• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
2009 yılının ardından esnafın genel durumu ZEKERİYA MUTLU

2009 yılının ardından esnafın genel durumu

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.12.2009, 00:00
Esnaf sanatkarlar açısından ekonomik tabloya baktığımızda, 2009 yılının oldukça sıkıntılı geçtiği görülmektedir. Ancak sıkıntıların 2009 yılı ile sınırlı kaldığını söylemek yanlış olacaktır.
Türkiye 2007 yılından itibaren ekonomisinde durgunluk yaşamaktadır. 2008'in son aylarında patlayan ve 2009 yılında da tüm dünyada etkisi hissedilen küresel kriz ile Türk ekonomisinin durumu biraz daha ağırlaşmıştır.

EN BÜYÜK ETKEN

2007 yılında pek çok seçimin yaşanması, yatırımları ve genel üretim potansiyelini olumsuz etkilemiştir. Böyle bir ortamda işsizlik sorunu doruğa çıkmış, pek çok sosyal sıkıntıyı da beraberinde getirmiştir.
Sürekli seçim atmosferi içinde yaşayan, istikrar arayan bir ülkenin ekonomisinde bu çeşit sıkıntıların yaşanması doğaldır. Bu süreçte işletmeler yatırım yapmaktan kaçmış, üretimlerini sınırlamış, yeni işçi almamış, hatta mevcut çalışan kadrosunu azaltmaya yönelmişlerdir.
Piyasaları, özellikle esnaf sanatkarları boğan ekonomik durgunluğun bir başka nedeni de, uzun vadeli düşük faizli krediler olmuştur.
Tek parti iktidarında, enflasyonun tek haneli rakama inmesi ile kredi faizlerinde de önemli düşüşler görülmüştür. Bu ortamdan yararlanmak isteyen insanlar, uzun vadeli araç, tüketici, konut kredileri ile geleceklerini adeta ipotek altına almışlardır.
Bunun yanında, geliri orta veya alt seviyede olan insanlar da dahil olmak üzere, toplumun çoğunluğu farklı bankalardan, ikişer üçer kredi kartı kullanmaya başlamıştır.
Kredi kartlarının hesapsızca kullanılması, geri ödemelerin sağlıklı yapılamamasına, yüksek faizli kart borcundan kurtulmak isteyenlerin yeni borçlanmalara gitmesine neden olmuştur.

SATIN ALMA GÜCÜ
İnsanlar artık gelirlerinin önemli kısmını banka borçlarının geri ödemesine ayırmakta, zorunlu ihtiyaçları dışında her türlü harcamadan kaçınmaktadırlar. Bugün toplumu oluşturan her üç bireyin ikisinin bankalara kredi borcu bulunmaktadır.
Geleceğe güvenle bakamayan insanların tüketimlerini kısması, memur, emekli, köylü gibi kesimlerin satın alma gücünün düşmesi, doğrudan halka mal ve hizmet sunan esnaf sanatkarları da iş yapamaz hale getirmiştir.
Öte yandan, dünyada hızla yaşanan değişimler, teknolojik gelişmeler de kesimimizi olumsuz etkilemiştir. Çeşitli nedenlerle teknolojik gelişmeye yeterince ayak uyduramayan işletmelerin iş potansiyelleri düşmüştür.
Tüm bunların yanı sıra, hak edilmeyen mutluluktan, üretmeden, alın teri dökmeden yapılan tüketimlerden kaynaklanan küresel krizin Türkiye'ye yansımalarında da, en fazla yarayı esnaf sanatkarlarımız almıştır.
Bugün esnaf yanında çalışan elemanın haftalığını ödeyemez noktaya gelmiş, Kemeraltı, Alsancak gibi önemli ticari merkezlerde satılık, kiralık işyerleri artmış, sanayi sitelerinde boya kokusu, çekiç sesi duyulmaz olmuştur.

ENDİŞE ARTIYOR
Resmi rakamlar, 2009 yılının ne kadar durgun ve sıkıntılı geçtiğini göstermektedir. 2008 bütçesinde 222 milyar lira harcama yapılırken, bütçe gelirleri 204 milyar lira ile sınırlı kalmıştır. Yani 2009 yılı, 18 milyar liraya yakın bütçe açığı ile başlamıştır. 2009'un ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 14.7 gibi çok yüksek bir oranda daralmış, ikinci çeyrekte yüzde 8, üçüncü çeyrekte yüzde 3.3 oranında küçülmüştür. Kilit sektörlerde ise yüzde 5'e yakın küçülme yaşanmıştır.
Esnaf ve sanatkara ait kapanan işyeri sayısı bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında yükselmiş, ülke genelinde İŞKUR'a yapılan başvuruların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 36 oranında artmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 11'lere çıkmıştır. İzmir'de durum daha da vahimdir. Yüzde 11.8'lik oranla İzmir'deki işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerine çıkmıştır.
Esnaf sanatkarlarımız bu şartlar altında 2010 yılına da umutla bakamamaktadırlar. Ne yapmak gerekir?
Önümüzdeki hafta da sizlerle esnaf sanatkarların 2010 yılı beklentilerini paylaşacağım.

HATIRLATMA
458 ve 5510 sayılı kanunlarda yapılan düzenlemelerle, Bağ-Kur'luların birikmiş prim ve ceza borçları yapılandırılmıştı. Sigortalılara ödeme kolaylığı getiren yapılandırma için müracaat edenler, bir takvim yılı içinde prim ödemelerini veya borç taksitlerini üç kez, aksatmaları halinde yapılandırmadan elde ettikleri hakları kaybedebileceklerdir. 2009 yılında üç kez prim veya taksit ödemesini aksatan sigortalıların, yıl bitmeden borçlarını ödemeleri gerekmektedir. Esnaf sanatkarlarımız, konu ile ilgili ayrıntılı bilgileri Bağ-Kur Yenigün Şube Müdürlüğü'nden edinebilirler.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA