• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Hayaller ve hayatlar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.01.2017, 00:00

Evlenmeye pek bir meraklıyız ama evliliğin ne demek olduğu hakkında bir bilgimiz yok. Çocuk oyunu gibi görüyoruz evliliği. Kız isteme, yüzük takma, nişan faslı, kına gecesi, düğün gibi işin tören kısmını seviyoruz. Eğlenceli kısmını yani. Mutlu mutlu gülümseyerek fotoğraf çektirmek hoşumuza gidiyor. Evlilik programlarında olduğu gibi çay içmeye, yemek yemeye gitmeyi, parklarda veya deniz kenarında romantik yürüyüşler yapmayı seviyoruz.
Ancak imzaları attıktan sonra evliliğin gerçekleri ve sorumlulukları ile yüz yüze geliyoruz. Ve büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşıyoruz. Hayalimizdeki evlilik ile gerçekteki evlilik birbiriyle örtüşmüyor. O zaman da ya boşanmayı tercih ediyoruz ya da mutsuz bir şekilde evliliği sürdürmeyi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Türkiye genelinde boşanma oranları her yıl biraz daha artıyor. Medya Takip Ajansı Interpress'in üç bine yakın ulusal, bölgesel ve yerel gazete ile dergiyi kapsayan araştırmasına göre, boşanma ile ilgili son bir yılda yazılı basına toplam 3 bin 111 haber yansımış.

SORUMSUZ VE İLGİSİZ

Boşanma nedenlerine baktığımızda ise hemen hemen yarısının (yüzde 50,9), sorumsuz ve ilgisiz davranma olduğunu görüyoruz. Yapılan araştırmalara göre eşlerin birbirlerine karşı yeterince ilgi göstermemesi ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri sonucu aile yapısında oluşan çatlağın giderek büyüyüp boşanmaya yol açıyor.
Dönüyoruz başta sözünü ettiğimiz konuya.
Evliliğin ne olduğunu bilmeden evlenme kısmına. Kendimizi tanımadan, ne istediğimizi bilmeden, hayattan beklentilerimizi tartmadan işin şekil kısmıyla ilgilenmeye ve evlenmiş olmak için evlenmeye. Arkadaşlarımız evlendi diye, evlenmek istiyoruz.
Okula gitmediğimiz veya çalışmadığımız/ çalışamadığımız için evlenmek istiyoruz.
Aile baskısından kurtulmak için evlenmek istiyoruz. Başka bir amacımız/hayalimiz olmadığı için evlenmek istiyoruz. Anne olmak için evlenmek istiyoruz.

GEÇİM SIKINTISI

Tamam ama bunları yerine getirmeye hazır mıyız bakalım? Bir eş olmanın, anne veya baba olmanın sorumluluklarını yerine getirmeye hazır mıyız? Evin geçimini sağlayabilecek miyiz veya bir evi çekip çevirme becerisine? Sahip olmadığımızı istatistiklere baktığımızda görüyoruz.
Boşanma nedenlerinde sorumsuz ve ilgisiz davranmanın ardından yüzde 30,2 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama geliyor. Üçüncü sırada ise yüzde 24,3 ile eşlerin ailelerine karşı saygısız davranması bulunuyor. Şiddet de burada devreye giriyor.
Kısacası kadınlar zannediyor ki evlendikleri zaman, hayat hep romantik geçecek.
Bütün gün ya misafirliğe gidecek ya da misafir ağırlayacak, akşam da eşleri geldiğinde mum ışığında yemek yeyip, romantik saatler geçirecekler. Eşleri onlara sürekli sürprizler yapıp hediyelere boğacak veya dışarıda yemeğe götürecek. Hep sevip koklayacak, üzerine titreyecek.
Erkekler de zannediyor ki eve geldiklerinde padişahlar gibi ağırlanacak. Günün bütün yorgunluğunu güzel bir yemek ve hizmetle unutacak. Evle, ailelerle, faturalarla ilgili hiçbir sorun kendisine aksettirilmeden halledilecek.
Böyle olmuyor işte. Olmadığı için de ya boşanılıyor ya da mutsuz mutsuz yaşanmaya devam ediliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA