• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Nasıl istersiniz? YUNUS KARAKAYA

Nasıl istersiniz?

yunus.karakaya@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.04.2017, 00:00

Kopan onca yaygaranın, algı operasyonlarının arasında Türk milleti yarın sandığa gidiyor. Bu referandumun ülkemiz açısından çok önemli olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım.
Ya halk yönetimde söz sahibi olacak, nasıl bir Cumhurbaşkanı istediğine kendisi karar verecek ya da bazı dış güçlerin ülkemiz üzerinde söz sahibi olmasına geçit verecek. Milliyetçi ve muhafazakar arkadaşlar, eskiden olduğu gibi etliye, sütlüye karışmam demeyin. Sağ kesimin insanları ise oynanan bu oyunun farkına varın artık.

ÇANKAYA SANCILARI

Gazeteci ve yazar büyüğüm olan Erol Maraşlı yeni kitabı "Çankaya Sancıları"nı imzalayıp göndermiş. Kendisine teşekkür ediyorum. Maraşlı kitabıyla ilgili olarak, "Demokrasi geleneğimizde cumhurbaşkanlığı seçimleri, birçoğu sancılı olduğu kadar adeta partiler, klikler, ideolojik düşünce sahipleri arasında bir savaş haline de getirilmiştir. Halkımızın bir kesimi bu savaşın bir yanı olurken, diğer bir kesiminin de diğer yanı yapıldığı görülür.
Çünkü siyaset bizde ilkeler üzerinden yapılmaz! Kişiler üzerinden yapıldığı içindir ki, bir anafor içinde çırpınıp dururuz...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri başka ülkelerde; bizdeki gibi kutuplaşmaya, hile ve demokrasi dışı tavırların sergilendiği bir arenaya dönmez, ayak oyunları görülmez... Her şey demokrasinin kuralları içinde cereyan eder... Başka ülkelerde; ancak demokrasinin bir simge makamının seçimi olarak görülür ve seçim sonrası her şey unutulur, gider."

ORDU VE SİYASET

Referandum sürecinde CHP'liler "Evet" çıkarsa "Orduya, kışlaya" siyaset sokulacağına sürekli vurgu yaptılar. Ordunun ve askerlerin sanki sürekli siyasetin içinde olduğunu bilmiyorlarmış gibi. Bakın Maraşlı, kitabında bu konuya nasıl açıklık getiriyor:
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde silahlı kuvvetler de aday olacak kişinin profilini deklare etmiştir. Bu kişinin mutlaka 'Atatürk ilke ve devrimlerine' inanan, başkomutan olacak kişinin TSK'nın kabul edebileceği bir kişi olması istenir. Zaman zaman profili bile çizildi. Bu kişi 'Cumhuriyet'in temel değerlerine sözde değil, özde sahip' biri olmalıymış.
Böyle birini Çankaya'ya çıkarmak için mevcut gücünü de göstermiştir: Bu biraz da seçilene haksızlık, seçen halka saygısızlık değil mi?" Geleceği daha rahat yaşamak için, geçmişin iyi bilinmesi, tecrübelerden ve yaşananlardan ders alınması gerektiğini dile getiren Maraşlı, "Günümüzde tartışılan hatta gündemi birkaç yıldır sürekli meşgul eden "Başkanlık sistemi" ilgili birkaç kelime etmeden geçemezdim" dedi.
Maraşlı, zamanın Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in Çankaya'yı kamusal alan ilan ederek, Çankaya'ya eşi başı örtülü veya kendisi sakallı birisini davet ettirmediğini hatırlatarak, "Nitekim Genelkurmay 27 Nisan 2007'de kendi internet sitesinden yayınladığı bir açıklama ile Yaşar Büyükanıt'ın kendi kriterleri için bir e-muhtıra yayınladı ve Abdullah Gül'ün seçilmemesi için bir tavır gösterdi.
Zaten bu sırada kitle örgütleri de zinde kuvvetlerin yönlendirmesi ile Türkiye çapında, Cumhuriyet mitingleri yapıyor, Türkiye laiktir, laik kalacaktır sloganları ile ret cephesine katılıyorlardı.
Ayrıca bazı hukukçular yasaları değişik yorumlayarak ve yüksek yargının desteğini alarak Gül'ün önünü kesmek için çaba harcıyorlardı. Milliyetçi ve muhafazakar, etliye, sütlüye karışmayan sağ kesimin insanları ise oynanan bu oyunu ancak seyrediyorlardı" diye konuştu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA