• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Veda filminde İzmirli 3 gazeteci ERKİN USMAN

Veda filminde İzmirli 3 gazeteci

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.03.2010, 00:00
İlkbahar benim için çok özeldir. Bu gün ilk günü
Sıcağı sevmediğim için yaz mevsimi ağır gelir bedenime.
İlkbahara merhaba demeden önce 28 Şubat gecesi kendimi güçlü hissetmek için VEDA filmine gittim.
Atatürk bir kez daha büyüdü yüreğimde
Çok kastım kendimi ama sonrasında boşverdim.
Ağladım, ağladım.
1912 yılında çetelerin katliamından kaçan milyonlarca insanın yokluk, açtık ve ızdırabına tanık olup savaşlara lanet ettim.
600 yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü ve küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran büyük komutan, büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'ün İNANCI kalp atışlarımı arttırdı.
Ülke ne zorluklarla kazanılmış.
İnançlı olmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm.
***
Ahmet Aydın Akansu bu filmi ilk izleyenlerden...
İzlenimlerini şöyle anlatıyor Ahmet:
"Bu ülkeyi bize kazandıran Atatürk ve silah arkadaşları için, Afyon Kocatepe'den İzmir'e 500 kilometrelik saygı yürüyüşünü yaptığım için sevindim.
VEDA Filminde üç İzmirli Gazeteci Ünal Ersözlü, Hakan Tartan ve Nebil Özgentürk'de vardı.
Ünal Ersözlü. Zübeyde Hanım'ın ikinci eşi Ragıp Bey, Nebil Özgentürk Atatürk ile bir veda yemeğinde sofra arkadaşı rolündeydi. Hakan Tartan ise Selanikli etkin kişilerinden biri...
Onlarla gurur duydum. Her ikisi ile birlikte muhabirlik yaptım
Bravo Zülfü Livaneli
Eline, yüreğine sağlık
Bu ülkenin O'nun gibi OBJEKTİF görenlere ihtiyacı var..,
Dilerim VEDA filmi 3 milyon seyirci toplayan İVEDİK filminden fazla izlenir."

hayattan
Bir öğretmen, bir doktor, bir gerçek

Emekli öğretmenlerimizden Rahmi Çapkıner bir Yeni Asır okuru. Geçtiğimiz pazar günü, Spor yazarlarımızdan Çağatay Çağlar'ı yapılan kalp nakli sonrasını dile getirmeye çalışmış, bu amaliyeti gerçekleştiren sevgili profesörümüz Mustafa Özbaran'a da teşekkür etmiştik.
Prof. Özbaran'ın Ege'da nasıl bir sevgi çemberi yarattığını mı merak ettiniz.
O halde, Rahmi Hoca'nın şu mektubunu okuyun...
***
Kendisini insana ve topluma adamış bu yüce gönüllü insanların yaptıklarının paha biçilemez değerini, biz sıradan insanlar sadece bir nebzecik ifade edebiliriz. Ama siz saygı değer köşe yazarlarımız sayesinde sergilenen bu toplumsal zarafet örneği, onların değerini kısmen de olsa kamuoyuna duyurmada gerçek ifadesini bulur.
Bunları neden söylüyorum?
28 Şubat 2010 tarihli köşe yazınızda ihtiyacını duyduğumuz böyle bir nezaketi en güzel biçimde sergilediğiniz için size bu elektronik postayı gönderme ihtiyacını duydum.
* * *
Değerli genç meslektaşınız Çağatay Çağlar'ın kalp yetmezliği rahatsızlığından ve sonraki operasyonda olağanüstü gayretine sonsuz saygılarınızı da ifade ederek Prof. Dr. Mustafa Özbaran ve ekibine teşekkürlerinizi belirtip onları başımızdan eksik etmemesi için Allah'a dua etmeniz beni çok duygulandırdı.
***
Sayın Usman,
Ben de 23 Temmuz 2005 yılında Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi bölümünde Prof. Dr. Mustafa Özbaran ve ekibinin müdahalesiyle bir bay pas ameliyatı geçirmiştim. Yazınızda hissedip de paylaşamadığım duygularımın tarafınızdan dile getirilmesi beni nasıl mutlu etti ifade edemem. Buna vesile olduğunuz için insani kalitenize ve sergilediğiniz insani gelişmişliğinize teşekkürlerimi sunarım. Saygılarımla.
Rahmi ÇAPKINER
Ergenekon Mh. Muradiye Sk. No: 54
Turgutlu

hayattan
Matbaacılar Kralı da aday...

Matbaacılar Odası'nın olağan genel kurulu 18 Mart'ta yapılacak.
Bu kongrenin adaylarından biri de İzmir'in "Klişeciler Kralı" İrfan Acar.
Hemen belirtelim, yakın yıllara kadar Yeni Asır ile adeta özdeşleşmiş bir tempo sürdüren İrfan Klişe'nin kurucusu, matbaacılıktaki deneyimlerini şimdi yeni nesillere taşımak için fırsat yakalamış gibi...
İrfan Acar, adaylığını açıklarken geçmiş günlerin ışığında edindiği deneyimleri bugünlere taşıyacağını vurguluyor ve ekliyor:
"Önce meslek dalında eğitim şart. Meslek dalında yetişmiş eleman ihtiyacı hızlı büyüyen Türk ekonomisinin önemli eksiklerinden biri. Matbaacılık dalında da bu eksiklik ciddi biçimde hissideleyir. İlk işimiz eğitimi öncülük yapmak olacak."

küpe
Kıskançlık kuruntunun pek keskinidir.
Goethe

fıkra
Nesini seviyor?

Temel ile Dursun gece yarısı yolda yürüyorlarmış.
Temel çıplak, Dursun ise yalnız donla.
Temel , "Ben senin neyini seviyom biliyor musun?"
Dursun: "Neyimi seviyosun?"
Temel: "Kumarda nerde duracagini iyi bileysun!....."
"Rıza Evcim"den

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA