Nasıl ki bağlı koyun, bağlı olduğu ipin izin verdiği sınırların dışına çıkıp otlayamıyorsa, kimi insanlar da ellerinde olan imkanın dışına çıkıp iş göremezler; ellerindeki imkan ne kadarsa o kadar başarılı olurlar. Fazla imkanlara kavuşmak, becerikli insanların daha verimli ve başarılı olmalarına kapı aralar. Bu sebeple onlara gerekli olan imkan ve fırsat verilmelidir.
Şimdi gelelim Dikili'deki Üniversite arazisi tartışmalarına. Bir takım gruplar kısıtlı imkanlarla Dikili için bir şeyler yapmaya çalışan Mustafa Tosun'u, nedense hedefe koymaya çalışıyor.
ÜNİVERSİTE DİKİLİ'NİN HAKKI DEĞİL Mİ?
Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, şehrin gençlerinin uzaklarda değil ilçede eğitim hayatlarını sürdürmesi, kışın sinek avlayan oteller, eğlence merkezleri, esnaf, minübüs şoförleri gibi bir kenti oluşturan tüm unsurların 12 ay yaşayabileceği bir şehir için taşın altına elini koydu.
Her zamanki gibi "İSTEMEZUK" zihniyeti hortladı, arazinin iktidara yakın bir üniversiteye tahsis edildiğini bahane etmeye başladılar.
Be kardeşim sormazlar mı adama, sosyal demokrat üniversitelerde yer istedi de Başkan Tosun vermedi mi?
Çok işi hatırlıyoruz en devrimci geçinen Osman Özgüven bile Ak Parti hükümeti döneminde kurulan Katip Çelebi Üniversitesi'nin Dikili'ye gelmesi için sokaklarda eylem yapmadı mı?
Özgüven kendi döneminde onca girişimde bulunmuştur ama karşılık bulamamıştır. Dikili'yi ve Dikili'nin isteklerini yeterince anlatamamıştır.
Bakın Dikili Belediyesi Basın Bürosu tarafından 15.01.2011 tarihinde servis edilen basın bülteninde neler yazıyor;
İzmir'de kurulacak olan Katip Çelebi Üniversitesi'nin kollarının Bakırçay'a kurulmasıyla ilgili kampanya genişleyerek büyümeye devam ediyor. Bakırçay Belediyeler Birliği tarafından başlatılan kampanya, Bakırçay'ın tüm ilçelerinde ilgi görüyor. Ancak bunun en ateşlisi Dikili'de yaşanıyor.
Bakırçay'ın her ilçesi hiçbir siyasi menfaat beklemeden her kesimi bir araya getirmeli anlayışıyla yola çıkan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven siyasileri, turizmcileri, sivil toplum kuruluşlarını seracıları ve iş adamlarını bir araya toplamıştı. Burada çıkan karalar doğrultusunda Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünce imza kampanyası başlatılmıştı.
Şimdi ne değişti peki?
Mustafa Tosun yapınca mı ağırınıza gitti dün hükümetten Üniversite isteyenler Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olmuyor da Mustafa Tosun mu oluyor. Ben bu işten bir şey anladım. O kişilere rahmetli Süleyman Demirel'in şu sözüyle cevap vermek istiyorum;
"Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır, hep beraber içinde otururduk"