az konuşmalarını istiyorlar. Görüş bildirmelerine ise acayip sinir oluyorlar. Erkeklerin bilmediğini kadınlar bilecek değil ya. Ellerinden gelse kadınları eve hapsedecekler ama edemiyorlar işte. Kadınlar konuşuyor. Konuşacaklar. Kadınlar, kadın olarak "susmayacaklar".
TEPKİLER DİNMİYOR
Dünden beri sosyal medya yıkılıyor. Her yerde Bülent Arınç'a tepki var. Kadın örgütleri ayakta. Birbiri ardına bildiri yayınlıyorlar. "Arınç zihniyetine" karşı "her zaman her yerde" susmayacaklarını dile getiriyorlar. Örneğin KA.DER Yönetim Kurulu "Ne Arınç ne de temsil ettiği zihniyet kadınları susturamaz!" diye açıklama yaptı. "Bugüne kadar susmadık, bundan sonra da susmayacağız, ne dediğimiz anlaşılıncaya kadar sesimizi daha fazla, daha gür çıkaracağız" dedi.
Demeliler. Hatta Meclis'teki bütün kadın milletvekilleri, bütün partilerin kadın kolları başkanları, başta Arınç'ın eşi olmak üzere bütün vekillerin eşleri, partili partisiz bütün kadınlar ses çıkarmalı. Sitemde bulunmalı. "Bir kadın olarak" susmayacaklarını söylemeliler. Arınç da hatasını kabul edip özür dilemeli. Çünkü hepimiz biliyoruz ki çıkışının meclis tüzüğüyle falan alakası yok. O zaman kadına yönelik şiddeti önlemekte ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ortadan kaldırmakta yol alabiliriz.