HaberlerGaleriGökyüzünün özgür leydisi: Hatice Nur Gündoğan
Gökyüzünün özgür leydisi: Hatice Nur Gündoğan
Yanları ve üstü açık küçücük bir hava aracı olan gyrocopter ile binlerce metre yüksekten uçan pilot Hatice Nur Gündoğan, "Yükseklik korkusu uçmaya engel değil" dedi
Giriş Tarihi: 2 Kasım 2019 18:46Güncelleme Tarihi: 2 Kasım 2019 18:48
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
BURCU ILGIN
Hatice Nur Gündoğan genç ve güzel bir kadın... 17 yaşında ilk kez gördüğü uçağın heybetine aşık olup uçmaya sevdalanmış. Havacılığa kabin memuru olarak başlamış ve ardından pilotluk eğitimi alarak gökyüzüne kendi imzasını atmış. Ancak havayolu pilotluğu onun uçma hevesini karşılamayınca gyrocopterle tanışmış ve Türkiye'nin ilk kadın gyrocopter pilotu unvanını kazanmış. Hatice Nur Gündoğan ile havacılık yolculuğunu ve Türkiye'de kadın pilot olmayı konuştuk...
Uçmaya hevesiniz nasıl başladı? Çocukluktan geliyordur kesin... Hiç de öyle değil aslında. Yani herkes gibi çocukluk hayalim değildi. Ailede sanatçılar var. Bu yüzden çocukken sanata daha çok meraklıydım. Ama sonrasında farklı gelişti her şey. Lisede iyi bir öğrenciydim. Bu yüzden havaharp okulundan teklif geldi. Ancak abim de askeri okula gittiği için eve bir asker yeter dediler. Maalesef o hayalim de olmadı. Üniversiteyi kazanıp Çanakkale'den İstanbul'a gittim. Üniversite okurken part time iş aradım, yer hizmetlerinde bir iş buldum. Hayatımda hiç uçak görmediğim için arkadaşlar bana jest olsun diye, yalnız seyahat edecek bir çocuğa eşlik etmem için beni görevlendirdiler. Uçağı görünce ikimiz de ilk kez uçak gördüğümüz için aynı tepkiyi verdik "vov bu ne güzel bir şey" dedik. İşte o heyecanla ben havacılığa ilk adımımı atmış oldum.
YAPARIM DEDİM
Kaç yaşındaydınız? 17 yaşındaydım ve hemen kabin memurluğu için başvurdum fakat yaşımın tutmadığını söylediler, 18 yaşıma kadar bekledim. Ancak Almanca ve İngilizce bildiği için almaya karar verdiler. Ailemin imzasıyla havacılığa ilk adımımı attım. Uzun yıllar özel havayolu şirketlerinde çalıştım. Son çalıştığım şirket batınca özel jete geçtim. İki yıl Acun Ilıcalı'nın özel jetinde çalıştım. Özel jette sistem farklı, kokpit kapısı yok. Baktım ki kokpit aslında çok da korkulacak bir şey değil. Kokpittekilerin de teşvikiyle uçuş okuluna yazıldım. Hatta bitirseydim Acun beyin uçağında devam edecektim.
Neden bitirmediniz? Gyrocopter ile uçuş pilot lisansını aldıktan sonra tanıştım, ve dedim ki (yine tesadüf ) sanırım olmak istediğim nokta burası. Çünkü havayolu pilotluğu bilgisayarda operatörlük yapmaktan çok farklı değil. En azından benim için öyle. Çünkü belli bir irtifadan sonra otomatik devreye giriyor, inişe yakın yine aletli iniş yapabiliyorsunuz. Gyrocopter ise çok farklı her hava şartında uçamıyorsunuz, bulutları takip ediyorsunuz, rüzgarı takip ediyorsunuz. Her şey sizin için çok daha güzel. Görerek uçuyorsunuz. Bir de adrenalin bağımlılığı mı dersiniz, heyecan isteği mi... Bir de ben üstü açık modeliyle uçuyorum. O da araba değil de motosiklet tercih etmek gibi bir şey. Daha heyecanlı.
9 BİN FİTTE UÇUYORUM
Ne kadar yükseğe çıkıyorsunuz gyrocopter ile? 8000-9000 bin fite kadar.