Geçtiğimiz günlerde değerli bir işkadını dostumla kısa bir telefon görüşmesi yaptık. Kendi yarattığı yüzde yüz yerli markasıyla dünya kimya devlerine karşı savaşıyor. Çok da iyi işler başarıyor. Son olarak pazarlama ve satış filosunu güçlendirmek için kimya mühendisi istihdam etme kararı almıştı. "Eleman ilanına çıktık" diyor. Hem de Türkiye'nin saygın ve okunan gazetelerinde.
"Kaç kişi başvurdu biliyor musun?" diye soruyor. Tam üç kişi başvurmuş.
Dostum şaşkın, "Nasıl oluyor da bu kadar çok işsizlikten yakınan üniversiteli varken bize doğru düzgün bir başvuru bile olmuyor..."
Malesef bu paradoksla çok sık karşılaşıyoruz. Bir yandan eleman bulamayan sanayiciler bir yandan da iş bulamadığını iddia eden insanlar. Sanırım iş bulamamak değil de "istediği gibi bir iş bulamamak" gibi bir sorun var. Oysa değişen dünyanın dinamiklerini çok iyi anlamak lazım.
BEKLENTİLER DEĞİŞTİ
Günümüzde globallaşme ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, tüketicinin beklentilerini hiç olmadığı kadar yükseltti. Bir kaç tuşa dokunarak ABD'deki veya Japonya'daki tüketicilerin ne istediğini ve onlara nasıl ürünler sunulduğunu öğrenebiliyoruz.
Eskiden bir masa almak istediğimizde isteğimiz, görünüşünün iyi olması ve uzun yıllar dayanmasıydı. Oysa şimdi ergonomik tasarımı, fonksiyonelliği, kullanılan boyanın veya diğer elemanların insan sağlığına etkisi, kanserojen madde içerip içermediği, çevreye olan etkileri, üretici firmanın çevreye olan duyarlılığı ve hatta ne kadar sosyal sorumluluk taşıyıp taşımadığını bile arar olduk. Bu da üreticilerin işini çok daha zor hale getiriyor, maliyetlerini artırıyor.
Bireysel tüketicinin yanı sıra kurumsal tüketiciler de sadece bir mal veya hizmeti almak değil daha fazlasını talep ediyorlar. Kendilerine çözüm ortağı arıyorlar. Yani "Tamam. Ben fotokopi kağıtlarımı şirketinizden alırım ama siz de benim atık kağıtlarımın geri dönüşümü için bana destek olun. Binanın çeşitli yerlerine atık kağıt toplama istasyonları kurun ve belli aralıklarla bunları binamın içinden toplatın."
Bu değişim, işletmelerin olmazsa olmaz adamları satış ve pazarlama profesyonellerinin değişimine de yol açıyor. Artık sadece pazarlama eğitimi alıp iş bulabildiği hernangi bir sektörde pazarlamacı olarak çalışacak insanların değil, müşteriyi bilinçlendirecek, onun ihtiyaçlarına göre projeler üretebilicek belli konuların uzmanlarının pazarlamayı yürütmesi tercih ediliyor.
Gıda sektöründe gıda mühendislerinin, kimya sektöründe ise kimya mühendislerinin, turizmde turizm okullarından mezun olanların, sağlık hizmetleri pazarlanacaksa sağlık eğitimi almış olan insanların tercih edildiğini görüyoruz. Trend bu yönde gelişiyor.
İyilikle kalın