Nunu's closet / NUR KARAATA
Güneş bir var bir yok.. Omzumdaki ceket belki de yarım saat sonra elimde, ellerim akşam üzerine doğru buz, çantamdaki eldivenlerim eğer hala güneşi göremediysem elimde, saçlarım bir salınık bir topuz.. Şapkam o yok diye gardırobumda, gözlüğüm ise bazen ona daha yakın olayım diye başımın üzerinde duruyor. Denizden yansıttığı koku herkese onlarca duyguyu yakınlaştırıyor. Fakat bir tanesi herkesde ortak. Baharın kokusu, mevsimin kokusu..
Sabah olmayıp öğlen var olan akşam üzerine doğru yine kaybolan..
Hazırlıksız çıkmışken sizi yolda yakalayan aşkın kokusu!
Bir karar olmadan önce, sinirlendiğimde, bir şey söylemeden önce kendime ayırdığım iki saniyede içime çektiğim baharın kokusu.. Bir varsın bir yoksun, belki de bu yüzden o kadar insan şiirini, şarkısını yazmak için seni bekler.. Belki de, nerede ne zaman ne yapacağın belli olmadığı için herkes tedbirli dolaşır senin mevsiminde..
Şapka, güneş, eldiven, atkı, yağmur, gözlük ve şemsiye bu mevsimde aynı cümlede! Bazen taşınmak, bazen kullanılmak, bazen de sadece yük olmak ama yinede varolmak için.. Güneşli günlere!