• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Rakısından vazgeçmeden 5 ayda 15 kilo verdi FİLİZ İÇKE ÖNAL

Rakısından vazgeçmeden 5 ayda 15 kilo verdi

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.10.2010, 00:00
İşadamı Mete Telyakar, kilo vermek için diyetisyeninin kapısını çaldığında ilk ve tek pazarlığı "içki" oldu. Sıkı bir pazarlık sonrasında her akşam yerine iki akşamda bir sınırlı miktarda alkol almayı kabul eden Mete Bey, bozulan sağlığını keyfinden ödün vermeden geri kazandı

Geçtiğimiz hafta, yüksek lisans öğrencisi 23 yaşındaki Eylül Başkurt'un, 8 ayda 27 kilo vererek hedefi olan 54 kiloya nasıl ulaştığının öyküsünü paylaşmıştık sizlerle. Yazı dizimizin ikinci bölümünde bu kez Mete-Elvan Telyakar çiftini konuk ediyoruz sayfamıza.
Mete Bey 5 ay gibi kısa bir sürede 97 kilodan 82 kiloya düşmüş. Fazlalık kabul edilen 19.5 kg yağından 15'ini tamamen üzerinden atmış. Kendisine programda eşlik eden eşi Elvan Hanım ise bu süreçte 7 kg vererek ideal kilosuna ulaşmış.
Telyakar çifti, Özel Park Sima Polikliniği'nde Uzman Diyetisyen Işın Sayın, Dr. Serhan Öktem ve Genel Müdür Gülşen Altın'dan oluşan ekip tarafından uygulanan sağlıklı kilo verme programı ile beslenme ile ilgili öğrendiklerini etraflarındaki herkesle büyük bir heyecanla paylaşmış. Öyle ki, çiftin birçok yakını bu sayede kilo vermiş.

AYAKKABIMI GİYEMİYORDUM"

Didim'de müteahhitlik yapan 44 yaşındaki Mete Telyakar, uzun yıllara dayanan yanlış beslenme alışkanlıkları ve akşamları alkol ve meze tüketimine bağlı olarak sürekli kilo alıyordu.
Mete Bey'e buna bir son vermesi gerektiğini düşündüren, tartıda gördüğü 97 rakamı değildi yalnızca: "Ayakkabılarımı bağlayamaz hale gelmiştim. Tansiyonum, ilaca rağmen 14/10'dan aşağıya düşmüyordu. Geceleri horlama başlamıştı..."

BİR KAŞIK TUZLA 5 KİLO TURŞU
5 ayın sonunda da değişen yalnızca tartıdaki rakam olmamış Mete Bey için. Ayakkabılarını yeniden rahatça bağlayabilmek bir yana, eskisine göre çok daha hareketli bir insan olmuş, doktorunun da kontrolleri ve önerisi ile günde 22.5 mg olarak aldığı tansiyon ilacı, günde 5 mg'a düşürülmüş. Horlaması ise tamamen ortadan kalkmış.
-Sağlıklı kilo verme programı ile birlikte yeme içme alışkanlıklarınızda neler değişti?
Herkes, böyle bir programın yasaklarla dolu ve zor olduğunu düşünebilir ama bende öyle olmadı. Yeni yemek tarifleri geliştirdim. Örneğin turşuyu çok severim ama klasik turşuları diyetisyenim Işın Hanım çok tuzlu olduğu için önermiyordu. Şimdi yine turşu yiyorum. Sadece bir kaşık tuz ve bol sirke kullanarak 5 kilo turşu kuruyorum, gayet de güzel oluyor.
Kızartmanın şeklini değiştirdik. Sebzeleri daha ince kesip teflon tavada çok az yağda çeviriyoruz artık. Üzerine domates sosu ve yoğurdu koyduğunuzda yine aynı tadı alıyorsunuz, üstelik vıcık vıcık yağlı da olmuyor.
Eskiden kahvaltıda 5 tane sigara böreği yiyordum. Şu anda bir tane hakkım var. Bir tane yiyorum. Damak zevkimi de alıyorum, kilolarımı da veriyorum...
Diyetisyen Işın Sayın: Sağlıklı kilo verme programları, yasaklarla dolu sıkıcı programlar değildir. Zaaflarınıza ilişkin yeni limitlerinize alışma sürecidir. Hepimizin yeme içme konusunda zaafları var. Bu Mete Bey için alkoldür, Elvan Hanım için hamur işidir, Eylül Hanım için de dondurmadır... Zaafınız her ne ise, programda buna ilişkin size özgü porsiyon büyüklüğü belirlenir ve sizin için program artık buna adapte olma sürecidir aslında. Yoksa sevdiğiniz yiyeceklerden tamamen kısıtlanmazsınız.
Park Sima Genel Müdürü Gülşen Altın: Bu süreçte kişi her şeyi yiyebiliyor ama porsiyonlar ve telafisi önemli. Diyetisyen sadece otorite makamı gibi algılanmamalı. Aynı zamanda böyle bir program eğitim de içerdiği için size bilimsel bir bakış açısı verir. Kendi vücudunuzu ve besin içeriklerini öğrendiğinizde örneğin bir milföy hamuruna bakarken içinde ne olduğunu net olarak görürsünüz.
Elvan Telyakar: Bazı besinlerin içeriğini ve vücudunuzdaki etkilerini öğrenince de zaten eskisi gibi yeme isteği duymuyorsunuz. Daha sağlıklı alternatiflere kendi iradenizle ve gönüllülükle yöneliyorsunuz.
-Mete Telyakar: Örneğin eskiden 6-7 kalem pirzolayı çok rahat yerdim. Şimdi iki kalem yiyorum. Tabii ki arkasındaki yağı kestikten sonra ve yetiyor. Yememem gerektiğini eskiden de biliyordum ama şimdi yediğimde ne olacağını öğrendim. Fark burada.
Ben mesela çok düzgün bir içiciyim. (Gülüyor). Alkolle aramız hala çok iyi. Benim olmazsa olmazım alkoldü. O kadar ki "Ben alkol almayacaksam diyet de yapmam" dedim. Diyetisyenim Işın Sayın, buna göre bana yardımcı oldu. Bir kadeh içiyorsam bir dilim ekmeği almıyorum. Ama bu kısıtlama asla proteinden, sebze ve meyveden olmuyor. Pirinç pilavı yemiyorum mesela.

ÇEVREMİZE DE ÖĞRETTİK"
-İçkinin yanında yediğiniz mezelerde değişiklik oldu mu?

Tabii ki. Bir kere peynir yok. Peynir mezemiz vardı, onu kullanmıyoruz artık. Peynir hakkımı kahvaltıda tükettiğim için, akşam içkinin yanında peynir yerine yoğurt kullanıyorum. Bir süre sonra buna da alışıyor insan...
Bir de çok para kazanıyorsunuz bu işten. Eskiden markete her gittiğimde 180-200 Lira'ya çıkıyordum. Kaju fıstığı, cipsler vs.. şimdi 65 Lira'ya çıkıyorum. Televizyon izlerken yediğimiz içtiğimiz şeylerin ciddi bir maliyeti varmış..
Elvan Telyakar- Biz programa iki kişi başladık ama çevremizde en az 10 kişi bizden etkilenip kilo vermiştir. Öğrendiğimiz genel bilgileri, çok ince ayrıntılara girerek değil belki ama anlatmaya çalıştık. Bu bile çok güzel etkiler yaptı çevremizde. Sadece annem 20 kilo verdi.

Sadece su içerek 150 kalori harcayabilirsiniz!
Özel Park Sima Polikliniği'nden Uzman Diyetisyen Işın Sayın, Yeni Asır okuyucuları için sağlıklı beslenmede için dikkat edilmesi gerekenleri ana hatlarıyla şöyle sıraladı:
Herkes her gün süt/ yoğurt grubundan 2 porsiyon tüketmelidir.
Omega yağ asitlerinin yeterince alınabilmesi açısından haftada 2 kez 1 elinizin tamamı büyüklüğünde ızgara balık yenmelidir. Kalp damar sağlığını, eklem sağlığını, zihinsel fonksiyonları destekler, Alzheimer'ı önler.
Haftada 3 kez kırmızı et kansızlığı, unutkanlığı önler, kasları korur.
Haftada 2-3 porsiyon bakliyat yemeği obezitenin ve beraberinde gelişebilen pek çok metabolik hastalığın önlenmesi için gereklidir.
Esmer ekmek, bulgur pilavı cilt ve sinir sisteminin sağlığı açısından önemlidir. Hamur işleri mutlaka kilo aldırır.
Yeterli dengeli beslendiğinizde çereze ihtiyaç kalmaz ve çerez zaten hızla kilo aldırır.
Her gün 2-3 porsiyon meyve bağışıklık sisteminin korunması için değerlidir.
Ortalama 2.5 lt su içildiğinde, hergün 45 dakika koşmuş kadar olursunuz, çünkü; tüm gün böbreklerinizi çalıştırarak 150 kcal. ekstradan harcarsınız.
6-8 saat uyku insulin, leptin, grelin gibi açlık tokluğu ilgilendiren hormonların dengeli çalışmasını sağlar.
Günde en az 5 öğün beslenmek, metabolizmanın 24 saat kesintisiz çalışmasını ve mümkün olan en yüksek enerjiyi harcamasını sağlar.
Ara öğünlerde taşınabilir kuru veya taze meyveler düşük kalori verir fakat metabolizmayı çalışmak zorunda bırakır.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre sebze, meze, bakliyat, salata ve meyvelerin porsiyonları toplamı 5 olmalıdır.
Bu sayede obeziteden ve sonrasında gelişen şeker, yüksek tansiyon, iç organ yağlanmaları, kalp damar hastalıkları gibi metabolik hastalıklardan korunmak mümkündür.

Gelecek salı: 66'LIK DELİKANLI GALİP BİRCAN



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA