• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Olmaz böyle şey!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.10.2016, 00:00

Duyduğum zaman gerçekten "Yok artık!" dedim. "Bu kadarı olmaz!" Bu hakimler, bu mahkeme ne yapmaya çalışıyor?
Dünyanın neresinde tekme atılan değil de tekme atan korunur? Onun hakları gözetilir?
Kurban Bayramı'nın birinci günü İstanbul'daki evine gitmek üzere otobüse binen Ayşegül Terzi'yi şort giydiği gerekçesiyle tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu'na verilen tahliye kararından söz ediyorum.
Zaten kadınlar, kadın örgütleri mahkemedeydi.
Hukukçu kadınlar, baro avukatları ona destekti. Bizler de onlardan gelecek güzel haberleri bekliyorduk.
Sosyal medya üzerinden yazışıp duruyorduk. Derken sağduyulu, vicdan sahibi, akıl ve mantık sahibi herkesin tepkisini çeken "Tekmeciye tahliye" haberi düştü internete.
Tepkiler de birbirini izlemeye başladı.
"Artık felaketin dibi", "korkunç bir durum" diyenler. En ironik tepki de hukukçu Nazan Moroğlu'ndan geldi; "Ayşegül Terzi'ye otobüste tekme atan saldırgana yurt dışına çıkma yasağı konulmuş.
Yurt dışındaki kadınlar böylece koruma altına alınmış oldu!"

HASTA OLDUĞUNU İDDİA ETTİ

Başta avukatı olmak üzere kendisi de "hasta" olduğunu iddia ediyor.
Mahkemeye böyle bir savunma veriliyor.
Kendisine cinlerin musallat olduğunu söylüyor. Doktor yerine hocalara gittiğini anlatıyor. Mahkeme de ruh sağlığı bozuk birini hastaneye yatırıp tedavi etmek yerine salıvermeyi tercih ediyor.
Böyle adamların serbest kalır kalmaz başka birilerini rahatsız ettiği, zarar verdiğini, hatta öldürdüğü örnekleriyle dolu bir ortamda üstelik. Sanki her gün hasta ve sapık ruhlu adamlar tarafından kadınlar ve minicik kız çocuklar öldürülmüyor!
Daha birkaç gün önce böyle bir adam tarafından öldürülen minik Irmak haberiyle sarsılmadık mı?
Aynı şekilde cezaevinden kaçan katil ruhlu bir adam tarafından öldürülen hayat dolu Fulya'nın doğum gününde toprağa verilmesine şahit olmadık mı?

BAŞSAVCILIKTAN İTİRAZ

Kadınların kadın olduğu için erkekler tarafından öldürüldüğü bir ülkede bu karar kabul edilebilir bir karar değil.
Yaptığı iğrenç savunmayı mahkemenin kabul etmesi anlamına da geliyor bu karar. O yüzden daha feci.
"Müştekinin yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyimi vardı.
Bu da ortamı bozuyordu. Kadının haya perdesinin oluşması için örtüsünün olması gerekiyor.
Gayrimüslümse kendini taşıyabilecek giyim kuşamı olması gerekiyor.
Aksi halde insanın şehvet duygusunu uyandırıyor. Benim orada şehvet duygum kabarmadı.
Ama kendisine yakışmadığı için öyle bir harekette bulundum." Ve mahkeme bu adamı serbest bırakmakta bir mahsur görmüyor, göremiyor.
Bu bütün kadınlara yapılan bir hakarettir. O yüzden bu kararı kendi adıma kabul etmiyor ve kınıyorum.
Neyse ki bu yazıyı yazarken başsavcılıktan itiraz geldi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına Başsavcı vekili Abdurrahman Üşenmez "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" ve "Hakaret" suçlarından tutuklu sanığın tahliye kararına itiraz etti.
Yüreğimiz soğudu mu? Hayır. Ama olması gerekenin olması konusunda bir adım atıldığı için sevindik. Beklentimiz adalete olan güvenimizin sarsılmaması ve bir an önce sanığın tutuklu yargılanması.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA