• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
50 bedenden 38’e XXLdan SMALLa FİLİZ İÇKE ÖNAL

50 bedenden 38'e "XXL"dan "SMALL"a

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.05.2013, 00:00
Aynalara küstüren bir beden, karın bölgesinde toplanan yağlar, kol ve bacaklardaki sarkmalardan tamamen kurtulup fit bir bedene kavuşmak, ortalama 6 ayda mümkün

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, genetik yatkınlık ve hastalıklar nedeniyle yıllar içinde çok fazla kilo almış, bu süreçte sayısız yöntem denemiş ve başarısızlığa uğramış, ümidinizi tamamen yitirmiş olabilirsiniz. Yeniden fit bir vücuda sahip olmak çok çok uzak bir hayal gibi görünüyor da olabilir. Bu amaçla çıkacağınız yolun çok uzun, çok meşakkatli olduğunu, buna sabrınız olmadığını düşünüyor olabilirsiniz...
Ben de "Bir daha düşünün öyleyse" diyorum çünkü, Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği Genel Müdürü Gülşen Altın'ın anlattıkları, bütün bu inançları kıracak kadar iddialı.
-Hemen hemen herkes göbek çevresindeki yağlanmadan şikayetçi. Nedir bunun sebebi?
Göbek yağlanması, özellikle 35 yaşından sonra neredeyse her kadın ve her erkekte görülüyor.
Fazla kalori tüketimi öne çıkıyorsa da, tek neden bu değil. Metabolik sendrom, şeker hastalığı, insülin direnci, reaktif hipoglisemi gibi rahatsızlıklar bu duruma sebebiyet veriyor. Bu rahatsızlıklar yoksa ve kişinin göbek bölgesinde yağlanma artıyorsa, o zaman da genetik faktörlere bakmak lazım. Bu da kişinin vücudunun o bölgesindeki yağ hücre sayısının fazla olması anlamına geliyor. Bir bölgede yağ hücre sayımız ne kadar yüksekse, o bölgeden o kadar çok kilo alırız.
-Bu sorun nasıl çözülebilir?
Öncelikle fizyolojik bir problem var mı, buna bakılmalı. Varsa hastalıkların tedavisi yapılmalı ve uygun beslenme programı verilmeli. Kişide herhangi bir sağlık problemi yoksa, bu yağlanmanın sadece fazla kalori alımına bağlı oluştuğu sonucuna ulaşılır ki, bu durumda kişi öncelikle kilo verme programına alınır. Ancak sadece diyet veya diyet ve beraberinde uygulanacak sporla da bu yağlanmadan tamamen kurtulmak mümkün değil. Mutlaka cihaz tedavisi de eklenmeli.
Çünkü bu yağ hücreleri fibrozlaşıyor; yani birbirine iyice yapışıp sıklaşıyor. Bir ip yumağı düşünün... Eskiden anneanneler sıkı sıkı sarardı ya, yaş geçtikçe ve yağ dokusu arttıkça yerleştiği bölgede çok sıkı bir sarmal haline geliyor. Bu nedenle kişi spor ve diyet yapsa dahi bu yağ hücreleri çözülmüyor.
-"Kilo veriyorum ama karın bölgemdeki yağlar gitmiyor" denir, sebebi bu mu?
Evet. Çünkü karın bölgesinde yağ hücreleri sıkı sıkı sarılmış bir sarmal gibi birbirine yapışık halde duruyor. O yüzden kişi ne kadar spor yaparsa yapsın, bunlar erimiyor. İşin kötü tarafı bacaklar inceliyor, kollar inceliyor, gövde aynı kalıyor.
Burada uygun tedavi protokolleri ile beraber cihaz protokolleri de yapılması lazım. Spor, diyet ve cihaz desteğinden oluşan üç adımlı bir tedavi yöntemi ile 120 kilodaki bir insan da 38 bedene getirilebilir ve vücuduna yeniden form verilebilir.
-Sarkmasız, gevşemesiz üstelik, öyle mi?
Aynen. Sadece bize zaman lazım.
-Ne kadar zamana ihtiyaç var böyle bir değişim için?
Aşağı yukarı 6-7 aylık bir tedavi süreci yeterli. 6 ay verilirse, bir insanı baştan sona tamamen değiştirebiliriz. Olağanüstü vakalarda, 40-50 fazlası olanlarda bu süre 1 yılı bulabilir. Ama bu sürenin sonunda kişi vücudunda hiçbir bölge sarkmadan fit bir görünüme kavuşabilir.
-Kişiye ne düşüyor bu süreçte?
Tedavi protokolünün ilk aşaması zayıflama programı. Diyelim ki kişi 95-100 kiloda ve 1.70 boyunda. Hedef kilomuz 70 olsun. Demek ki biz bu kişi ile 25-30 kilo vereceğiz. Ortalama 22 haftalık doktor ve diyetisyen görüşmesi ve değişen kişiye özel diyet programlarıyla 22 haftada bu kiloların hapsi rahatlıkla veriliyor. Kişi ilk 10 kilosunu verdikten sonra cihaz tedavisine geçiyoruz. Beraberinde personal training (bireysel antrenör eşliğinde egzersiz programı) uygulaması başlıyor. Yapılan en büyük hata, çok kilolu iken aynı anda hem diyete hem spora başlamak. Asla önermiyoruz ve çok tehlikeli. Biraz kilo verdirip, ondan sonra kişiyi yavaş yavaş, alıştıra alıştıra özel hoca ile birebir çalıştırıyoruz. Biliyorsunuz, çok genç yaşta bilinçsiz spor yüzünden hayatını kaybeden çok insan var. Şunu unutmamak lazım: Her bir kilo vücut ağırlığı kalbe 7 kilo basınç yapıyor.
-O halde 10 kilo verdikten sonra spora başlayan kişi, kalbe gidecek 70 kilo fazla basınçtan kurtuluyor...
Aynen öyle. O yüzden önce diyetini yaptırıyoruz, yine bizim kontrolümüzde spora başlatıyoruz ve ondan sonra yavaş yavaş cihaza başlatıyoruz. Vücut çok sıkı iken de cihaza başlanmasının bir anlamı yok. Önce diyet ve sporla yağ hücresinin içinin boşalması lazım.
-Egzersiz haftada kaç kez yapılıyor?
Önce haftada 1, daha sonra haftada 2 kez öneriyoruz.
-Exilis cihazı uygulaması haftada kaç kez yapılıyor?
Haftada bir kez, bir-bir buçuk saatlik bir uygulama yapılıyor.
-O halde kişinin çok zamanını alan uygulamalardan bahsetmiyoruz burada...
Aynen. Haftada toplam bir saat beslenme uzmanına ayıracak, bir saat cihazına ayıracak ve bir saat de egzersiz programına gelecek. Toplam üç saat. Ama bu üç saati kendinize ayırarak son derece fit bir görünüme kavuşuyorsunuz ve yaşam motivasyonunuz artıyor.
-Exilis cihazı nasıl bir etki sağlıyor?
Ultrason ve radyofrekans teknolojisinin birlikte kullanıldığı exilis cihazının etkisini şöyle tarif ediyorum ben: Bir tereyağı çıkarın buzdolabından. Sıkı ve serttir değil mi? Vücudunuzdaki yağ da böyle. Tereyağı ısı ile karşılaştığında nasıl eriyorsa, vücut yağlarınız da exilis cihazı ile aynı şekilde eriyor. Eriyen yağ dolaşıma giriyor ve karaciğer üzerinden enerjiye çevrilip vücut tarafından enerji olarak kullanılıyor. Bu süre zarfından kişinin diyetine tam uyumlu olması çok önemli ki oradan açığa çıkardığımız yağ enerji olarak kullanılabilsin.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA