Bütün Türkiye, demokrasinin, laikliğin, insan haklarının ve de kadın haklarının ne kadar önemli olduğunu, günlerdir atv'de yayınlanan Müge Anlı'nın programında izliyoruz. Hac görevini yerine getirmek için 1990 yılında kocasıyla birlikte Suudi Arabistan'a giden Fahriye Kara'nın başına, filmlerde görsek inanamayacağımız olaylar geliyor.
Binlerce kişinin öldüğü faciada kocasıyla birbirlerini kaybediyorlar.
Kocası bir hafta sonra Türkiye'ye dönüyor. En küçüğü 9 aylık olan 12 çocuğu ve 9 kardeşi onun öldüğünü düşünerek bir daha arayıp sormuyor.
Oysa o yaşıyor! Onula karşılaştığını söyleyen onlarca kişinin anlattığına göre bir adam tarafından alıkonuluyor. Yıllarca bir evde kapalı tutuluyor. Ve tabii o adamın karısı olmaya zorlanıyor, yani tecavüze uğruyor.
İki ya da üç çocuğu olduğu söyleniyor. Çocukları büyüyünce sokağa salınarak çalıştırılıyor.
Hac ziyaretine gelenlere hediyelik eşya satmaya zorlanıyor.
Yıllardır karşılaştığı her Türk'e başından gelenleri anlatarak yardım istiyor. Ama bir türlü ülkesine ve çocuklarına kavuşamıyor. Neden polise gitmediğini, niye derdini yetkililere anlatamadığını bir türlü anlayamıyoruz.
ŞERİAT YASALARI
Nedeni o ülkenin yasaları.
Suudi Arabistan, şeriatla yönetilen bir ülke ve o ülkede insan hakları sorunu var. Kadınların hiçbir hakkı yok. Sokakta bir kadınla konuşmak yasak mesela.
Cezası hapis veya kırbaç.
Hatta idam. O yüzden kimse Fahriye Kara'ya yardım edememiş zaten. O yüzden hala ailesi onu aramaya gitmeye çekiniyor.
Başlarına bir şey gelmesinden endişe duyuyorlar.
İşte bu yüzden hukuk önemli.
Bu yüzden demokrasi şart.
Bu yüzden laiklik gerekli. Umarım seyredenler, özellikle kadınlar Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyetle birlikte neler kazanmış olduğumuzun farkına varıyorlardır.
Evet, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sorunlarımız var.
Evet, kadınlara yönelik şiddeti bir türlü önleyemiyoruz. Evet, kadınların istihdama katılmasında zorluklar yaşanıyor. Evet, düzeltilmesini istediğimiz yasalar var ama laik cumhuriyetimizin medeni ve insan haklarını önemseyen yasaları kadınla erkeği bir tutuyor. Yasalar önünde kadınla erkek eşit zira.
KADIN HAKLARI
Kadınlar her türlü zorluğa rağmen özgürler. Kendi haklarını arayabiliyorlar. Örneğin herhangi bir kadın Türkiye'de kaybolsa ve bir erkek tarafından kaçırılsa, alıkonulsa, kime derdini anlatsa hemen herkes ona yardımcı olur. Yasalar da.
Polise gittiğinde ülkemiz yasaları onu o esaretten kurtarır.
Ama Fahriye Kara kurtaramamış.
Gidememiş. Derdini anlatamamış. Korkmuş. Ona yardım etmek isteyenler de korkmuş. Yabancı bir kadınla konuşmanın, ona yardım etmenin cezası ölüm olabileceği için. Hele ki çocuklu bir kadını, amaç ülkesine ve ailesine götürmek olsa bile, bu yardımın karşılığı idam cezası olduğu için.
İşte bu yüzden önemli laiklik, hukuk, insan hakları ve de kadın hakları. Umarım ve de eminim, bunların ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlamışızdır.
Kıymetini biliriz ve sahip olduğumuz hakları kaybetmemek için çaba gösteririz.