Uzmanlar, özellikle kış aylarında güneş ışığının azalmasıyla birlikte beyindeki serotonin seviyesinin düştüğünü ve bunun da mevsimsel depresyona yol açabileceğini belirtiyor. Bu durum kadınlarda daha yoğun duygusal tepkilerle kendini gösterebiliyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Elvan Çiftçi, mevsimsel depresyonun genellikle kış ve yaz aylarında, tekrarlayan şekilde ortaya çıktığını belirtiyor. Belirtiler arasında enerji kaybı, uyku sorunları, isteksizlik, değersizlik hissi ve konsantrasyon güçlüğü yer alıyor. Kış aylarında güneşe daha fazla maruz kalmanın, düzenli yürüyüşlerin ve fiziksel aktivitenin depresyon belirtilerini hafifletebileceğini vurgulayan Dr. Çiftçi, sabah saatlerinde güneş ışığında yapılacak yürüyüşlerin özellikle etkili olduğunu söylüyor. Işık terapisi, psikoterapi, ilaç kullanımı ve yaşam tarzı değişiklikleri de tedavi sürecinde önemli rol oynayabiliyor. Pozitif düşünceye odaklanmak, düzenli uyumak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, sürecin daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olabilir. D vitamini ve Omega-3 gibi besin destekleri de ruh sağlığını destekleyici etkiye sahip.
RİSK GRUBUNDAKİLER
Mevsimsel depresyonun en çok 18-30 yaş arası bireylerde, kadınlarda ve gün ışığı süresinin az olduğu bölgelerde yaşayan kişilerde görüldüğü belirtiliyor. Ailede depresyon öyküsü olan bireylerin de risk altında olduğu ifade ediliyor. Bahar yorgunluğu ise depresyondan farklı, geçici bir durum olarak tanımlanıyor. Ancak bu belirtiler uzun süreli hale gelirse, altta yatan bir depresyon olabileceği için uzman desteği öneriliyor.