• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kavgasız siyaset olabiliyormuş ERKİN USMAN

Kavgasız siyaset olabiliyormuş

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.12.2014, 00:00
Siyasi tarihimize şöyle bir dönüp bakalım:
Parti içi kavgalar hep vardı.
Taa İttihat ve Terakki'den başlayarak. İttihat Terakki'ye "Huzursuzlar ve huysuzlar fırkası" adını da takmıştı Ahmet Rasim.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürk'le İnönü arasında yazılıp söylenen kavga, elbette siyasal nitelikteydi ve parti içinde oluşan bir omurgası vardı.
Tek parti döneminde Şükrü Saracoğlu, Hasan Saka ve Recep Peker arasındaki tatlı sert didişmeler de CHP'nin iç dinamiğini yansıtan birer tarihi gerçektir.
* * *
Demokrasimizin ilk kavgası, elbette Adnan Menderes'le Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu arasında olmuştu ve bu kavganın ürünü de ömrü çok kısa olan Hürriyet Partisi idi.
Aynı dönemde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ile MHP ekseninde Nihal Adsız, Fuat Arna, Fevzi Çakmak ve Osman Bölükbaşı arasında sürüp giden kavga, aslında milliyetçi görüşün hangi şartlarda temelinin atıldığının da bir belgesi oldu.
1950'li yıllarda CHP'de Ekrem Alican faktörü ağır basarken, 27 Mayıs İhtilali sonrası İsmet İnönü ile Bülent Ecevit arasındaki süregiden kavganın yıllar sonra Karaoğlan'ın zaferi ile sonuçlandığı hatırlardadır hep.
* * *
Keza Adalet Partisi'nde Süleyman Demirel'le Sadettin Bilgiç'in liderlik yarışı Demirel'in lehine sonuçlanmış, sonraki yıllarda Ferruh Bozbeyli, Süleyman Bey'e karşı çıkarak Demokratik Parti'yi kurmak suretiyle Merkez Sağ'ın kolayca parçalanmasına katkı vermiştir.
Sonraki yıllarda CHP'de "Ortanın Solu" politikasını yetersiz bulup partiyi iyice sola çekmeye çalışan Turan Güneş'in çabaları, keza 12 Eylül sonrası Bülent Ecevit'in CHP'lilere küsüp eşi Rahşan Ecevit vasıtasıyla DSP'yi kurması, siyasal kavgalarımızın zenginliğini gösterir.
Yine bu dönemin arifesinde SODEP'in kurulması, 12 Eylül cuntasının kurulmasına izin verdiği Halkçı Parti ile bu partinin birleşmesi ve ortaya SHP'nin çıkması, bu partinin başına da İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü'nün getirilmesi, ezeli kavganın bir rövanşı gibi algılanır.
Parti içi kavga hikayeleri uzayıp gider.
* * *
Gelelim günümüze.
Aynı CHP, yine aynı kavgalarla cebelleşiyor. MHP, kavga etmek isteyenlerin anında kapı dışarı edildiği bir siyasal kuruluş. Ancak unutmayalım ki, bu sessiz kavgaların sonucudur ki, bu parti şimdilerde 1969'ların gücüyle karşımıza çıkamıyor.
AK Parti, işte tam bu noktada övgüyü hakediyor.
Çünkü bu parti, siyaseten sanki sinirleri tek tek alınmış adamlar tarafından idare ediliyor. Baksanıza; geçmişte Garp Cephesi Komutanlığı yapan, Lozan Kahramanı İsmet İnönü'ye bile karşı çıkma cesaretini gösterenler varken, bugün özellikle AK Parti'de zaman zaman disiplini öne çıkan parti düzenini en ufak şekilde zedelemeye kimse kalkışmıyor.
Parti disiplini bir yana, AK Partililer, kavga etmemeyi de bir siyasi düsur bellemişler.
* * *
Her an hır çıkaracağı umulan isimlerin bile uysallığı, AK Parti'nin alkış almasına yeter.
Şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım.
Anadolu insanı, artık kavga eden partiye oy vermiyor. AK Parti'nin oy potansiyeli bakımından sürekli yükselen trendinin temelinde bu kendi içindeki barışçı yapısı vardır.
AK Parti, bunu sürdürdükçe trendi de artacaktır şüphesiz. Kimse 2015 seçimlerini AK Parti'nin kaybedebileceğini düşünmesin. Belki oylarını da artıracaktır.
Kavgasız, patırtısız bir Türkiye özlemi duyanlar, yatıp kalkıp eleştirdikleri bu partiden özellikle bu yönüyle ders almalıdır.

hayattan
Rüzgar Gülü'ne evet!

Ama, hidroelektrik santralına hayır!
Cumartesi günkü POTA'da Foçalı bir grup gencin "Çeşme'nin istemediği santrallar Foça'ya verilsin..." dediklerini nakletmiştik.
O yazıda Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'ın görüşleri de yer almıştı.
Sevgili Başkan dün aradı, "Kesin açıklayalım" dedi ve ekledi:
"Ben kısaltılmış adıyla HES olan hidroelektrik santralına karşıyım. Yeşilin yok edilmesine, ağaçların kesilmesine karşıyım. Bunun dışındaki çözümlere itirazım yok."
***
Kısa adı FYP olan Foça'yı Yükseltme Platformu gençleri de aynı fikirde.
Onlar da: "Başkanımızın yanındayız" diyor.

küpe
Soğuk bir kalpten, sıcak bir söz çıkmaz.
(İsveç atasözü)

günün fıkrası
Bir genç, büyükbabasını arkadaşına övüyordu.
"Benim büyükbabam 96 yaşındadır ve Temmuz ayı müstesna her gün ata biner."
Arkadaşı merak etmişti.
"Neden Temmuz ayında ata binmiyor?"
"Çünkü, büyük babamı ata bindiren seyis Temmuz ayında izne çıkıyor."

laflama
* Dünya ikiye bölünsün istiyorum. Bir yarım kürede nezaket sahibi, karşısındakini incitmemeye çalışan insanlar, diğer yarım kürede kalp kırmayı marifet sayan insanlar!
* Stil sahibiyim. Sürekli pestilim çıkıyor!
* Bizim kiler dolmayınca beyim... Açtır bizimkiler!..
* Ömer Hayyam demiş ya, "Her lafa verecek cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye." Çok doğru; misal kadınsa tabanları yağlayıp kaçarım!
* Bu rant sisteminin bir ALIN-TERİNATİF'i yok mu kardeşler?
(İbrahim Ormancı'dan)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA