CHP'li belediyeler üst üste skandallara imza atar oldu. Önce Karşıyaka Belediyesi'nde patlak veren bazı gazetecilere el altından ödeme yapıldığı iddiaları ve yeni başkan CHP'li Hüseyin Mutlu Akpınar'ın, "Benim dönemimde hepsine son verdim" şeklindeki açıklaması. CHP'li Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'ın bir vatandaşı tehdit ettiği iddiasının ardından şimdi de CHP'li Gaziemir Belediyesi'nde bir kendini bilmezin Öğretmenler Günü'nde bir öğretmene kafa atması tuz biber oldu.
CHP'li başkanlar bir şey yaparken atalarımızın "İki ölç, bir biç" sözünü unutmasınlar lütfen. Hangi iş olursa olsun, bir işe kalkışmadan önce işin ayrıntıları iyice düşünülmeli, boyutları gözden geçirilmeli, nasıl başlanıp nasıl gelişeceği ve nasıl sonuçlanacağı, ne alıp ne götüreceği dikkatle hesaplanmalı ve daha sonra işe başlanmalıdır.
NEDEN İHRAÇ EDİLDİLER?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'in savcılığa şikayette bulunan bazı gazetecileri kesin ihraç istemiyle disipline sevk ettiğini daha önce bu köşede yazmıştım. Kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Murat Eştürk, Mehmet Ali Okumuş, Önder Sümer ve Fazlı Oğuzhan'ın durumu nihayet netleşti. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Disiplin Kurulu'nun, bazı üyelerinin karşı çıkmasına rağmen Mehmet Ali Okumuş, Önder Sümer, Murat Eştürk ve Fazlı Oğuzhan'ı bir yıl süreyle geçici olarak Cemiyet üyeliğinden ihraç etti. Başta Cemiyet Başkanı Misket Dikmen olmak üzere disiplin kurulu üyelerinin yaşınca bu mesleği icra etmiş olan bu isimleri bir yıllığına da olsa ihraç ettinizde ne geçti elinize. Bu isimler çalmamış, çırpmamış, belediyelerden haksız yere para almamış, ne yapmışlar, "Dernek tüzüğüne göre sarı basın kartı olmayan üyelerin dernek üye kayıt defterinden düşümü yapılmayarak 02.04.2015 tarihinde genel kurulunda oy kullandılar" iddiasıyla şikayetçi olmuşlar.
Gelelim son günlerin tartışma konusu olan bazı gazetecilerin, belediyelerden haksız yere para aldığı iddialarına. Dokuz Eylül Gazetesi yazarı, köşesinde olaya farklı bir açıdan bakmış ve rahmetli Aydın Daruga'nın Karşıyaka Belediyesi'nde taşeron işçi olarak gösterildiğini yazmış.
Şimdi sormak istiyorum, o zaman neden Aydın Daruga'yı "Gazetecilerin Gazetesi" sigortalı göstermemiş?
ÇİĞ YEMEDİĞİM İÇİN KARNIM AĞRIMIYOR
Şunu öncelikle belirteyim. "Çiğ yemediğim için karnım ağrımıyor."
"Atila Sertel'in milletvekili adaylığını sırf "kıskançlık" uğruna ve "düşmanımın düşmanı dostumdur" diyerek düşürmek için çabalayan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne "vurmak" için fırsat kollayan Yeni Asır'ın köşe yazarı Yunus Karakaya..." şeklinde köşesinde bir yazı kaleme alan değerli meslektaşıma bir sözüm var, Atila Sertel'in milletvekili adaylığını neden kıskanacağım anlamadım, onu YSK'ya şikayet eden ben değil CHP'liler. Onun milletvekili olması bana ne artı yazar, ne de eksi.
Düşmanım her zaman düşmanımdır, dostum da her zaman dostum olaraktan kalacaktır. Büyüklerimiz ne güzel söylemiş değil mi?
"Kişi kendinden bilir işi."
Benim doğru dediğimi bir başkası yanlış diyebilir, benim "yanlış" dediğime de "doğru" diyebilir onun için herkesin görüşüne saygı duyarım benim hayat prensibim "Sevgi özgür, saygı mecburdur."