Sevgili okurlarım geçen hafta beden dilinin önemi ve iletişimdeki etkileri üzerine genel bir değerlendirme yaptım.
Bugün elimizin, vücudumuzun anlattıklarını ve beden dilini yazdım. İş yaşamında sosyal yaşamda daha etkin ve profesyonel tavır sergilemek için elimizin vücudumuzun anlattıklarını bilmeliyiz.
Profesyoneli amatörden ayıran, amatör içinden geldiği gibi tavır sergiler, profesyonel ise seçilmiş davranışlar sergiler.
Görülemeyen tüm düşünce, duygu, tutum, inanç gibi soyut kavramları insanların davranışlarında görürsünüz. Beyin geçmişte olabilir veya geleceği yaşıyordur.
Ama beden anı yaşar. Siz de o an beynin yaşadıklarını bedenden yakalayabilirsiniz.
Sizlerin de seçilmiş davranışlar sergilemenize küçük te olsa katkı sağlamak ve farkındalık oluşturmak istedim.
Elimizin anlattıkları
Eller belin yukarısında ve açık olduğundan bir şey saklamadığınızı hissettirirsiniz. Sizi dinleyenler güven ve kucaklama hissini yaşarlar. Politikacılar bunu çok sık kullanırlar.
Burada, topluluğa yaptığınız konuşma ve sunuşlarda özellikle önereceğim şey, kollarınız açık, avuçlarınızın yukarı bakıyor olması ve ellerinizi hep bel hizasının üstünde tutuyor olmanızdır.
Bu dinleyicilerin sizi algılamalarını kolaylaştırır ve iletişimi olumlu yönde etkiler.
İşaret parmağı bütün dünyada evrenseldir tehdit algılanır. Yumruk da tehdittir.
Yumruğun sıkılma şiddeti tehdidin derecesini gösterir.
Kenetli eller, genel bir olumsuzluğun, bir hayal kırıklığının habercisidir. Ellerin arkada birleşmesi ise kendine olan özgüveni, meydan okumayı anlatır. Eğer bir elinizle diğer elinizi değil de, diğer bileğinizi tutuyorsanız bu genel bir olumsuzluğun ifadesidir.
Elin yüzü kapatması genellikle olumsuzluk, endişe, belki yalan ya da şüpheye dair bir ipucudur.
El, yüze hayal kırıklığı durumunda da gider. Penaltı kaçtığında tüm taraftarlar elini yüzüne, alnına götürür.
Başparmak, genel anlamda üstünlüğün, egonun ve güvenin ifadesidir. Sizi dinleyen kişinin eli yanaktayken, başparmağı şakakta değil de çene altındaysa eleştirel bakıyordur, bir rekabet hissi de yaşıyor olabilir. Diğer parmakların ağzı örtmesi iki şeyin ipucu olabilir ya "Benim de söylemek istediklerim var" ya da "Sana inanmıyorum" demektedir.
Kol kavuşturma ve bacak bacak üstüne atma iletişim kurmada önermeyeceğim bir şey "Ama ben kendimi öyle daha rahat hissediyorum!" diyor da olabilirsiniz.
Evet, siz kendinizi daha rahat ve güvende hissedersiniz; fakat karşınızdaki öyle hissetmez.
Kol kavuşturma devamlı mücadele içindeki insanların yapmak zorunda olduğu bir şeydir.
Kişisel ve kurumsal marka yönetiminde etkili iletişim önemlidir.
Markalaşma ve marka yönetiminde iletişiminizi, itibarınızı ve algınızı yönetmek zorundasınız.
Siz iletişiminizi itibarınızı yönetemezseniz rakipleriniz yönetir.
Son söz, "Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse akıllıdır. Lao-Tsze