Operanın genç yeteneklerini keşfetme, ulusal ve uluslararası alanda adlarını duyurma ya da öğrenim aşamasındakilere yurtdışında burs imkanı yaratma düşüncesiyle gerçekleştirilen 'Ulusal Genç Solist Yarışması'nın beşincisi de geride kaldı.
İzmir Operası, Alsancak Rotary Kulübü ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nin birlikte düzenlediği 2 kademeli yarışmalarda, üniversiteliler ile genç profesyoneller ayrı kategorilerde hünerlerini sergiledi.
Avrupa'dan gelen önemli akademisyen ve sanatçıların da yer aldığı jüri karşısında ter döken pırıl pırıl genç profesyoneller içinden finale kalan 5 isim, önceki gece Elhamra Sahnesi'nde halka açık konserle derece mücadelesi verdiler...
***
Operamızın koro sanatçılarından Zafer Rengin Baykal'ın yalın ve içten sunumuyla renk kattığı final gecesinin açılış konuşmasını, yarışmanın Seçici Kurul Başkanı Prof. Jeanette Thompson yaptı.
Yıllardır Dokuz Eylül Devlet Konservatuvarı'nda öğrenciler yetiştiren bayan Thomhson'ın konuşması son derece duygusal ve ibret vericiydi. Bakın İzmir'in müzik eğitimindeki katkıları unutulmayacak Amerikalı bir hoca, bu sene Türkiye'den ayrılacağını ifade ederken minnetini nasıl dile getirdi:
"Ben Türkiye'ye gelmeden önce, Atatürk'ü bir savaş kahramanı ve Cumhuriyet'in kurucusu olarak tanıyordum. Burada gördüm ki, Atatürk yaptığı devrimlerle dünyanın en önemli liderlerinden biridir... O daha 1924'te, Türkiye'nin gelişmesini kadınların eğitimine bağladığını söylemiş. Biz yabancıların Türkiye'ye gelmesi de onun ilericiliği sayesindedir. Atatürk'ü hiçbir zaman unutmayacağım."
Keşke bu konuşmayı, Türk Beşleri'ne çamur atmayı 'aydınlık' sanan 'karanlık' adamlar da duyabilseydi...
***
Gelelim konsere...
Şef Tulio Varas yönetimindeki Opera Orkestrası'nın, Aram Khachaturian'ın 'Vals Suit'ni seslendirmesinden sonra başlayan finalde, sırayla sahneye gelen genç şancıları görmeliydiniz.
Yarışma bir tarafa, tenor Can Reha Gün, bariton Utku Bayburt, soprano Elif İpek Genek, bariton Cem Beran Sertkaya ve soprano Ayşe Şener, sesleri kadar sahne ışığıyla da salona olağanüstü bir enerji yaydılar. Onların göğüslerindeki heyecanı kendi yüreğimizde hissetmemek mümkün değildi. Pozitiflikleri ve gözleri parıldayarak seslendirdikleri aryaları dinlerken tüm salon mest oldu. Hepsi de yetenekli, gelecek vaat eden genç arkadaşların adını bundan sonraki sanat hayatlarında sık sık duyacağımızdan hiç şüphem yok.
***
Ama tabii ki sonuçta bu bir yarışmaydı ve bize göre de sesiyle daha öne çıkan bir isim olacaktı.
İzmir Operası solistlerinden Birgül Su Ariç'in öğrencisi Ayşe Şener, Verdi'nin Traviata ve Mozart'ın Cosi Fan Tutte eserlerinden seçtiği iki şarkısıyla diğer finalistleri gölgede bıraktı.
Temposu, nefes kondisyonu, yerinde vurguları ve tüm notaları sesine yerli yerince oturtmasıyla hepimizi hayran bıraktı sevgili Ayşe... Bana göre tek kusuru, sesine başarıyla yerleştirdiği tonları vücut diline ve mimiklerine yansıtmayışından kaynaklanan 'duygu aktarımı' eksikliğiydi.
***
Bariton Cem Beran da fiziği, sesi ve sahnesiyle gayet göz alıcıydı. Konser sonrasında Ayşe Şener salonu yıkan alkışlar eşliğinde birinciliği göğüslerken, Cem Beran ikinci, Elif İpek ise üçüncülüğe layık görüldü.
Son derece içimize sinen ve hakkaniyetli bir sıralamayla ödülünü alan arkadaşlarımızı tekrar kutluyorum.
Ayrıca jürinin karar vermek üzere toplandığı sırada sahneye çıkan, geçen yılın birincisi mezzosoprano Hatice Zeliha Kökçek'ten dinlediğimiz Carmen operasından 'Habanera' aryası da gecenin güzelliğini taçlandırdı.
İzmir Operası başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkürler.