• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HALUK GÜNEY

Projeler güzel...Ya gerçekler...

haluk.güney@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.01.2015, 00:00
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın ağızından bal damlıyordu sanki anlatırken... Atatürk Stadı, üzeri kapatılıp, tribünleri sahaya yaklaştırılarak, 72 bin kişilik yepyeni bir "futbol mabedi" haline gelecek... Yanındaki Seha Aksoy Atletizm Pisti, yine çevresi tribünlerle çevrilip, üzeri kapatılarak hem atletizme hizmet verecek, hem de İzmir 13 bin kapasiteli bir bir stat daha kazanacak...
Sadece bununla kalsa iyi, Demirtaş "İzin versinler, depreme dayanıksız olduğu için kapatılan Alsancak Stadı'nda güçlendirme çalışmaları yapalım... Hem de tek kuruş almadan" diyordu...
Dahası da vardı... Üçkuyular'dan kordon boyuna kadar denizin içinde 7.4 kilometre boyunca uzanacak batırma altı şeritli tüp tünel, Konak Pier-Mürselpaşa Bulvarı arasında ve Vahap Özaltay Meydanı ile Alsancak Garı arasında trafiği yerin altına alıp rahatlama sağlayacak ikişer katlı tüp tüneller...
İzmir'in stat konusundaki yarasına, merhem olacak çözümler... Trafiği rahatlatmak için belediye otobüslerini yollardan çekip, "Aktarmalı taşımacılık" saçmalığıyla insanları "balık istifi" metroya, İzban'a tıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, "Al sana alternatif" diyen projeler... Hem de mühendislik çalışmaları yapılmış, yani hesabı kitabı olan projeler... Ama ne yazık ki, Demirtaş'ın da dediği gibi hepsi "fikir" projesi...
Zaten projeleri "Her şey hayal etmekle başlar" düşüncesinden yola çıkarak, "Biz bir hayal edelim dedik" diye lanse eden Demirtaş, bunların fikir projesi olduğunun altını çiziyordu...
İzmir için, bu kentte yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak için kafa yormak, düşünmek, üretmek çok güzel ve alkışlanacak şeyler... Ortaya konanlar da tartışmasız güzel projeler...
Peki ya gerçekler... İşte orası işin acı tarafı...
Sayın Demirtaş bu projeleri ortaya koyarken açıkça söyledi... "Altınordu-F.Bahçe maçının yağmur yüzünden ertelenmesiyle dünyaya rezil olduk..." diye... Doğru... İzmir stat sancısı çekiyor... İzmir takımları maçlarını oynayacak stat bulamıyor, çevre illere sığınıyor... İzmir bunun utancını yaşıyor... Ama aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı gruplar, Karşıyaka'da, Göztepe'de ihalesi bile yapılan iki stadın yapımını engellemeye çalışıyor... Hem de projeleri bile doğru dürüst incelemeden... Bahaneleri trafik... Çünkü onlar, sorun çözecek proje üretmek yerine, proje engelleyecek sorun ortaya atma kolaycılığındalar... Bu nedenle Sayın Demirtaş, sizin Atatürk Stadı projenize de mutlaka birileri kulp takacak, engel olacak, mahkemeye koşacak... Bundan emin olun...
Hadi diyelim, "istemezükçüler" bu projeyi pas geçti... Diyelim ki, herkes bu projeye sıcak bakıyor... Peki bu proje nasıl hayata geçecek... Olaya Gençlik ve Spor Bakanlığı cephesinden bir bakın... Karşıyaka ve Göztepe'de ihalesi yapılan iki yatırımınız engellenmişken, İzmir'de başka bir yatırımı planlar mısınız? Planlasanız bile bunun vadesi ne olur? Peki ya İzmir Büyükşehir Belediyesi... Bu proje için kaynak yaratır mı dersiniz?..
Gelelim Alsancak'a... Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan'ın Alsancak Stadı için kullandığı cümle şu; "Elimizdeki rapora göre o stadı kimse kullanıma açamaz..." Demek ki risk büyük. Risk oldukça da o statta maç oynatma sorumluluğunu kimse alamaz... Çünkü insan hayatı ile kumar oynanmaz...
Sayın Demirtaş diyor ki; "Alsancak Stadı'nı tek kuruş almadan 4 ayda güçlendirelim..." Teşekkürler... Ama Alsancak'ta iş, tribünleri depreme dayanıklı hale getirmekle de bitmiyor ki Sayın Başkan?.. Alsancak'ta tuvalet yok, modernizasyon yok, skorboard bile yok... Üstelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Karşıyaka Yalı Stadı'na engel olarak ortaya attığı "trafik yoğunluğu, otopark problemi" orada da mevcut...
Sonuç olarak Sayın Ekrem Demirtaş'ın İzmir'in stat ve ulaşım sancısına yönelik projeleri çok güzel... Kent için doğru hamleler...
Tekrar söylüyorum... Peki ya gerçekler...
Sayın Demirtaş... Bu kentte doğmuş, büyümüş ve hala burada yaşayan bir kişi olarak, üzülerek söylüyorum... Bunları yapmak yerel yönetimlerde girişimcilik ister, cesaret ister, beceri ister, kent çıkarlarını siyasi çekişmelerin üzerinde tutup, ilişkileri ona göre kurma politikası ister, şehrin kazancını kendi ufak menfaatlerinin üzerinde tutma erdemi ister...
Sizce bunlar İzmir'de var mı?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA