• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir santimlik tümör 1 trilyon kanserli hücre barındırıyor FİLİZ İÇKE ÖNAL

Bir santimlik tümör 1 trilyon kanserli hücre barındırıyor

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.06.2011, 00:00
Sindirim sistemi kanserleri için bir santimlik tümör dokusu "Erken yakaladık" dedirtecek kadar küçük kabul ediliyor. Ancak sadece bir kesme şeker büyüklüğündeki bu tümör, bir trilyon kanser hücresi taşıyor

Hücrelerimizin, "yok etme-yerine koyma" mekanizması ile düzenli olarak yenilendiğini söyleyen Prof. Dr. Sinan Ersin, "Örneğin karaciğerimiz, kan hücrelerimiz, bağırsak hücrelerimiz, mide hücrelerimizin bir kısmı yok olurken, yerlerine yenileri gelir. Bu döngü bir kontrol içinde gerçekleşir. Bu durum kontrolden çıkarsa ve fazladan üretim devam ederse, tümör oluşur" diyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Ersin, kanserin oluşum, tanı ve tedavi süreci ile ilgili merak edilen konular hakkında bilgi verdi.
-Kanser nasıl oluşuyor?
Normalde vücudumuzda pek çok hücre yenileniyor. Örneğin karaciğerimiz, kan hücrelerimiz, bağırsak hücrelerimiz, mide hücreleri devamlı değişip yenileniyor. Bu döngü bir kontrol içinde gerçekleşiyor tabii ki. İşlevini tamamlayan hücre, programlı olarak yok oluyor. Ortada hiçbir dağınıklık bırakmadan. Öyle bir yok ediyor ki vücut hücreyi; tamamen kayboluyor ortadan. Bu arada yenisi geliyor. Sözgelimi 100 bin tane hücre ölünce, yüz bin tane yeni hücre geliyor. Tutup 200 bin tane hücre koymuyor vücut oraya. Veya olması gereken yere, olması gerektiği kadar koyuyor. Mesela 100 bini bir yere yığmıyor. Ve bütün bunlar olup biterken her şey aynı kalıyor görünüşte. Bu döngü kontrolden çıkarsa ve fazladan üretim devam ederse, işte bu tümör oluyor. Topak gibi, yumru gibi birikmeye başlıyor ve genetik olarak kontrolden çıktığı için büyüyor, büyüyor ve vücudun aleyhine çalışmaya başlıyor.

TÜM VÜCUDU SÖMÜRÜYOR
-Kanserin yayılması nasıl gerçekleşiyor?

Tümör bir süre sonra kendi beslenmesi için vücudu sömürmeye başlıyor ve kontrolden çıktığı zaman da ana kaynağından kopup vücudun başka yerlerinde "metaztaz" dediğimiz dolaşımına başlıyor. Tümör bu şekilde kendini çoğaltıp vücudu ele geçiriyor. Yani aslında insanın kendi hücresi kontrolden çıkıyor ve çeşitli şubelerini açtığı yerde çoğalıyor. Bazen şube açmasına da gerek kalmıyor. Örneğin tümör beyinde oluşmuşsa metaztaz yapmasa bile ölüme yol açabiliyor.
-Bir santimlik bir tümör dendiğinde kaç kanser hücresinden bahsediliyor?
Aşağı yukarı bir kesme şeker büyüklüğündeki bir santimetreküp dokuda, bir trilyondan fazla hücre var. Yani bir santimetreküp tümör dokusunda bir trilyon kanser hücresi var diyebiliriz.
Genel olarak da vücutta ortalama 75 trilyon hücre var.

İYİ HUYLUSU ÇOĞALMIYOR
-Tümörün büyüklüğü, erken teşhis açısından bir fikir veriyor mu?

Evet. Zaten kanseri bir santimetreküpte yakaladığımız zaman "erken yakaladık" diyoruz.
Mide kanseri, kolon kanseri gibi kanser türlerinde bir santimetreküplük bir tümörü küçük olarak kabul ediyoruz. Tiroidde bir santim küçük değil belki ama tüm sindirim sisteminde bir santimlik tümör, küçük bir tümör olarak kabul ediliyor. Ama onun içinde de bir trilyon kanser hücresi olduğunu unutulmamalı.
-İyi huylu ve kötü huylu tümör arasındaki fark nedir?
İkisinin arasındaki fark şu: Bazıları sadece bulunduğu yerde büyüyor ve belirli bir noktada da duruyor. Diyelim bir et beni çıkıyor dışarıya doğru. Veya lipom dediğimiz yağ bezeleri vardır. Bunlar sadece bulunduğu yerde bir miktar büyür ve kalır. Başka yere gitme özelliği yoktur. Kanser hücreleri ise başka yere gitme özelliği taşır ve kişiyi öldürene kadar çoğalıp büyür.

TOMOGRAFİ GÖRMEYEBİLİR
-Hastaya kansersin deniliyor ilk şoku yaşıyor... Ne durumdayım? diye sorunca, "Açmadan bilemeyiz" deniyor. Ameliyat oluyor, bu sefer de "Patolojik sonuç gelmeden bilemeyiz" deniyor. Bir sürü görüntüleme yöntemi var. Tıp bu kadar ilerledi diyoruz.. Niye bu belirsizlik?
Haklısınız ama burada bazı şeyler yanlış biliniyor. Tomografiyi ele alalım. Örneğin karın içindeki bir santimetreden küçük tümörleri göstermiyor tomografi. Duyarlılığı bir santime kadar yani. Şimdi diyelim mide tümörü var ve endoskopla tanısı konmuş. Bu hastanın tomografisi çekiliyor. Tomografi sonucu "Midede tümör dışında bir anormallik saptanmadı normal" diyor. Fakat bu sonuç durum "yüzde yüz normal" anlamına gelmiyor. Kanser hücreleri pirinç tanesi gibi de saçılabilir karnın içinde. Dolayısıyla bu yüzden "Açmadan kesin bilemeyiz" diyor cerrah. Bazen açıyoruz, kanser karnın içine her tarafa saçılmış, ama tomografiye bakarsanız, başka bir yerde yok.
-Tomografi bir santimden küçük tümörü göstermediği için karın içine yayılmış pirinç tanesi kadar tümörler 100 tane bile olsa göstermiyor, öyle mi?
Göstermiyor. O yüzden hastaya "Açınca belli olur" diyoruz ama açınca da her şey yüzde yüz belli olmuyor. Diyelim ki tümör başka bir yerde görülmüyor. Örneğin mide kanserinde mide çevresindeki yapılarla birlikte alınıyor ve her şey normal görünüyor. Fakat patolog mikroskopta baktığında o yapılarda da tümör saptayabiliyor. Bu neyi değiştiriyor? Hastayı ameliyat ettik, tümörü çıkarttık ama hastalığın evresi değişmiş oluyor. Evre bakımından bir sonraki evreye geçmiş oluyor. Hastalık lokal değil artık çevresindeki lenf bezlerine de sıçramış oluyor. Yani erken evre değil, bir sonraki evreye geçmiş oluyor. Sonuç olarak ne tetkik yaparsak yapalım, "Açınca görürüz" diyoruz. Açınca da "patolojiden sonra belli olur" diyoruz çünkü patoloji bize hastalığın evresini tanımlıyor.
-Bu tür ameliyatlarda sadece kanserli doku mu çıkarılıyor?
Diyelim midenin orta yerinde bir tümör var. Mide ve etrafındaki lenf bezleri tamamen alınıyor. Midede tümör olduğunu zaten önceden biliyoruz. Zaten biyopsisi var, patolojide incelenmiş ama bu yeterli değil. Ameliyatta lenf bezleri de çıkıyor ve onların da mikroskopta incelenmesi gerekiyor. Lenf bezlerinde tümör yoksa "erken evre" diyebiliyoruz ama varsa bir sonraki evreye geçiyor hastalık.

Lenf bezleri: Tümörün gözlem istasyonları

-Cerrahide kanserli doku, hatta duruma göre organ ve onunla beraber etrafındaki lenf bezleri de tamamen alındığına göre niçin hastaların kemoterapi görmesi gerekiyor?
Lenf bezlerini çıkarmamızın önemli bir nedeni var. Her organın çevresinde kendine özgü lenf bezi var. Bunları bir nevi gözlem istasyonları olarak kabul edersek, orada tümörü görmemiz bize şunu gösteriyor: Tümör buradan geçmiş... Oradan da damar dolaşımına girerek sisteme karışıyor. Sisteme, kan dolaşımına karışan hücreyi göremeyiz. Bu yüzden de sistemi ilaçlamamız lazım. Kemoterapi de sistemin ilaçlanarak tümörün yok edilmeye çalışılmasıdır zaten. Bu ne kadar başarılı oluyor diye sorarsanız, yüzde yüz başarılı olsa zaten kimse kanserden ölmezdi. Ama bu şekilde yok edilebildiği kadar temizleniyor.
-Lenfler tertemiz çıkarsa...
O zaman da tümörün yapısına bakıyoruz. Bazı tümörler çok saldırgan oluyor. Saldırgan bir tümörse de o zaman da şöyle düşünülür: Tamam biz tümörü lenf bezlerinde görmedik ama burada hiç durmadan da gitmiş olabilir... Bu durumda da kemoterapiye başvurulur.

YARIN: MİDE KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELER?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA