Temmuz ayında başlayan 9. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, 7 Eylül yani cuma günü yapılacak olan kapanış konseri ile son bulacak. Tatillerini özellikle festivale göre ayarlayan müzikseverler o gece, festivalin sanat danışmanlığını da yapan piyanist Gülsin Onay'ı dinleyecekler.
Devlet sanatçımız Gülsin Onay'la 30 Ağustos gecesi Zafer Bayramı kapsamında Dibekli Han'da gerçekleştirilen "Latife" oyununda karşılaştık. Gecenin anlam ve önemine uygun kırmızılar içindeydi. Yan yana, kah gözlerimiz dolarak, kah gülümseyerek ama ellerimiz acıyana kadar alkışlayarak seyrettik meydanı dolduran yüzü aşkın seyirciyle birlikte devlet sanatçımız Dilek Türker'in tek kişilik performansını.
GÜMÜŞLÜK'TEKİ DEĞİŞİM
Bodrum'da herkese uygun eğlence mevcut. Kimi gece kulüplerinde, diskolarda eğlenirken kimi de tiyatro seyretmek, caz müziği veya klasik müzik dinlemek istiyor. Bu tür tatilcilerin uğrak yerlerinden birisi de Gümüşlük. SİT alanı olduğu için Bodrum'un yapılaşmayan yerlerinden biri olan Gümüşlük sakinleri ve Gümüşlüklüler beldelerinin bir kültür ve sanat merkezi olmasını istiyor, buranın tarihi ve kültürel dokusunun bozulmaması için olağanüstü bir gayret sarf ediyorlar.
1981 yılından beri her sene tatilini Gümüşlük'te geçiren biri olarak, Gümüşlük'teki değişimi yakından izleyen biriyim ve her sene biraz daha eski Gümüşlük'ü arar hale geliyorum. Kafeler ve restoranlar salaşlığını yitirmiş, özgünlüğünü de, Bodrum'un merkezindeki veya lüks yerlerindeki müşteriyi kazıklamaya çalışan yerlere dönüşmüş. Hepsi için aynı şeyi söylemek mümkün değil ama sakinliği, sessizliği ile ünlenen ve sahilde çalınan gitar sesleri ile yankılanan Gümüşlük sahillerinde havai fişekler atılmaya, içinde helyum gazı olan balonlar uçurulmaya başlanmış.
Allahtan festival var. Temmuz ayından beri de dünyaca ünlü sanatçılar ve hepsi birer değer olan sanatçılarımızın katıldığı konserlerle, dinlemeye gelenler doğal konser alanında harika bir manzara eşliğinde bir müzik ziyafetine tanık oluyorlar.
Festivale ev sahipliği yapan mekan eski bir kilise. Eklisia'nın atmosferi bütün sanatçıları ve dinleyenleri büyülüyor. Peki, nasıl başladı bu festival? Gülsin Onay'la bu konuyu ertesi gün Gümüşlük'te, Gümüşlük'ün denize sıfır az sayıdaki evlerinden birinin sahibi olan ve uzun yıllar CHP'de siyaset yapan Demet Işık'ın evinde düzenlenen mini bir basın toplantısında konuştuk.
Festival fikri uzun yıllar Londra'da yaşayan genç piyanist Eren Levendoğlu'ndan çıkmış. Tiyatro sanatçısı Ahmet Levendoğlu'nun kızı olan Eren, tatil için geldiği Gümüşlük'e bayılıyor ve burada bir festival düzenleme fikrini yazları Bodrum'da yaşayan Gülsin Onay'a açıyor.
KLASİK MÜZİK FESTİVALİ
Eklisia'nın akustiğinden çok etkilenen Onay, "Niye olmasın?" deyince, "O zaman bir ay sonra yapalım" diye harekete geçiliyor. "Nasıl duyuracağız, piyano nerden bulacağız, derken, o coşkuyla oturdum telefonun başına, hem İdil Biret'i, hem Hüseyin Sermet'i ayarladım. Bilkent piyano gönderdi ve 5 konserlik müthiş bir piyano festivali yaptık. Herkes çok etkilendi, dinleyicisi hazırmış zaten, yıllardır bekleniyormuş böyle bir festival" diye anlatıyor o günleri Gülsin Onay.
O coşku hep devam ediyor. 9 yıl boyunca dünyaca ünlü sanatçılar geliyor hem de ücretsiz. Hem konser veriyor, hem de ücretsiz ders veriyorlar. Konserlerin ardından masterclass yapıyorlar. Bunda Gülsin Onay'ın etkisi büyük. Onay, "Birçoğu tanıdığım, arkadaşım diyeceğim insanlar, beni kırmıyorlar, o gittiyse giderim diyenler oluyor, bir de Türkiye aşkı var. Gelip görmek istiyorlar" diyor.