Biz bayram tatilindeyken, küresel piyasalar mesaiye devam ettiler. Hem ekonomi hem de siyaset kazanları kaynıyor bu arada. Yunanistan'ın referandumdan çark etmesi piyasalardaki gerginliği kısmen azalttı, piyasaların deyimiyle derin nefes aldırttı. Ancak, tam Yunanistan'dan kurtulduk derken bu sefer İtalya sahne alacağının sinyallerini vermeye başladı.
Kazanlar kaynaya dursun, her şeye rağmen hisse senedi piyasaları ufak bir "mazeret" bulup yükselme peşinde koştuğundan, Yunanistan'ı ve bazı Avrupa şirketlerinin olumlu sayılacak bilançolarını bahane edip yükseldi bu hafta içinde. Önce Uzakdoğu Asya borsaları ivmelendi, ardından Avrupa borsaları ve kısmen de Amerika kıtası borsaları geldi.
Öncelikle, küresel piyasalarda oynaklığı artıran Yunanistan ve İtalya'nın durumuna bir göz atalım, sonrasında piyasalara olan yansımalarını değerlendirelim.
GÜVEN OYLAMASI
Darbeyi geçiştiren Başbakan Papandreu çok büyük olasılıkla 19 Şubat'ta seçimlere gidecek. Seçimlere kadarda an muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi ile kuracağı geçici hükümetle idare etmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Siyasi fırtınanın biraz dinmesi Yunan hükümetinin ekonomiye biraz daha fazla konsantre olmasını sağlayacak hiç kuşkusuz. Bu yıl Yunanistan'ın yüzde 7.5 civarında küçülmesi bekleniyor. Gelecek yıl ise küçülme devam edecek sadece oran yüzde 5.7'ye düşecek. Böylesine yüksek oranlı küçülmenin işsizlik üzerindeki olumsuz etkisi de ağır oluyor. İşsizlik oranı yüzde 16.5'e kadar çıktı Yunanistan'da.
İtalya'da ise durum pek farklı görünmüyor. Papandreu gibi İtalya Başbakanı Berlusconi de İtalya parlamentosunda terliyor. Geçen yılın kamu harcamaları oylanacak, daha doğrusu hükümete güven oylaması yapılacak İtalya'da. Eğer İtalya da Yunanistan gibi siyasi açıdan arınırsa ekonomiye yönelik daha emin ve kararlı adımlar atabilecek. İtalya bu yıl sadece yüzde 0.6 büyüyebilecek. 2012'nin tahmini yüzde 0.3 düzeyinde küçülme yönünde. İşsizlik ise henüz yüzde 8.3 oranında.
G-20 toplantıları ve iki sorunlu ülkedeki siyasi gelişmeler sonrasında biraz sular duruldu. Bu yüzden bayram tatili süresince küresel piyasalar yükselişe geçti.
En fazla yükseliş yüzde 1.53 ile Almanya'dan geldi. Çünkü Almanya'nın ihracatı belirgin bir artış gösterdi ve amiral şirketlerinin bilançolarında düzelme oldu. Bu gelişmeler DAX endeksini 6 binin üzerine taşıdı. Fransa'da G-20 sonrası euronun geleceği açısından rahatladı. Aynı zamanda, önümüzdeki 5 yıl içinde yaklaşık 100 milyar euro büyüklüğünde tasarruf yapacağını iddia eden bir açıklama yaptı Başbakan Fillon. Detayları henüz bilmiyoruz ama Fillon'un açıklamalarına göre büyük şirketler için kurumlar vergi ve bazı ürünler içinde KDV artırımı planlanıyor. Dikkat çeken diğer bir açıklamada emeklilik yaşının yükseltilecek olması.
İMKB YÜKSELEBİLİR
Yarın bizim piyasalar açılacak. Büyük olasılıkla, tabii bugün dışarıda önemli bir gelişme olmazsa, İMKB küresel piyasaların izinden gidecek ve bayram tatili öncesinde bıraktığı 56.180 seviyesinin üzerine doğru yol alabilecek. İlk direnç noktası 56.600. Sonrasında 57.100 ikinci destek noktası görünüyor. Döviz piyasasında da sakin bir tatil sonrası bizi bekliyor. Çünkü, Uzakdoğu Asya ülke para birimleri ve euro bugünlerde dolar karşısında değer kazandılar.
Sözün özü, başta Yunanistan olmak üzere, İrlanda, Portekiz ve İtalya gibi ülkelerin içinde bulundukları iktisadi durum diğer gelişmiş ülkelere ders oluyor. Artık gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkeler anladılar ki, kamu açıkları çığırından çıktıktan sonra makroekonomik politikalar açısından hareket alanı hızla daralıyor. Avrupa Merkez Bankası'nın "borç krizini 2 yılda aşarız" öngörüsü gerçekleşirse demeyin piyasaların keyfine...