HaberlerGaleri"Hiçbir zaman cingözlük çakallık yapmadım"
"Hiçbir zaman cingözlük çakallık yapmadım"
Giriş Tarihi: 28 Nisan 2018 14:37Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2018 14:49
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
(Sonat Bahar-Sabah)
Öykü Gürman denince akla, ikizi Berk'le birlikte bundan 10 yıl önce müzik piyasasında estirdikleri rüzgar akla geliyor. Sonrası ise bir sis bulutu. Berk'e ne oldu, Öykü hâlâ müzik yapıyor mu? Hayatları nasıl evrildi hiçbir fikrimiz yoktu. Ta ki, Öykü Gürman Sen Anlat Karadeniz dizisinin en sevilen karakteri Asiye olarak ortaya çıkana kadar. Yanlış anlaşılmasın, Öykü Gürman geçtiğimiz tüm bu yıllar boyunca müzikle bağını koparmadı, oyunculuk adına tiyatro sahnesinde kendini ispatladı ama popülerlik denince kendi tercihi olmayan bir şekilde hep bir adım geride kaldı. Sen Anlat Karadeniz onu, 10 yıllık nadasa inat bir anda gündeme oturttu. Şimdi gördüğü ilginin keyfini sürüyor. Ama geçmişte yaşadıklarını da unutmuyor. Çok güzel, güneşli bir günde buluştuk Gürman'la... Sohbete başladık, birden içini dökmeye başladı. "Uzun süredir anlatamadığım o kadar çok şey birikti ki, hep başkalarını memnun etmek adına sustum. Ama size anlatmak istiyorum. 35 yaşımdayım fakat 26'da bıraktım hayatımı" diye gözleri dolarak anlattı. Meşhur olduğu ilk günden bu yana sektörde varolma mücadelesi veren Gürman, bu uğurda epey zor günler geçirdi. Tam umutları tükenmek üzereyken karşısına Asiye karakteri çıktı ve o tam anlamıyla küllerinden doğdu. Gürman bazen gülerek anlattı bazen de gözyaşlarına boğuldu...
- Asiye karakteriyle birlikte oyunculuk konusunda epey iddialı olduğunuzu kanıtladınız...
- Oyunculuk yapmak hep hayalimdi ama Urfalıyam Ezelden dizisi, çok iyi oyuncu ekibine sahip olmasına rağmen sadece 10 bölüm sürebildi. Oyunculuk çok emek verilen bir şey ama bir dizinin tutması için birçok parametre var. Oyunculukla ilgili teklifler de geldi ama hep şarkı söyleyen rollerdi bunlar. Gazinoda şarkıcı, birinin sevgilisi ama şarkıcı... Ama içimde bu işe dair farklı bir yetenek olduğunu, bunu da farklı bir karakterle renklendirmem gerektiğini düşünüyordum. Asiye harika bir seçenekti.
- Bir mimik kraliçesiyimdir. Ben de bir yetenek var ama bunu öyle bir karakterle göstermeliyim ki; insanlar komik, eğlenceli, hızlı konuşan, hiperaktif tarafımı keşfetsin. Bunu şarkı söylerken göstermenin imkanı yok. Evlerinin Önü Boyalı Direk zamanından beri insanlara tam olarak nasıl biri olduğumu gösteremediğimi düşünüyorum. Asiye bana o kapıyı açtı.
- İkiziniz Berk'le birlikte Boyalı Direk şarkısıyla çıkışınızın üzerinden yıllar geçti. Ama uzun zaman o şarkıyla anıldınız... İnsanın üzerine bir tek şarkının yapışması kötü bir şey değil mi?
- İyi bir şey yapınca onun üzerine çıkmak gerekiyor. Bu yük ağır. İyi bir şey yapmak insanlarda beklenti oluşturuyor. Tüm bu yıllar boyunca inanmadığım bir işin içinde yer almadım, inanmadığım bir şarkıyı söylemedim ama bu nedenle araya zaman girdi. Araya giren zaman da senden çalıyor. Müzik sektörüyle ilgili söylenecek çok şey var. Her şey çabuk tükeniyor, bir albüm arası için iki üç sene çok uzun zaman artık.
- Neden müzikte mesafeli bir tavır aldınız?
- Her sene albüm yapmadım çünkü talihsizlikler silsilesi peşimi bırakmadı. Müzik şirketiyle anlaşmazlıklar yaşadım, şarkı bulamadım, klibe sponsor bulamadım... Hem maddi hem manevi çıkmazlardan ötürü ertelenen projeler oldu ve bu benim zamanımdan çaldı. Şimdi geriye dönüp baktığımda, iyi ki o şarkıyı söylememişim, iyi ki onunla düet yapmamışım dediğim şeyler var. Derdim insanları şaşırtmaktı. Ama oyunun kuralı hep görünmek... Belki de bir takım insanlar tarafından unutuldum... Hassas biriyim ve unutulmanın hüznünü yaşadım ama sabrını da yaşadım. O sabrın mükafatı Asiye oldu, bu dizi oldu. Çünkü insanlara bu şekilde ulaşmayı artık hak etmiştim.
- İnsan en başta ilgi, coşku, sevgi görüp, ondan mahrum kalınca kötü hissetmiyor mu?
- Bu benim de söylemeye cesaret edemediğim, kendime itiraf edemediğim bir nokta. Geçmişe dönüp yaşamayı tercih etmiyorum ama bu konuda çok hassasım. Geçici sevgi ve şöhret beni artık çok ilgilendirmiyor. Varlığın ardından yokluğu da yaşadım. Kendi içimde üzüldüm. Ama bana hep soruldu, "Kimler neler neler oldu, sen bu sesinle niye ortalarda yoksun" diye... Ben birilerine yalakalık yapmıyorum, birileriyle çıkarcı biçimde diyaloga girmiyorum. Bazı kapıları zorlayabilirdim, kollayabilirdim ama hiçbir zaman öyle bir cingözlük, çakallık noktasında olmadı zihnim. Çünkü öyle biri değilim. Yapamam, ben de çok sahte durur. Yine işimle gündeme geldim (gözleri doluyor).