Mina'da 'şeytan taşlama' ibadeti sırasında 753 kişinin ölümü, 887 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan faciada 4 Türk hacı hayatını kaybetti, 9 hacı ise kayboldu. Olay anında izdihamın olduğu yerde bulunan hacılar yaşadıkları dehşeti anlattı. Faciaya, çadırlar bölgesindeki kapıların açılmayışı, su dağıtımı sırasında yaşanan dalgalanma ve yol ortasına park eden kamyonetin yol açtığı iddia edildi. Hac ibadeti için milyonlarca Müslüman'ın akın ettiği Mekke, 11 Eylül'deki 110 kişinin ölümüyle sonuçlanan vinç faciasının ardından önceki gün ise son 25 yılın en büyük faciasına sahne oldu. Bayramın birinci günü sabahı 'şeytan taşlama' ibadeti için Müzdelife'den Mina'ya giden hacılar ile şeytan taşlama alanından dönen gruplar Mina'da 223. ve 224'üncü caddelerin kesiştiği noktada karşılaştı. İddiaya göre, yol ortasına park edilen kamyonet hacıların geçişini önlerken, su dağıtımı yapılması nedeniyle yaşanan hareketlilik de bir anda izdihama yol açtı. Atılan sulardan almaya çalışan hacıların oluşturduğu dalgalanmayla önce tekerlekli sandalyeler devrildi. Ardından binlerce hacı etrafı çadırlar ve tel örgülerle çevrili olan yolda sıkışıp kaldı. Yaşanan izdiham 753 hacının ölümü, 887 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.
Diyanet Türk hacıları kurtardı
Mina'da ölenler arasında Türklerin az olmasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hacıların can güvenliği kaygısıyla yaptığı uygulamalar etkili oldu. En yaşlı hacılar Türkiye'den olmasına rağmen izdihamda Diyanet'in organizasyonu ile gelen hiçbir hacı hayatını kaybetmedi. Diyanet, Müzdelife ile Mina arasındaki yolda daha önce yaşanan izdihamları göz önüne alarak, yoğunluk artmadan Mina'ya ilk önce Türk hacıları götürüyor. Türk hacılar yoğunluğun yaşandığı sabah saatlerine kadar beklemiyor. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, "Hanefi mezhebine göre Müzdelife'de şafak sökünceye kadar bekleyip ondan sonra Mina'ya intikal etmek vaciptir. Biz diğer alimlerin görüşlerini dikkate alarak, hacılarımızı orada sabaha kadar bekletmiyoruz. Hacılarımızın can güvenliği için ciddi bir tehdit oluşmaması için gecenin bir vaktinden sonra oradan intikali başlatıyoruz" diye konuştu.
'Kurtuluşumuz mucize'
Olayda 4 Türk hacı ölürken, 6 hacı ise yaralandı. 9 Türk hacıdan ise haber alınamıyor. Yaralılardan Mehmet Olgun, Ziya Koçak, Leyla Yıldırım, Hasibe Mert ve Birtecim Sıradaş, Mekke'deki Türk Hastanesi'nde yapılan tedavinin ardından taburcu edildi. Tedavisi süren İdris Sıradaş, izdiham sırasında korkulu anlar yaşadığını belirterek, "Eşimle şeytan taşlama alanına gidiyorduk. Olay anını hatırlamıyorum. Ayaklarım ezildi. Nasıl kurtulduk bilmiyorum ama yakınlarıma iyi olduğumu söyleyin" dedi. İzdihamdan kurtulan Nuh Ünal ise, "Şeytan taşlamadan dönen, yani karşıdan gelenlerin sayısı çok fazla değildi. İzdihama yol ortasına bırakılan bir kamyonet neden oldu. Büyük şeytanın taşlanacağı alana 200 metre vardı. Olay olunca bağırışlar, çağırışlar başladı" diye konuştu. İzdihamın yaşandığı yol üstündeki çadırların bulunduğu bölgelerdeki kapıların da kapalı olduğunu vurgulayan Ünal, "Biraz nefeslenelim diye bu alanlara yanaşıyorduk ama görevliler kovuyorlardı. Çadırlar bölgesindeki kapılar açık olsaydı bu izdiham olmazdı. Ayrıca tekerlekli sandalyeler de devrilmişti. Bunların üstüne basanlar düştüler. İzdihamın bir nedeni de tekerlekli sandalyelerin devrilmesiydi" dedi. Ünal, facianın saat 08.30- 09.00 sularında meydana geldiğini hatırlatırken, "Olayı 15-20 dakika yaşadık. Eşim yanımdaydı. Önüme aldım ve zorlukla kurtulduk. Ayrıca birileri su dağıtıyordu. Sulardan almak isteyenler de dalgalanmalara neden oldu. Yani izdihama çadırlar bölgesinin kapılarının kapalı olması, yol ortasına bırakılan kamyonet, tekerlekli sandalyelilerin devrilmesi ve su dağıtımı neden oldu diye düşünüyorum. Tabii ki ihmal de var" diye konuştu.