• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ecevit ve Aliağa ERKİN USMAN

Ecevit ve Aliağa

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.11.2014, 00:00
Geçtiğimiz hafta sonu Ecevit'i andık. O, çalışma bakanı olduğu dönemde toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt kanununu çıkaran bir emekçi dostuydu. Darbelere karşıydı. Haşhaş üretimini yasaklayan ABD'ye rest çekendi. Kıbrıs Türklerini katliamdan kurtarandı.
***
Bu tespitler eski CHP'li, bugün DSP'li Hakkı Ülkü'den...
İzmir siyasetinin önemli isimlerinden Hakkı Ülkü, eski Genel Başkanı rahmetli Ecevit'i anlatmaya devam ediyor:
***
"Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen.' 'Toprak işleyenin, su kullanandır' sloganlarını kitlelere yayan, dağlara taşlara adını yazdıran adamdı. Sol'a yüzde 43 oy kazandırandı.
Aynı zamanda yazar ve şairdi. İdealleri uğruna vatanını değil, evini satandı. Bu adam gibi adamı, sayın Bülent Ecevit'i kaybedeli 8 yıl oldu.
Annesi ressam, babası profesördü. Gayet iyi İngilizcesi vardı.
Hindistan'da konuşulan Sanskritçeyi de kendi çabalarıyla öğrenip tercümeler yapardı: inatçıydı ama basına karşı çok saygılıydı. Çünkü özünde gazetecilik vardı. Türkçeyi çok titizlikle kullanırdı.
'Olanak ve olasılık kelimeleri ile aşama kelimesini' ilk kullanıp toplumda genel kabul görmesini sağladı.
Aliağa'dan da bir anıyı paylaşayım: Eylül 1986'da Türkiye'nin değişik illerinde 11 milletvekilliği için ara seçim yapıldı. İzmir'de bizim bölgemizde yapılmıştı. O zaman ben SHP Aliağa İlçe başkanıydım. Adaylar da SHP'den Erdal İnönü, DSP'den Rahşan Ecevit, ANAP'tan Atilla Yurtçu'ydu. Bülent Ecevit eşiyle geziyordu. Geziler esnasında Aliağa'da da bir miting düzenlemişlerdi. Eski bir minibüs ve cılız bir ses düzeniyle konuşma yapacakları Belediyenin arkasındaki (şimdiki adı Ege sofrası olan) kahvehaneye geldiler. Daha önce miting yaptıkları yerlerde çok sert bir dille SHP'yi eleştirdiğini bildiğim için, zeytin dallarından bir buket yaptım, konuşmasına başlamadan önce yanına yaklaştım ve 'Sayın genel başkanım, Aliağa'ya hoş geldiniz. Ben 12 Eylül'den önce Salihli'de CHP Gençlik Kolları yöneticisiydim. Şimdi burada oturuyorum, aynı zamanda SHP ilçe başkanıyım, başarılar diliyorum' deyip buketi sundum. Aldı, teşekkür etti. Gülümsedi ve ben yanlarından ayrıldım. Ne de olsa siyasette ilk göz ağrımdı. Maksadım Aliağa'da SHP'yi hırpalamasını önlemekti. Nitekim konuşma akışında SHP için getireceği eleştirilerine başlarken, 'SHP'li arkadaşlar kusura bakmasınlar ama' diyerek sert üslup kullanmamaya özen göstererek konuşmasını tamamladı.
Ecevit böylesi duygusal bir kişilikti aynı zamanda... Zaten öyle olmasa yıllarca Ulus gazetesinin gözde yazarlarından olmazdı, o güzelim şiirlerini yazamazdı.
'Boşluğa bulut, buluta yağmur/yağmura toprak ne güzel uymuş. Gündüze güneş, güneşe tarla/ tarlaya başak ne güzel uymuş. Başağa buğday,buğdaya insan/İnsana emek ne güzel uymuş. Emeğe eylem,eyleme yürek/ yüreğe sevgi ne güzel uymuş.' Onun şiiridir.
Bir kez daha saygıyla anıyorum."

küpe
Korku, bütün meziyetleri gölgeleyen bir engeldir.
Ahmet Haşim

günün fıkrası
O da mutluymuş...

Genç kadın, trende yanında oturan çiftçi kılıklı kadına:
"Bilseniz bugün ne kadar mutluyum" dedi ve ekledi:
"Yedi yıldır evliyim ve doktor bana bugün anne olacağımı söyledi."
Çiftçi kadın:
"Ben de çok mutluyum. Ben de baytardan geliyorum. İneklerimden ikisinin
yavrulayacağını öğrendim."

laflama

* Bilmemek ayıp değil. Salağa yatmak ayıp!
* Hanımlar "Heriiiif saçımı senin için süpürge ettim" diyor ya. Bir yiğit erkek de çıkıp demiyor ki "Yalan hepsini süpürge etmedin. Bazı saçların yemeklerden çıktı."
* Bir aslan miyaaav dedi. Eeee paranın gözü kör olsun. Patron kedi!
* Eeee o söz de değişti. Yurt'ta bağrış, dünyada bağrış!
* O söz de günümüze ayak uydurdu. Tatil köylü milletin efendisidir!
İbrahim Ormancı'dan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA