Bir gün önce Ankara'daki terör eylemini protesto etmek için düzenlenen yürüyüşte Yeni Asır'ı açıkça hedef gösteren DİSK Bölge Temsilcisi Memiş Sarı kendisiyle ne kadar övünse azdır.
Amacına ulaştı.
Kürsüden ustaca provoke ettiği kalabalık İzmir'in göbeğinde bir gazeteyi basma cüretini gösterdi.
Dün öğlen saatlerinde gazetemize gelen vandallar, "Burayı kan gölüne çevireceğiz" diye bağırarak basın emekçilerini ölümle tehdit etti.
Fırsat bulsalardı ya da cesaret edebilselerdi üst katlara da çıkacak ve belki de çok daha vahim olaylara sebebiyet vereceklerdi.
Allah'tan böyle bir şey gerçekleşmedi.
Ama bundan sonraki süreçte böyle bir olayın tekrarlanmayacağının bir garantisi yok.
Çünkü bu kentte gazetemizi ve gazetecileri açıktan ya da üstü kapalı olarak tehdit etmeyi alışkanlık haline getiren çok şehir eşkıyası var.
Olaydan sonra arayan, geçmiş olsun dileklerini ileten herkese sonsuz teşekkürler...
Yeni Asır'a yönelik çikrin saldırıya sessiz kalan, 3 maymunu oynayan sahte demokratlara da selam olsun.
Sizin basın özgürlüğünden anladığınız sadece Hürriyet'in kırılan camlarından ibaretmiş.
Siz ne solcusunuz, ne de özgürlükçü...
Ne kadar gizlemeye çalışsanız da ruhunuz faşist...
MEMİŞ SARI SENDİKACI MI?
Hey gidi DİSK...
Bir zamanlar Türkiye'nin en büyük işçi sendikasıydı...
12 Eylül öncesinde genel başkanını faili meçhul bir cinayete kurban verdi...
12 Eylül'den sonra binlerce üyesi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı... Onların tamamı gerçek sendikacıydı...
Hiçbiri işçinin maaşından kesilen paralarla alınmış Mersedes'e binmiyordu...
Hiçbirinin eşi, dostu, yakınları torpille belediyelerde işe girmiyordu.
Zaten DİSK'i Türkiye'nin en büyük sendikası yapan da o sağlam duruşuydu.
Devran değişti, DİSK'te Memiş Sarıgiller iş başına geldi...
DİSK bugün İzmir'de ağırlıklı olarak sadece Büyükşehir Belediyesi'nde örgütlü.
Artık en büyük işçi sendikası falan da değil..
İzmir'de 10 bin işçinin çalıştığı İZELMAN'daki işçiler DİSK'e bağlı.
Memiş Sarı, temsil ettiği işçilerin hakkını İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı savunmakla yükümlü.
Ama niyeyse işçiden yana değil hep patrondan yani Büyükşehir'den yana tavır alıyor.
Niye mi? Eşi, oğlu hatta baldızı bile Büyükşehir Belediyesi'nde kadrolu olarak çalışıyor.
Sizin anlayacağınız, gariban işçinin hakkını savunacak adam Büyükşehir Belediyesi'ne tamamen duygusal sebeplerle bağlı...
O nedenle Sarı'nın mitingde Yeni Asır'ı hedef göstermesine biz hiç şaşırmadık.
Nihayetinde görevini yapıyor...
Hey gidi DİSK...
Kimlerin elinde ne hallere düşürüldün...
SAYIN İGC YÖNETİMİ...
Yeni Asır'ı hedef gösteren Memiş Sarı'yı "lütfen" kınayan İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne bir çift sözüm var...
Dün akşam saatlerine kadar hazırlayamadığınız o sözde kınama açıklamanız var ya...
Türk basın tarihine geçecek ibretlik bir vesika...
Memiş Sarı'yı özenle korumaya çalışmanız, isminin geçtiği her satıra 'Sayın' ifadesiyle başlamanız...
Hele o "Sayın Sarı'nın bu sözleri duygusallıkla söylediğine inanıyoruz" ifadeniz var ya...
Bizi bizden aldı...
Zaten sizin asli göreviniz öfkeli kalabalıklara gazetecileri linç ettirmeye çalışan adamları korumak...
Ha bize de satır arasında aba altından sopa göstermeyi ihmal etmemişsiniz...
Yayınlarımıza dikkat etmemiz gerekirmiş...
Tabii haklısınız...
Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısından sonra "Birlik olma günü" manşetiyle çıkmamız büyük hataydı!
Siz en iyisi bundan sonra bizi "sözde" koruyan hiçbir açıklama yapmayın.
Çünkü biz Yeni Asır'ı hedef gösteren adama "Sayın" diye hitap eden bir meslek örgütünü artık yok SAYIYORUZ...