• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

‘Ama’sız bir Selahattin Demirtaş portresi...

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.08.2015, 00:00
7Haziran öncesinde: "PKK'ya ancak biz silah bıraktırırız..."
7 Haziran'dan sonra: "Gerçekçi olalım ben dedim diye PKK silah bırakmaz..."
Hafta sonu İzmir'de: "Şu anda İzmir'den çağrı yapıyorum. PKK'nın amasız olarak silahlı eylemleri durdurması lazım... Silahın demokrasi mücadelesi açısından mazereti yoktur..."
Dün Ankara'da: "Halkımızın öz yönetim kararından daha meşru bir şey olamaz. Biz zaten iktidara gelirsek veya iktidarla bir müzakere yürütürsek Türkiye'de siyasi yönetim modeli olarak özerkliği öneren bir partiyiz"...
Bütün bu açıklamaların sahibi HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş...
O İzmir'den 'amasız barış çağrısı' yaptıktan tam 24 saat sonra PKK'lı militanlar Yeşildere Yolunda molotof kokteyli ile araçlara saldırdı...
Yol kenarındaki fidanlığa ateşe verilmiş halde 2 piknik tüpü bıraktılar...
Polis zamanında yetişmese tüpler patlayacak ve İzmir'in göbeğinde insanlar katledilecekti...
İzmir'de barış ve kardeşlik nutukları atan Demirtaş'tan bu eylemlerle ilgili bir kınama vs. beklemiyordum...
Ama ne yalan söyleyeyim, Ankara'ya döner dönmez PKK'ya yakın bir haber ajansına "Özerklik isteriz" diye bir demeç patlatmasına şaşırdım...
Belli ki İzmir'de ettiği laflar Kandil'i kızdırmış...
Terör örgütü liderlerinden Cemil Bayık'ın Demirtaş'tan gelen 'amasız silah bırakma' çağrısına verdiği yanıt her şeyi anlatıyor:
"Artık tek taraflı silahların susması olmayacak..."
Demirtaş'ın apar topar niye özerklik açıklaması yaptığını şimdi anladınız mı?
Kandil'i yalandan da olsa 24 saatliğine bile karşısına alamıyor...
Hemen sus pus olup köşesine çekiliveriyor...
HDP Eş Başkanı keşke hep saz çalıp, türkü söylese...
O konuda gerçekten istikbal vaat ediyor...
Siyasette bu kadar tutarsızlıkla işi çok zor...
Bu gidişle yakında kimse tarafından ciddiye alınmayacak...
Zaten her konuşman 24 saat içinde terör örgütü tarafından boşa çıkarıldıktan sonra siyaset yapsan da olur yapmasan da...

Siyasete hoş geldiniz Murat Bey...

CHP'nin Parti Meclisi toplantıları hep renkli geçer...
En sonuncusunda Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik, kendisi gibi PM Üyesi olan Durdu Özbolat ile önce küfürleşmiş, sonra yumruklaşmış...
Araya girenler olmasa ikili birbirlerini fena halde hırpalayacakmış...
Siyasette alışık olduğumuz işler bunlar...
Ama kavga edenlerden biri Murat Özçelik olunca insan ister istemez afallıyor...
Özçelik'in özgeçmişini okuyunca ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız...
1983 yılında Dışişleri Bakanlığı'nda başlayan kariyerinde Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü, Dışişleri Sözcü Yardımcılığı, Irak Özel Temsilcisi, Irak Büyükelçisi, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunmuş bir diplomat...
CHP'nin ABD ve AB ile ilişkilerini yürüten adam...
Kılıçdaroğlu, onu PM'ye almak için ne atraksiyonlar yaptı...
Siyasette geçirdiği kısa sürede bu dünyanın raconuna hemen ayak uydurmuş...
Rivayetler göre kendisine küfreden ve yumruk sallayan Durdu Özbolat'a aynı sertlikte karşılık vermiş...
CHP lideri Kılıçdaroglu'nun önünde gerçekleşen bu kavgaya çok kızdığı ve "İkisi de çocuk gibi davrandı" diyerek salonu terk etmek istediği, ancak yanındakilerin ricasıyla vazgeçtiği söyleniyor...
Özçelik'i kendisini savunduğu için eleştirmiyorum...
Ne yapsın adam, öylece durup dayak mı yesin?
En nihayetinde Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yapmış bir insandan bahsediyoruz...
Muhtemeldir ki; karizmayı çizdirmek istememiş...

CHP'deki önseçim çıkmazı

Kasım'daki seçim en çok CHP'yi karıştıracak demiştik...
Parti Meclisi'nde yaşanan önseçim tartışmaları önümüzdeki günlerde daha da alevlenecek.
CHP yönetimi tüzükteki "Adayların yüzde 85'i önseçimle belirlenir" maddesini yönetmelik değişikliğiyle baypas etmeye çalışıyor...
Oysa tüzük son derece net ve anlaşılır bir şekilde önseçimi işaret ediyor...
Tüzüğe aykırı bir yönetmelik olmayacağına göre bu değişikliğin YSK'dan dönme ihtimali kuvvetli...
Parti Meclisi'nde söz alan İzmir eski Milletvekili Alaattin Yüksel'in "Bu konu yönetmelik değişikliğiyle hallediliyor olabilir. Ama YSK'ya güvenmiyorum.Görüşün sorulması, yanıtın gelmesi gecikebilir. Önseçimi üyelerle değil delegelerle yapalım" çıkışı enteresan...
Yüksel'in uyarılarının doğruluk payı yüksek...
Ama önseçimin üyelerle değil delegelerle yapılması önerisi sanki daha önce Aziz Kocaoğlu tarafından da gündeme getirilmişti...
7 Haziran'dan önce Kocaoğlu da önseçimin delegelerle yapılmasını istiyordu...
Ama CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu ikna edememişlerdi...
Anlaşılan o ki; Kocaoğlu 7 Haziran'da etkili olamadığı milletvekili listesine bu kez damgasını vurmak istiyor...
CHP'deki bu önseçim mevzusu daha çok toz kaldırır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA