• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Geçmişle gelecek arasında köprü HÜROL DAĞDELEN

Geçmişle gelecek arasında köprü

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.09.2014, 00:00
"Çok okuyan mı çok gezen mi bilir" diye garip bir sorgu vardır düşünce haznemizde...
Kimisi bu soruyu "çok okuyan" diye yanıtlar, kimisi de "çok gezen"... İki taraf için de kıstas, birini ne çok yaptığıyla eşdeğer...
Her ikisini de çok yapan bir kişi için, hem okumak hem de gezmek, birbiriyle örtüşen artı bir değerdir. Okurken resmettiği hayallerini, gezerken netleştirmek, insana müthiş bir haz ve yazma gücü verir.
***
İşte bunu grçekleştirenlerden biridir yazar Zerrin Dağcı... Başarılı bir yazma kültürü olan Dağcı, yıllarca dedesinden dinlediği ata topraklarını, öykülerini, dünyaya onunla ilk tutunuşları, yaşadığı tecrübeleri, gezdiği ülkeleri, "Balkanlardan Anadolu'ya Evvel Zaman Hikayeleri" adı altında bir kitapta toplamış...
Duru, keyifli, coşkulu bir dille...
Benim gibi ata toprakları olan Balkanları çok merak eden, görmek için çırpınan kişilere de rehberlik etmiş...
Bakın kitaba bakışını ve duygularını nasıl aktarıyor Zerrin Dağcı:
***
"Geç inen yaz akşamlarında yıldızların altında yaşanmışlıkları düşündüm.
Uzun süren kış gecelerinde, içsel yolculuklara çıktım. Üşüyen ruhumu ısıtmak için yeni yazarlar keşfettim, kitaplar okudum. Doğup büyüdüğüm ilçenin birbirine benzeyen yılankavi sokaklarında dolaştım. Ağustos böceklerini, kuşları dinledim bolca. Karıncaları izledim. Hayaller kurdum, dilekler tuttum. Eski fotoğrafların bulunduğu albümlere tekrar tekrar baktım. Bol bol yazı yazdım."
***
Zerrin Dağcı'nın kitabında kendi geçmieşinden örnekler var belki ama her yaşanmışlık, okuyucuya da dokunuyor.
Gerçekçi bir duyarlılıkla...
Yazarın sadece kendi hayal gücünün yani kafasındaki senaryonun okuyucuya kabil ettirme çabası yok kitapta...
Sadece yaşanmışlıklar var, dünle bugün var... Geçmişle geleceğe köprü var.

Keşkelerle yaşamayın
Bir gün hepimiz bu anı yaşayacağız. Bundan kaçılmaz. Hazırlıklı olmamız mümkün değil, çünkü o anı kimse bilemez. Ama keşkelerden uzak insan gibi yaşamayı öğrenebiliriz.
Bu onurumuzdur bizim...
İşte o an:
- Kim o?
- Hazırlan gidiyoruz.
- Sen kimsin? Nereye gidiyoruz?
- Sıran geldi. Gerçek evine gidiyoruz.
- Gerçek ev mi? Sen!.. Yoksa!..
- Evet. Hadi gidelim.
- Dur bir dakika... Bir sürü işim var.
- İş yarım kalmaz. Birileri tamamlar. Oyalanma artık.
- Çocuklar, onlar daha çok küçük, bari vedalaşsaydım.
- Sen olmadan da büyürler, hadi bekliyorlar.
- Bekliyorlar mı? Onlar da kim?
- Gidince görürsün.
- Anladım. Anladım ama kalbini kırıp gönlünü alamadıklarım, iyiliğini görüp, karşılık veremediklerim var. Anlayacağın borçlu gitmek istemiyorum.
- Bunu zamanında düşünseydin.
- Zamanında mı? İyi de ben daha zamanım var sanıyordum.
- Hepiniz aynısınız... Zaman dediğin, içinde bulunduğun an! Bunun ötesi yok.
- Keşke, keşke...
- Devam etme. Bugünü yaşarken, hep yarın var gibi davrandın. Yaşamın sorumlulukları vardı, yerine getirmedin. Bu, sana uyarıydı. Şimdi gitmiyoruz. Ama her an gidebiliriz.

GÜNÜN SÖZÜ
Ne kadar çok kişi benimle aynı fikirdeyse, o kadar çok yanıldığımı düşünürüm.
Oscar Wilde


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA