• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Fark edildiği anda tedaviye başvurulmalı FİLİZ İÇKE ÖNAL

Fark edildiği anda tedaviye başvurulmalı

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.01.2013, 00:00
Op. Dr. Özlem Polatlı "Şaşılıkta erken tanı ve tedavi ile göz tembelliği önlenebilir, 3 boyutlu görme sağlanabilir. Bu nedenle şaşılık şüphesi olan her çocuğun belirli bir yaşa gelmesi beklenmeden şaşılık uzmanı göz hekimine götürülmesi gerekir" diyor

Çocuklarda şaşılık; doğumsal olabildiği gibi, görme kusurlarına bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. İyi göremeyen çocuk, görmeyi iyileştirmek için gözlerini kaydırabiliyor. Nedeni ne olursa olsun, erken tespit edilen şaşılık, tedavi edilebilen bir hastalık. Tedaviye erken başvurmak da başarı şansını artıran en önemli faktörlerden biri. Aydın Göz Hastanesi'nden Op. Dr. Özlem Polatlı ile şaşılık ve tedavisi hakkında konuştuk.
-Şaşılık nedir?
Şaşılık; her iki gözün aynı yöne bakmaması ve birbiriyle olan paralelliğini kaybetmesi durumudur. Bir göz düz bakarken diğeri içe, dışa, yukarı veya aşağı kayabilir.
-Şaşılık sebepleri nelerdir?
Şaşılığın oluşmasında tek bir neden yoktur. Sorunlu hamilelik dönemi, doğumun problemli olup olmadığı, çocuğun gelişimi, geçirdiği hastalıklar şaşılığa yol açabilir. Şaşılık için genetik yatkınlık söz konusudur. Ailede gözünde kayma olan varsa, çocuklarda şaşılığın görülme şansı yükselmektedir. Çocukluk döneminde yani 2 yaşından sonra görülen şaşılıklarda genellikle neden göz bozukluklarıdır. Şaşılığa yatkınlığı olan bir çocukta gözdeki kayma, ateşli bir hastalık veya bir travma (düşme, ameliyatlar, kazalar) sonrası başlayabilir.
Geçirilen kazalar, kafa travması, ateşli hastalıklar ve ileri yaşta hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi bazı durumlarda göze gelen sinirlerde felçler oluşabilir. Bu şekilde oluşan şaşılıklarda tedavi, felcin kalıcı olup olmamasına bağlı olarak değişebilir.

Belirtileri:
Şaşılık rahatsızlığını yaşayan hastalar çoğunlukla
Gözde paralelliğin kaybolması
Göz sulanması
Ağrı
Baş ağrısı
Çift görme
Üç boyutlu görüntünün kaybolması
Bulanık görme
Baş veya yüzün bir yana dönük olması
Her iki gözü birlikte kullanmak için çocuğun başını bir tarafa eğmesi
Işığa karşı hassasiyet
Okuma sırasında tek gözünü kapatma
gibi belirtileri taşımaktadırlar.
Bebeklik ve çocukluk döneminde olan kaymaların bir kısmı yalancı kaymalardır. Yalancı kayma, göz kapaklarının ve burun kökünün genişliği ile ortaya çıkan yanıltıcı bir görünümdür. Bu durumun tam olarak aydınlatılabilmesi için mutlaka bir göz muayenesi yapılmalıdır.
-Şaşılık nasıl tedavi edilir?
Şaşılık tedavisinde amaç, görme keskinliğinin artırılması, eğer varsa çift görmenin düzeltilmesi, serbest göz hareketlerinin sağlanması ve kozmetik yakınmaların giderilmesidir.
Şaşılık tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
* Öncelikle refraktif kusur (görme kusurları) düzeltilmelidir.
* Göz tembelliği varsa tedavi edilmelidir.

Cerrahi müdahale:
Gözlük takıldığı halde düzelmeyen kaymalara cerrahi tedavi gerekir. Şaşılık ameliyatları çoğunlukla genel anestezi altında gerçekleştirilir. Şaşılıkta erken tanı ve tedavi ile göz tembelliği önlenebilir, 3 boyutlu görme sağlanabilir. Bu nedenle şaşılık şüphesi olan her çocuğun belirli bir yaşa gelmesi beklenmeden şaşılık uzmanı göz hekimine götürülmesi gerekir.

Botoks:
Bazı şaşılıklarda botulinum toksin (botoks) de tedavide uygulanabilir. Felce bağlı oluşan şaşılıklarda, ameliyat olmuş ancak tam düzelme sağlanamamış hastalarda, guatr hastalığına bağlı gözünde kayma olmuş hastalarda botoks etkilidir ve tedavi edici olarak kullanılabilir. Felçlere bağlı olarak ani oluşan kaymalarda genellikle çift görme de vardır ve hasta için oldukça zor bir durumdur. Bu tarz şaşılıklarda genel eğilim 6-8 ay beklemektir, ancak bekleme döneminde çift görmenin azalması amacıyla botoks uygulaması yapılabilir.

Sulanma ve çapaklanma kanal tıkanıklığının habercisi olabilir
Aydın Göz Hastanesi'nden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Harika Çevikel, gözyaşı kanal tıkanıklıkları ile ilgili şu bilgileri paylaşıyor:
-Gözyaşı kanal tıkanıklığı nedir, nasıl ortaya çıkar?
Gözyaşı kanal tıkanıklıklarının, "doğumsal" ve "sonradan edinilen" olmak üzere iki tipi vardır. Doğumsal olan gözyaşı kanalı tıkanıklıkları, gözyaşı üretiminin başlamasıyla, doğumdan 3-4 hafta sonra ortaya çıkar. Gözde sulanma, çapaklanma, alt kapakta gözyaşı göllenmesi şikayetleri en sık başvuru sebebidir. Bebeklerin çoğunda gözyaşı kanalının burun boşluğuna açıldığı yerde zar benzeri bir oluşum, hastalığa sebep olur. Tedavide antibiyotikli damla, merhem ve doğru şekilde masaj yapılması önemlidir. Hastaların yüzde 95'i bu şekilde, bebek 12 ayını tamamlayana kadar ameliyata gerek kalmaksızın iyileşir. Ancak yüzde 5'lik kısmına cerrahi müdahale gerekir. 12. aydan itibaren gözyaşı kanalında kemikleşme başladığı için ameliyat bu dönemde yapılmalıdır.
-Ameliyat nasıl yapılıyor?
Genel anestezi altında "probing" dediğimiz bir işlem uygulanır. Basitçe kanalın üst ucundan sonda dediğimiz ince bir aletle girilir, gözyaşı kanalı boyunca ilerlenip alt uçtaki zar benzeri oluşum delinerek açılır. Genellikle bu işlem, sorunu çözmeye yeterli olur. Az sayıda olguda ikinci kez probing, daha da az sayıda hastada silikon tüp takılması ya da DSR gerekebilir. Anneler için burada verilebilecek mesaj; bebeklerinin gözü sulanıyor ve çapaklanıyorsa uzman bir göz hekimine görünmeliler, doğru masaj yapmayı öğrenmeliler. Ve sorun çözülmediyse bir yaş civarında ameliyat olmak gerektiğini unutmasınlar. Çünkü işlem çok gecikirse dokularda kemikleşme olması nedeniyle, basit bir cerrahiyle çözülebilecek sorun daha karmaşık yöntemlerle çözülmek zorunda kalabilir.
-Sonradan ortaya çıkan gözyaşı kanal tıkanıklığı daha çok kimlerde görülür?
Edinsel olan gözyaşı kanal tıkanıklığı, daha çok kadınlarda görülmekle birlikte her iki cinste de görülebilir. Her yas grubundan hasta karşımıza çıkabilir. Genellikle hastalar "Uzun süredir gözüm sulanıyor ve çapaklanıyor" diyerek gelirler. Özellikle dışarı çıkınca ve rüzgarlı havalarda artan bir sulanmadan şikayet ederler. İlaç kullanıldığında çapaklanma geçse de sulanma devam eder ve ilaçlar bittiğinde hasta şikayetleri yine artar. Çözüm ameliyattır. Günümüz teknolojisiyle oldukça başarılı bir sekilde tedavi edilebilmektedir. DSR olarak kısalttığımız bir ameliyat uygulanır. Bu ameliyatın da üç şekli vardır:
- Eksternal DSR: Ciltten 1- 1,5 santimlik bir kesi yapılıp burun kemiğinden küçük bir parça çıkarılır, göz yası kesesi ile burun mukozası arasında anastomoz (dikmek vasıtasıyla uç uca ağızlaştırma) yapılarak yeni bir yol yaratılır. Gerek duyulursa silikon tüp takılabilir. Kesi yerinde genellikle iz kalmaz. Özellikle bu yöntem tecrübeli ellerde çok başarılı sonuçlar vermektedir.
- Endonazal DSR: Burun boşluğundan girilerek kemikten bir parça çıkarılır, gözyaşı kesesinde bir delik oluşturulup silikon tüp takılır.
- Lazer DSR: Endonazal DSR gibi kapalı sistem bir cerrahidir. Gözyaşı kanalının üst ucundan girilerek lazer ile dokular yakılarak ilerlenip göz yası kesesi ve kemik dokuda bir açıklık yaratılır, silikon tüp takılır.
Bu üç tip cerrahiden arasından hastaya en uygun olanı uygulanır. Kapalı olan yöntemlerde ameliyat süresi daha kısadır ve bu durum bazı hastalar için avantaj olabilir. Ancak açık olan yöntemde (Eksternal DSR) basarı oranı belirgin olarak daha yüksektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA