Bir iki gündür köşemde değilsem boş durmuş değilim. Bir günlüğüne İstanbul'a gittim geldim. Orada dünya devlerinden Hong Konglu Fung Ailesi ile kısa bir süre vakit geçirebildim. William Fung Uzakdoğu'da tanıdığım ender kişilerden biri. İstanbul'a büyük bir proje için geldi. Çok değerli işadamlarımızla toplantılar yaptı. Hatta CNN İnternational'a canlı bağlanarak konuşma yaptı (Mustafa Koç'un geçirdiği kaza Fung'un toplantısından dönüşündeydi). Hong Kong'a ilk gittiğimde Selma'cımla tabii ki bol bol gezdik. Selma'nın yanında HK'lu çok şeker bir hanım vardı. Bize alışverişte, gittiğimiz yemeklerde, gezmelerde çok iyi evsahipliği yapıyordu. HSBC'NİN SAHİBESİYMİŞ
Bu çok sade hanımefendi ile birgün, güzel bir kafede otururken Selma'ya kim olduğunu sordum. Aldığım cevap çok ilginçti. "Karşıdaki ilanı görüyor musun? Kocası onun sahibi" dedi. İlan HSBC Bankası idi. Yani Hong Hong Shangay Business Center. O güne kadar bu bankayı İngiliz bilirdim. Daha sonra bu hanıma kaşmir kazak sevdiğimi söyledim. "Yarın babamın alışveriş merkezine gideriz orada Avrupa'ya gönderilen kaşmirler var" dedi. Ertesi gün gittiğimizde ağzım açık kaldı gördüğüm dev markalar ve kaliteler karşısında. Bu arada Mr. Larvani ile gittiğimiz China Town'daki yemekte Fung Ailesi'nin yine dünya çapında iki konfeksiyon firmasını almasını kutladık. Bu arada Bayan Fung ile akşam yemeğine çıktık. Bana "Hong Kong By Night gezisine çıkalım" dedi. Ben de ilk defa Bentley'e bineceğime sevindim. Bir de baktım ki caddeye çıktık. Otobüs durağına gittik. Gelen iki katlı otobüse bindik. "İşte Hong Kong" dedi ve üst kattan güzel Hong Kong'u doya doya seyrettik.
UNUTULMAZ BİR GECE
Sonra da şekersiz tabii şekliyle önünüzde yapılan meyve dondurmalarını yemek üzere kuyruğa girdik. Çalışanların kendisini tanımasına rağmen hiç istifini bozmadı. Sıramız gelince dondurmalarımızı aldık ve yiye yiye caddelerde dolaştık. Her türlü bara girdik çıktık. Ömrümün unutulmaz gecelerinden birini geçirdim, dünya çapında zengin bir hanımefendi ve geliniyle. O geceyi hayatta unutamam. En çok güldüğümüz şey de yakınlarımın bana 'Çiço' ismiyle hitap etmesi ve onun da aralarına girip beni onlar gibi çağırması... Fakat dili dönmediği için Zızo...
Meşhur dörtlü yine buluştu
Hatırlarsınız meşhur (Erol'un Yeri) Erol Abi ile renkli bir söyleşi yapmıştık. Yazının sonunda abimizin bir ricası vardı arkadaşlarından... Birbirlerini arayıp sormaları... Bu arzusu gerçekleşti ve meşhur dörtlü yeniden buluştu. Saatlerce dertleşip, neşelenip, güzel bir sohbet yaptılar Lavanta'da... Yanlarından geçerken kulak kabartıyordum. Muhteşem sohbetleri aile, gençlik, çapkınlık ve iş hayatları üzerineydi. Zamanında yaptıklarının bir daha geri gelmeyeceğini konuşuyorlar, "İyi etmişiz be" diye aşçımız Hasan'ın nefis mezelerle başlayan özel menüsü eşliğinde rakılarını yudumluyorlardı. Bu arada Feraye'yi aradım ve Telefonu Erol Abi'nin eline sıkıştırdım. Müzeyyen Abla'ma iletilen konuşmadan ablamın çok mutlu olduğunu daha sonra Feraye'den öğrendik. İzmir'in bu ölümsüz dörtlüsü yakında hanımlarıyla bana misafir olacaklarına söz verdi.