• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Tüm hastalıkların sahı ZEKİ HOZER

Tüm hastalıkların sahı

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.06.2020, 00:00
Siddhartha Mukherjee, Pulitzer ödüllü bir yazar. Ama asıl profesyonel işinin kanser konusunda uzmanlaşmış bir tıp doktoru olduğunu ilave edelim.
Harvard mezunu ve halen Colombia Üniversitesi Tıp Merkezinde akademisyen bir onkolog.
Yazdığı ilk kitabın ismini bugünkü makaleme başlık olarak seçtim.
Kitap, kanserin tıp tarihindeki yolculuğunu geniş bir şekilde ele alırken, bu hastalığın yarattığı çaresizlik duygusu ile tıbbın tam olarak farkına varılmamış dönüştürücü potansiyelini tüm ayrıntısı ile anlatıyor. Özellikle, ABD'de kansere karşı bir sosyal aktivist olarak belgesel kıvamında söz ettiği Mary Lasker karakteri bağlamında, kansere karşı algının toplumsal formasyonu, zaman içinde nasıl şekilleniyor, tüm detayları ile izliyoruz. Mary Lasker, konu hastalık olsa da, kanserle ilgili eldeki bilgileri, bir reklam ürünü gibi, öz ve temele indirgenmiş şekilde hedef kitleye anlatarak, derin ve kalıcı bir damgaya dönüştürüyor ve bu süreci, bizler, arka fonda yakın dönem Amerika tarihi paralelinde okuyoruz.

TANI VE TEDAVİ TARİHİ
Dr. Mukherjee, Thomas Hodgkin gibi, sıra dışı bir gözlem yeteneği ile 1845'li yıllarda, daha sonra kendi ismi ile anılacak Malign Melanom hastalığını tanımlamasından, 1950'li yıllarda kanserdeki tedavilerin belirli evre ve türdeki olanlarla eşleştirilmesi metodolojisini geliştiren Dr.
Hanry Kaplan'a kadar, kanser tanı ve tedavisinin günümüze kadar ana virajları oluşturan tüm araştırmacı ve klinisyenlerin isimlerini tek tek anarak onurlandırıyor.

VİRÜS SEBEPLİ DEĞİL
Bugünlerde insanlığın ana gündemini oluşturan Pandeminin etkeni corona virüsüne odaklanılması gibi, 1960'larda da, NewYork Rockefeller Enstitüsü'nün araştırmacılarından tavuk viroloğu Peyton Raus, bazı kanser türleri ile virüs arasındaki bağlantıyı ortaya çıkaran bir çalışması ile 1966 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp ödülünü kazanmıştı ve o dönem, virüs ile kanser arasındaki bağlantı nedeni ile, kanserin AİDS, SARS ve Corona'da olduğuna benzer şekilde yayılım ve bulaşıcılığı olduğuna yönelik yoğun bir küresel bir endişe yaratmıştı. Sular durulduğunda, kanserin bir virüs gibi hızla yayılan bir özellikte değil çok daha farklı karakteri olan bir hastalık olduğu ortaya kondu. Kanser biyologları, kanserin genlerdeki moleküler değişiklikler temelinde oluştuğunu, bir etkenin yarattığı enflamasyonun hücrelerin birinde bulunan bir genin rastlantısal mutasyonuna neden olarak ardından etkinleşen varyasyonlar neticesi yıllar içinde ikincil, üçüncül değişikliklerle kanser hücresi oluştuğunu ortaya koyduklarında, bu sefer de, virüs gibi dış etkenlerin değil iç faktörlerin üzerinde durulmasının gerektiği paradigmal değişikliklere yol açmıştı.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Kitap, dramatik tedavi dönemlerinden de bahsediyor: 1891 ila 1981 yılları arasında yaklaşık yüzyıllık dönemde, beş yüz bin kadının, meme kanseri nedeniyle, bugün artık çok nadiren gerekli görülen, radikal mastektomi operasyonuna zorlanarak bedenlerinde kalıcı biçim bozukluklarına maruz kaldığını anlatıyor. Halsted geleneğini takip eden cerrahların 100 yıllık hükümranlığı sona erdiğinde, meme kanserinde radikal cerrahi ile birlikte ona dair tıp kültürü ve birikimi de uçurumun dibine yollanmıştı.Kitap bittiğinde, kanserin, gen mevzusunun ayrılmaz bir parçası olarak, onkojenler üzerinden hücrenin çoğalmasını düzenleyen temel genlerdeki mutasyonlardan ortaya çıktığını, mutasyonların da DNA'daki kanserojen etkisine bağlı olarak rastlantısal hasarların biriktiği genlerin içinde olduğunu öğreneceksiniz. Son noktada, kanser tedavisinde, birkaç on yıl için, en iyi yolun, tamamen önlenemese de yaşam süresini uzatmaya odaklı olacağını öngörebiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA