Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türk bankacılığına ilişkin negatif değerlendirmesine karşın sektör, sağlam finansal rasyolarıyla dikkati çekiyor. Son 10 yıldır yurt içinde ve dışında kredi derecelendirme kuruluşları, raporlarında taraflı oldukları ve haksız not indirimleri yaptıkları gerekçesiyle eleştiriliyor.
Hafta başında Moody's, Türkiye'de zayıflayan ekonominin; takipteki kredilerdeki artış, kredi büyümesindeki yavaşlama ile bankacılık karlarını olumsuz etkilemeyi sürdüreceğini belirtmişti. Moody's, sektörün görünümünü ise negatifte bırakmıştı.
RİSK SINIRINA ULAŞMADI
Geçen yılın dördüncü ve bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda ekonominin daralmasıyla firmaların ve hanehalkının borç geri ödemelerinde kısmi zorluklar yaşandığı görüldü. Bu durum, bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının kredilere oranında (NPL/nonperforming loan) sert yükselişleri beraberinde getirebileceği yorumlarına neden olmuştu.
YUNANİSTAN'DA YÜKSEK
Geçen yıl Eylül ve Aralık'ta bankacılık sektörünün NPL rasyosu yüzde 3.22 ve yüzde 3.87 olarak gerçekleşti.
Bankacılık sektörünün NPL oranı, bu yılın Mart ayında yüzde 4.04 iken, Mayıs'ta sınırlı yükselişle yüzde 4.18'e çıktı. Analistlerse yüzde 5'in altında seyreden NPL oranlarının risk oluşturmadığını dile getiriyor.
Avrupa bankacılık kurumlarının 2019 ilk çeyrek verilerine göre, 2016'da bu oran yüzde 5.2'nin üzerinde, 2017'de 4.3 ve 2018'de 3.5 düzeyinde bulunuyordu. 2008 finans krizinin izlerinin devam ettiği Yunanistan'da, bankacılık sektöründe NPL oranı yüzde 41.4 ile yüksek seviyesini koruyor.
AB'de ülke bazında bankacılık sektörü NPL oranları incelendiğinde, Portekiz'de yüzde 9.6, İtalya'da yüzde 8.3, Bulgaristan'da yüzde 8.1, Slovenya ve Hırvatistan'da yüzde 6.3, Macaristan'da da yüzde 5.9 seviyesinde bulunuyor. AB'nin lokomotif ülkelerinden Almanya ve İngiltere'de bankacılık sektörü NPL oranı yüzde 1.3 iken, bu oran Fransa'da 2.7 ve İspanya'da yüzde 3.6 düzeyinde seyrediyor.