Dün İmralı'da Abdullah Öcalan'la buluşan BDP heyeti tüm Turkiye'ye ümit veren bir haberle çıktı içerden.
Çekilme hızla gerçekleşecek ve PKK militanları Başbakan Erdoğan'ın arzu ettigi gibi silahlar burada bırakılacak.
Dolayısıyla İmralı'dan çıkan bu direktifler beraber Kandil'deki terör liderlerinin afra tafra yapmasının bir önemi olmadıgı da ortaya çıkmış oldu.
Sürecin PKK acısından belirleyeni Abdullah Öcalan'dır, devlet acısından ve aynı zamanda herkesin rolünü belirleyeni Başbakan Erdoğan'dır.
***
Dünkü gelişmeyle birlikte TBMM'nden kanun çıksın mı çıkmasın mı tartışması da iptal olmuştur. Teröristler silahlarını bırakacaklar ve ülkeyi terkedecekler. Bu arada Türk güvenlik güçleri onlara herhangi bir müdahalede bulunmayacak. Tabi ki dogrusu budur, bunun için aslında Başbakan Erdoğan'ın garanti vermesine bile gerek yok. Bu duruma öfkelenen ve tepeleyelim o PKK'lilari diyen tiplerin olduğunu biliyorum ve onları hiç ciddiye almıyorum. Türkiye bu süreçle birlikte tarihinin en parlak devlet işlerinden birini başarıyor ve böyle durumlarda devletin düşman gözünde dahi güven verici olması hayatı önem taşımaktadır..
Dünkü kararla birlikte Türkiye çocuklarının ölmediği, anaların ağlamadığı, kaynakların israf edilmediği yeni bir döneme girmiştir.
***
Bu gelişmelerden çok rahatsız olanlar var ve bunlar sadece demokratik bir hak olarak endişelerini dile getiren insanlardan ibaret değil. Daha öncede yazdım, bu sürecin bütününe karşı olanlar da bir vatandaşlık görevi yapıyorlar. Ancak son gunlerde ortaya çıkan olaylara baktığımız zaman bu süreci baltalamaya çalışan başkalarının oldugu görülüyor.
Şu an da Ankara'da 3 üniversitede Ülkücülerle PKK'lılar çatışıyorlar. Soru şu: Ülkücülerin olaylara karışmasının MHP Genel Baskanı Devlet Bahçeli'nin son günlerdeki sert mesajlarıyla bir ilgisi var mı? Hayır yok, çünkü Devlet Bey'in böyle bir çatışma ortamı istemediğini herkes biliyor. Daha geçen hafta teşkilatına yayınladığı genelgeye bakanlar bunu görür.
Öyleyse ne oluyor? Çok yakından tanıdığımız ve ağababaları Silivri'de yargılanan çetenin artıkları devrede, buna herkes emin olsun. Her gelişmeyi her söylemi istismar edecekler ve barış sürecini akamete uğratacak her kışkırtmayı yapacaklar.
Bu süreç hiç kolay olmayacak bunu bilelim ama dogru bir yolda gidiyoruz bunu da bilelim..
Türkiye bunu başaracak güçte çünkü.