Aslında çoğu zaman görünürde hiçbir şey yokmuş gibi olmasına rağmen için için devam eden ve kalpler kırılmasın uğruna söylenemeyen sıkıntılar muhakkak vardır. Ancak söylenmese de bazı sessiz tenkitler yapılmakta, hatta kişisel boykotlar uygulanmaktadır. Bu daha da rahatsızlık yaratmaktadır.
Çözüm birbirlerini iyi tanımaktan geçer... Çözüm bilgilendirmelerde, iyi kurgulanmış diyalogdadır... Çözüm kulüpler arası sık sık yapılacak dostane toplantılardadır... Çözüm işbirliği ve tatlı rekabet içinde uygulanabilir müştereken hazırlanmış bir centilmenlik anlaşmasındadır.
Günümüzde yaşadıklarımıza baktığımızda üzerinde durulacak konular herkesçe malumdur. Dolayısıyla bu konular beraberce incelenir, şu veya bu orta yol bulunur... Dostlukların devamlılığı için alınganlıklar bırakılarak karşılıklı anlayış ve fedakarlıklarla huzur ortamı yaratılır. Üyeler de husumeti bırakır...
Bir konu var ki, öneminden dolayı burada hatırlatmak istiyorum. Her kulüp veya derneğin kendi iç işi olmasına rağmen, aday üye müracaatlarında, adaylar her ne kadar iki bilinen üyeler tarafından tavsiye ediliyorlarsa da, askı süresine riayet edilmesinde yarar var. En küçük bir tereddüt durumunda da bölge kulüplerinin başkanları seviyesinde samimi bilgi alış verişinde bulunulması yararlı olur diye düşünüyorum.
Sürprizler turnuvası
Sürprizler turnuvası derken Cincinatti'den bahsediyorum.. Andy Murray sakatlık neticesinde de olsa nihayet şampiyonluğa ulaştı. Aslında hayret diyemeyeceğim ama hem Federer'in, hem de Nadal'in ABD Açık öncesi bu düşüşleri enteresan. Hadi diyelim ki Federer yine belalısına düştü... Ya Nadal? Ya Serena? Ya Wozniaky? Neyse; tenisin güzellikleri de zorlukları da bunlar aslında... Sharapova ise bekleneni nihayet verdi... Yavaş ama ciddi bir yükseliş gerçekleştirdi. Devamı gelir mi? Hiç belli olmaz.
Ancak ABD Açık kimse için ve hiçbir zaman kolay olmamıştır. Hep beraber göreceğiz
Haydi İzmir
İzmirli tenisseverlerin hasretle beklediği, Türk Telekom'un ana sponsoru olduğu İzmir Cup için hazırlıkların son aşamaya gelmiş olması sevindirici. Sevgili Tenis Federasyonu Başkanımız Ayda Uluç'un sözlerine aynen katılıyorum... "İsmi İzmir olan bu turnuvanın başarısı öncelikle İzmirlilerin elinde, onların katılım ve katkılarına bağlı..."
Devamlılığı da yine İzmirlilere bağlı... Tribünler yalnız finalde veya İlhan'ın maçlarında değil, her gün tıklım tıklım dolmalı; sponsorlar çoğalmalı; gazeteler sayfalarca haber ve resimlerle süslenmeli... İzmir bu şöleni yaşamalı ve çok daha fazlasını hak etmeli. Evet 75.000 $'lık bir turnuva yerine neden 1 milyon dolarlık turnuva olmasın. Çok mu zor İzmir için?