• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
G-20’nin ardından CAHİT SÖNMEZ

G-20'nin ardından

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.09.2009, 00:00
Küresel krize çözüm yolları hem ülkeler hem de ülkeler arası platformda aranmaya devam ediyor. Bunlardan birisi geride bıraktığımız hafta ABD Pittsburg'da yapıldı. Gelişmiş ve gelişmekte olan 20 önemli ülkenin oluşturduğu G-20 (Group 20) Nisan ayından sonra Eylül'de de bir araya geldiler. Gündem yine aynıydı; Küresel kriz ve çözüm yolları. Yirmi ülkenin temsilcileri "aile resminde" oldukça mutlu görünüyorlardı. Sanki krizi tamamen geride bırakmanın kutlaması gibi...
Aslında, belli etmeseler de, iktisatçılar gibi liderler de bundan sonrası ile ilgili bazı kaygılar taşıyorlar. Zaten, kaygı toplantı sonrası deklare edilen ortak bildiride de gözlemlenebiliyordu.
Toplantıdan çıkan en önemli hatta tek karar "krizden çıkış için alınan önlemlerin" devam etmesi diyebiliriz. Diğer kararlar çok kayda değer görünmüyor açıkçası.

ÖNCEKİ KARARLAR
Nisan ayında Londra'da yapılan G-20 toplantısından hangi kararların çıktığını kısaca hatırlatmak istiyorum...
* Öncelikle, IMF kaynaklarının artırılması planlanmıştı. Yaklaşık 750 milyar dolar ile donatılmak istenen IMF, zor durumdaki ülkelere kaynak aktaracaktı. Ancak, IMF istediği gibi "müşteri" bulamadı. Macaristan ve İzlanda gibi birkaç ülke dışında dükkan boş kaldı, sinek avlamakla meşgul son günlerde. IMF de, liderler, hazine bakanları ve merkez bankaları başkanları gibi "iyimserlik pompalamaktan" başka bir şey yapmıyor. IMF eğer, Türkiye ile anlaşma yaparsa yeni müşterisi biz olacağız. Salt iktisadi açıdan değerlendirirsek, Türkiye'nin ciddi şekilde kaynağa ihtiyacı var. Bu gerçeğin altını çizmemiz lazım. Çünkü, yüzde 4 büyümeye göre hazırlanmış bütçe önemli düzeyde kaynak gereksinimini de beraberinde getirdi. Ekonomi kendisi yaratabilir mi bu kaynağı? Bilemiyoruz, ama yanıtı Orta Vadeli program'da (OVP)
belirgin olarak göremedik.
* Diğer bir karar da büyümenin ve dolaylı olarak istihdamın düzeltilmesi olmuştu. Bu hedefe ulaşmak için hükümetler para ve maliye politikalarını sürekli gevşettiler. Merkez bankaları piyasalara para enjekte ediyor, kamu kesimi de harcama yapmaya devam ediyor.
* Küresel ticaretin artırılması yönünde önlemler alınması da Nisan toplantısında masaya yatırılan konu olmuştu. Dış talebe şiddetle ihtiyacı olan yirmi ülke küresel ticareti bir kenara bırakıp "gemisini yürüten kaptan" misali kendi ticaretlerini artırmanın yollarını aradı. Tabi, sonuçta korumacılık yarışı başlayınca "haksız rekabet" de arttı.

ÖNLEMLERE DEVAM
Gelelim Pittsburg'da yapılan toplantının özüne...
* Daha önce alınan ekonomik önlemlerin ve destekleme programlarının uygulaması küresel iyileşme güçlenene kadar sürdürülecek.
* Kriz öncesi deforme olan finans sektörlerindeki aşırılıklar giderilecek.
* Dünya Bankası ve IMF'de dengeler gelişmekte olan ülkeler lehine değişecek.
* Yüksek kaldıraç oranları bankaların borçlanmalarında söz konusu olmayacak.
Kısacası, kısa vadede gevşek politikalar tek silahımız olacak... Yani, piyasalardaki likiditasyon seviyesi yüksek kalacak. Merkez Bankası'nın yeni açıkladığı verilere göre dolaşımdaki para miktarı (M0) 33.9 milyar dolara yükseldi. Böylece en geniş tanımlı para arzı (M3) 491 milyar dolara fırladı.
Şimdilik enflasyon sorunu olmadığı için gevşek para politikası izlenebiliyor. Ama bunu maliye politikaları için içimize sinerek söyleyemiyoruz. Çünkü, bütçe açıkları tırmanıyor, yıl sonu itibariyle 66 milyar TL'ye ulaşma olasılığı var. İç borç çevirme oranı da 112'ye çıktı.
Buraya kadar kolay geldik. Asıl bundan sonrası zor. İki tarafı keskin bıçak var artık...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA