Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişi...
Hem devletin hem de yürütmenin başı olacak...
Gerek gördüğü takdirde, TBMM'yi toplantıya çağıracak.
İsterse TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verecek....
Başbakanı, bakanları atayacak, görevlerine son verecek...
Canı isterse Bakanlar Kurulu'nu kendi başkanlığında toplantıya çağıracak..
Uluslararası antlaşmaları onaylayacak...
Başkomutan sıfatıyla savaş ilan edebilecek...
Genelkurmay Başkanı'nı atayıp, MGK'yı toplantıya çağıracak.
Sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan edebilecek...
YÖK üyelerini, rektörleri, büyükelçileri, Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini seçecek.
Ve bütün bunları yapmaya muktedir adamın imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir yargı merciine başvurulamayacak!
Şimdi sorumuzu soralım ve devam edelim...
Cumhurbaşkanlarına sınırsız yetki, sınırsız sorumsuzluk veren bu sistem sizce hangisidir?
(A) AK Parti ve MHP'nin uzlaşısıyla Meclis'ten geçen partili Cumhurbaşkanlığı' sistemi mi?
(B) Yoksa CHP'nin değişmesin diye ortalığı ayağa kaldırdığı parlamenter sistem mi?
Cevap: Parlamenter sistem!
***
Anayasa değişikliğine 'diktatörlük getirecek' diye karşı çıkanlara lütfen şu iki soruyu sorun...
Mevcut sistemde bir Cumhurbaşkanı nasıl denetleniyor?
Aldığı kararlar ve icraatları nedeniyle yargı önünde kendisinden hesap sorulabiliyor mu?
Emin olun bu iki soruya verecek cevapları yok...
Çünkü 12 Eylül cuntacılarının bize dayattığı 82 Anayasasına göre Cumhurbaşkanları sadece vatana ihanetten dolayı, TBMM üye sayısının 4/3'ünün (413 milletvekili) oylarıyla Yüce Divan'da yargılanabiliyor.
Çok zor ama hadi diyelim ki TBMM'nde Cumhurbaşkanı'nı Yüce Divan'a yollamaya yetecek sayıya ulaşıldı...
Sistem orada yeniden devreye giriyor...
Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet suçundan yargılanabiliyor...
E ne güzel işte diyorsunuz değil mi?
Biraz sabredin...
Türk Ceza Kanunu'nda 1991 yılından bu yana 'Vatana ihanet' diye bir suç yok!
Garip ama gerçek bu...
Evrensel hukuka göre suç olarak gösterilmeyen hiçbir fiil cezalandırılamaz...
Yani Tayyip Erdoğan'ı bir şekilde yargı önüne çıkarmayı çok isteyen CHP, bunu başarsa bile mevcut sistemde ona bir ceza verdiremez...
Bu örnek bile CHP'nin anayasa değişikliğine olan itirazının ne kadar temelsiz olduğunu tek başına anlatmaya yeter...
***
Peki mevcut sistemde sınırsız bir sorumsuzluk halesiyle kuşatılmış Cumhurbaşkanı, yeni sistemde nasıl denetlenecek?
CHP'nin iddia ettiğinin tersine çok daha etkin bir denetim ve yargı mekanizması getiriliyor ...
En önemlisi Cumhurbaşkanları için artık bir suç sınırı olmayacak.
Yani bir Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten değil; yolsuzluktan da adam öldürmekten de yargı önünde hesap verecek...
Bunun için 600 üyeli TBMM'nde üye sayısının 3/2'sinin (400 milletvekili) oyu yeterli olacak.
Ve Yüce Divan aşaması en geç 3 ay içinde tamamlanacak...
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun şu soruya mantıklı bir cevap arayın...
Cumhurbaşkanlarından hesap sormak mevcut sistemde mi daha kolay, yoksa Nisan'da oylayacağımız yeni sistemde mi?