Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen "İnsanlığın Medeniyeti" programında konuştu. Konuşmasında Fransa'daki 'sarı yelekliler' eylemlerinde batı medyasının takındığı tavrı eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti:
İnsan haklarını kullandırmayan topluluklar medeni olamaz, Peygamber efendimizin veda hutbesi bizim medeniyetimizin en önemli insan hakları belgelerinden birisidir. Bugün dünyada insan hakları diye en çok bağıranların eskiden beri insan hakları konusunda en kötü sicile sahip olmaları tesadüf değildir. İstanbul'da yaşanan sokak eylemlerinde, Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna soyunanlar özellikle Paris'te yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsiz hale dönüştüler. Dünyadaki hiçbir yazılı ve görsel medyada Fransa'daki hadiseleri izlemedik. Hollanda'yı, Brüksel'i izlemedik. Neredesiniz? Ama Gezi eylemleri için dünyayı ayağa kaldırdınız. Niye, burası Türkiye olduğu için. Hadi şimdi de aynı şekilde anlatın, yayınlayın. Yayınlamadılar. Niye? Dürüst, samimi değiller.
TUZAKLARI BOZDUK
1960 darbesinin ardından rahmetli Menderes ve arkadaşlarının maruz kaldığı haksızlık, milletimizin yüreğinde hala kanayan bir yaradır.
28 Şubat gibi müdahalelerin demokrasimizde açtığı yaraları tedavi ederken, üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımızın sorunlarını da çözmeye çalıştık. Kurulan tuzakları dikkatle dirayetle bozarak yolumuza devam ettik. Demokrasi ve insan hakları denince sorun aranacak yer asla Türkiye değildir. Hiçbir fiyakalı söz, hiçbir şaşalı hayat biçimi batının insan hakları konusundaki iki yüzlülüğünü gizleyemez. Buldukları her fırsatta Türkiye'nin demokrasisine özgürlüklerine laf edenler bugün kendi imtihanlarıyla baş başalar. Artık kimse Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye kalkamaz.
KİM SAVUNUCU?
Türkiye'ye milyonlarca sığınmacı akın ederken, bizi sınırlarımızı açmaya davet ederken aynı insanlar dikenli tel ve duvar başta olmak üzere birçok tedbir aldılar. Şimdi bu durumda kim insan hakları savunucusu? Biz mi, onlar mı? Dünyanın tüm kaynaklarını sömürerek kendi topraklarının hayat seviyesini yükseltmeye çalışanlar, Afrika'daki açların sadece edebiyatını yapmakla yetindiler. Onlar dünyada hala bir vahşet sergilemekten öte bir şey yapmıyorlar. Terör örgütleri ülkemize saldırırken bizi demokrasi sınavına tabi tutanlar bombaların ve silahların namluları kendilerine yöneldiğinde demokrasiyi de insan haklarını da askıya almaktan çekinmediler.