Çakra kelimesi hayatımıza bir girdi, pir girdi. Girer girmez de; "merak edenler", "konuya ilgi duyanlar", "ilgi duymakla kalmayıp pratik uygulamalarla yaşama uyarlayanlar" olarak kendi aramızda bölündük. Bu röportaj, biraz da "merak edenler" için yapıldı.
Sanskritçe kaynaklı bir kelime olan çakra, Tibet dilinde "tekerlek" veya "dönüş" anlamına geliyor. Hint felsefesi ve bazı Asya kültürlerine göre, insanda bulunan bu enerji merkezleri, girdap şeklinde dönen enerji alanından oluştuğu için bu tanımları alıyor. Hint felsefesine göre, insanın kafasının tepesinde pozitif bir akım varken, kuyruksokumunda negatif bir akım bulunuyor. Bu iki "kutup" arasında dolaşan elektrik gücü de "yaşam" olarak tanımlanıyor. Spritüel Danışman Botan Diler, çakraları anlatıyor.
-Çakra nedir, ne işe yarar?
Tüm canlıların fiziksel bedenleri olduğu gibi, fiziksel bedenleri ile birlikte yaşayan ve hareket eden enerji bedenleri de vardır. Çakralar da birer enerji organıdır ve fiziksel bedenin ihtiyacı olan yaşam enerjisini evrenden toplayıp bedenin kullanacağı forma dönüştürürler.
Bazı kadim bilgilerde vücutta 88 bin adet çeşitli büyüklükte çakranın varlığından söz edilir. Yani insan bedeninin hemen hemen her bölgesinde bir çakra vardır. Bu çakraların çoğu çok küçüktür. Daha büyük ve önemli işlevleri olan 40 kadar "ikincil çakra" ve bedenimizin orta ekseninde hizalanmış "Temel Çakra" olarak bilinen 7 çakramız vardır. Ağırlıklı olarak bu 7 çakra ile çalışılır.
-Çakralar nasıl açılır? Örneğin kalp çakramızı nasıl açabiliriz?
Çakraların çalışmaları duygu, düşünce ve eylemlerimize göre olur. Örneğin yoğun korku hissedildiği anlarda veya agresif yaklaşım bir tarz haline geldiğinde, ilgili bölgenin çakrası görev göremez hale gelir ve o bölge enerjisiz kalır. "Çakraları kapalı olmak" tanımı bu gibi durumlar için kullanılır.
Kalp çakrasını ele alacak olursak, kalp çakrası kanat çırpan kelebek gibidir. Eğer "fabrika ayarlarında" (bu benim tarifim) çalışırsa kişiye sükünet verir. Kalp çakrasının bu halde olabilmesi için, kişinin kendini, herkesi ve herşeyi kabul etmesi, iyi niyetli olması, anlayışla ve sevgi alışverişini bolca gerçekleştirmesi gerekir. Bu da geçmişte kalmış da olsa tüm kızgınlıklarımızı, öfkelerimizi, acılarımızı affederek, hayatı olduğu gibi severek mümkün olabilir. Herhangi bir çakrayı açmak için kişinin enerjisinin o çakranın amaç ve fonksiyonlarına uyumlu bir enerjiye dönüşmesi gerekir. Ama bu zaman alan bir süreçtir. Minik bir çalışma olarak şu ifadeleri gün içinde bolca tekrar etmenizi önerebilirim. Ayrıca geçmişte kalan ve üzüntüyle hatırladığınız herhangi bir anı hatırlayıp, o anı yaşayan halinize de bu cümleleri tekrar ettirebilirsiniz.
- Ben kendimi kabul ediyorum- Ben kendimi seviyorum
- Ben herkesi seviyorum
- Ben herşeyi seviyorum
- Ben kendimi affediyorum, her halim ve kararım için kendimi onaylıyorum.
- Ben anlayışlıyım, gibi
-Çakralarımızı açmak için kullabilecegimiz pratik egzersizler var mı?
Çakraları kısa sürede "daha açık-dengeli-yeterli" hale getiren basit teknikler vardır. Yoga, renk terapisi, ses terapisi, aroma terapisi vb. Fakat düşük farkındalıkla yaşayan birisinin çakraları bir şekilde açılsa bile, bir süre sonra yine eski çalışma şekillerine geri dönecektir. Buna rağmen geçici etkileri olan bu tip egzersizler yine de sıklıkla kullanılmalıdır. En eğlenceli ve zevkli yöntemlerden biri neşeli, ritmik müziklerle 10-15 dakika boyunca kontrolü bırakarak, size saçma gelebilecek hareketlerle, kendini kaybederek dans etmektir.
Eylemsiz egzersizlerin içinde en etkili ve uygulaması en kolay olanlarından biri "Mudra" denilen el pozisyonlarıdır. Gerçekten de ellerinizi belli bir pozisyonda tuttuğunuz zaman olumlu etkilerini görürsünüz. Bir de imgeleme tekniği vardır. Bu da son derece etkili bir tekniktir. Meditasyonlarım esnasında kendi içimden öğrendiğim, basit ve son derece etkili bir mudra pozisyonu ve imgelemesi tarif edebilirim. Ne zaman bu egzersizi yapsam, çok kısa sürelerde enerji yükselmesi ve uyumlanma yaşarım. Egzersiz şöyle:
-Gözlerinizi kapatıp derin ve sakin bir tempo ile nefes alıp vermeye başlayın. Gevşeyin. (Nefes alırken kendinizi yormayın)
- İki elinizin parmak uçlarını sanki içinde büyük bir portakalı tutuyormuş gibi şekillendirin. Parmaklarınızın arası açık olacak.
- Parmak uçları birbirine çok sert veya gevşek olmadan değsin.
- Parmak ve eller bir kafes halinde iken kollarınızı bedeninize değdirin.
- Baş parmakların tırnakları ve parmakların devamı tümüyle bedene değsin.
- Gözler kapalı bir şekilde parmaklarınızın arasında altın veya şeffaf beyaz renkli enerji topu olduğunu, bu enerjinin sizin kendi saf enerjiniz olduğunu imgeleyin.
- Bütün enerjinizin değiştiğini hissedene kadar veya 10-15 dakika bu şekilde ve yapmakta olduğunuz şeye odaklanarak durun. Sebepsiz çözülmeler olabilir, bunlara izin verin.
- Son olarak ellerinizin arasında duran enerji topunu içinize alın ve zaten size ait olan saf enerjinizin tüm bedeninize yayılmasına izin verin.
-Hangi çakra, hangi hastalıkları anlatır?
Bence en önemli çakra olan kök çakradan başlayacak olursak, bu çakrada sorun olduğu zaman aşırı sinir ve öfke, alkol ve madde bağımlılığı, aşırı sahip olma isteği ile gelen kabızlık ve şişmanlık olur.
İkinci çakrada sorun olduğu zaman cinsel organlarda, üreme organlarında sorun olur. Mesela kanserin vücudun neresinde olduğu çok önemlidir. Beyin kanseri ile rahim kanseri farklı enerji bölgelerindeki tıkanıklara işaret eder. İkinci çakrasında sorun olanların karşı cinse karşı isteksizliği, cinselliği reddeden bir halleri vardır.
Üçüncü çakrada sorun olduğu zaman karaciğer, mide, sindirim sistemi rahatsızlıkları olur. Kolay üzülme hali ile birlikte günlük hayatındaki kimliklerini taşıyamamak bu çakrasında sorun olan kişilerin sık yaşadığı problemlerdir.
Kalp çakrasında sorun olduğu zaman ilişki kurma, dokunma-dokunulma becerileri bozulur. Almayı becerememek ve başkalarının sevgisine, düşüncelerine aşırı duyarlı hale gelmek bu kişilerin ortak sorunudur.
Boğaz çakrasında sorun olduğu zaman boğaz ve boyun hastalıkları, tiroid bezi ile ilgili hastalıkları yaşarız.
-Çakralarımız düzenli çalıştığında hastalıklarla nasıl savaşır?
Düşüncelerimiz, korkularımız, endişelerimiz, kızgınlıklarımız ve öfkelerimiz neticesinde enerji bedenimizde tıkanıklıklar ve buna bağlı rahatsızlıklar oluşur. Bu durumda "algı-salgı" prensibine göre hormonal bezler aktive olur. Yani algımızın kaynağı olan bilinçaltımıza göre hormonlarımız yeterli veya yetersiz salgılanırlar veya hiç salgılanmazlar. Bunların toplamında fiziksel rahatsızlıklar oluşur. Hastalıkların sebebi ve çözümü yine bu sebepten dolayı bilinçaltındandır. Çakralarımız düzenli çalıştığında beden sistemimiz en güçlü ve sağlıklı şekilde işler. Kendimden örnek vereyim; soğuk havalarda üşümez, sıcak havalarda terlemezsiniz. Arkadaşlarınız en az iki kat giyerlerken, normal gömlek-ceket ile önünüz açık bir şekilde titemeden yürüyebilirsiniz. Ya da sıcak havalar için tersi olur. Enerjiniz düzgün ise, az ve gerektiği kadar yersiniz. Bağışıklık sistemi en güçlü halde çalışır. Tüm bunların toplamında sadece sağlıklı bir bedene sahip olmakla kalmaz; aktif, dingin ve neşeli olursunuz. Güzel iletişim kurabilen, anlayışlı, yaşama karşı saygılı bir insan olursunuz. Bunların aynılarını size yansıtan insanlarla birlikte yaşarsınız. Kısacası, fabrika ayarlarında mutlu, huzurlu bir insan olursunuz.
-Çakralar maddi hayatı da etkiler mi?
Temel çakraların hepsi, özellikle kök çakra, maddi hayatımızı etkiler. Eğer enerjiniz yoksa, nasıl çalışacaksınız, nasıl üreteceksiniz? Bozuk enerji yüzünden insanlarla doğru düzgün ilişki kuramayan biri nasıl satış yapabilir? Sevgiden uzak biri, gün boyunca insanlara nasıl gülümseyebilir? Yaratıcı enerjisi olmayan, eşiyle mutlu olmayan biri, işinde nasıl başarılı olabilir ki? Para kazanmak, aslında enerjileri takas etmektir. Ürettiğin enerjin bozuk ise, takas edemezsin. Kök çakra apartmanın temeli gibidir. En başta kök çakrası düzgün işleyen insanların diğer bütün çakraları bundan olumlu etkilenir. Bu yüzden herkese başta kök çakralarını tanımalarını ve açmak, dengelemek için ellerinden geleni yapmalarını öneriyorum. O zaman bütün her şey değişiyor.
Buyrun "Kas Testi"ne!
-Hangi çakramızda sorun olduğunu nasıl anlarız?
Kas Testi; son derece basit, günün her anında kendi başınıza yapabileceğiniz, hemen her konuda sorgulama yapmak için kullanabileceğiniz eşsiz bir yöntemdir. Kişi bir elinin 1. ve 4. parmaklarının uçlarını birleştirir. Diğer parmaklar açık ve düz şekilde dışarı bakar. Kişi diğer elinin işaret parmağını, bu elinin parmaklarının birleşim noktasına koyar ve örneğin "Benim adım Botan Diler" diyerek işaret parmağını o birleşimden geçirmeye çalışır. Eğer söylenen şey doğru ise, birleşen parmaklar güçlü oldukları için diğer parmağın geçmesine izin vermezler. Bunun ardından yanlış bir isim ile tekrar test edersiniz, "Benim adım Müfit Kaya" deyip işaret parmağınızı bir önceki testte uyguladığınız miktarda kuvvetle tekrar birleşim noktasından geçirmeye çalışırsınız. İfade yanlış olduğu için, kaslar ez enerji taşır ve parmağınızın geçişine izin verirler. Eğer parmak geçiyorsa söylenen şey "yanlış/uygun değil" anlamına gelir. Parmak geçmiyorsa da söylenen şey "doğru, uygun" anlamına gelir. Bu şekidle kendi çakralarınızın durumunu sorgulayabilirsiniz. "Kök çakram 10/10 puan çalışıyor" dersiniz, eğer öyleyse parmak geçmez. Parmak geçerse ifadeyi değiştirirsiniz. "kök çakram 9/10 çalışıyor" deyip, test ederek çakranızın kaç puan çalıştığını kendinize doğrulatabilirsiniz. Benzer şekilde nelerin bu çakranıza iyi geldiğini ve gelmediğini de bulabilirsiniz. Böylece çakralarınızın hepsini en güzel şekilde açmakla kalmaz, zaman içinde yavaş yavaş aydınlanıp, sağlığınızı ve hayatınızdaki tüm işleri yoluna koyabilirsiniz. Kas testi kişinin kendine dilediği konuda soru sorgulayabileceği, kendi için en doğru kararları almasını sağlayacak bir yöntemdir. Ancak siz "Vaktim değerli, daha çabuk sonuç veren bir yöntem istiyorum" diyorsanız size kendi geliştirdiğim bir metot olan "Çakra Yürüyüşü"nü tavsiye ederim.