ŞAFAK İNCE (HABER MERKEZİ)
İzmir'de, kocasından 10 yıl şiddet gören Muhterem Akkoç (33), sığınma evinde kaldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) "Girişimci Kadınlar" kursuna katıldı, ardından işinin patronu oldu. Şimdi sığınma evinde kalanların umudu olmak için çalışıyor.
Kütahya'da doğan ve ailesiyle İzmir'e yerleşen Muhterem Akkoç, lisedeyken gönlünü kaptırdı. Henüz 18'indeyken büyük bir hayalle dünyaevine giren Akkoç, eşinin karşı çıkması üzerine üniversite sınavlarına girmedi. Marangoz olan ancak geçici işlerde çalışan eşinden, evliliklerin henüz ilk aylarında şiddet gördü. İlk yılın sonunda anne oldu ancak şiddet bitmedi.
"SANDALYE KIRDI"
Severek evlendiğini, 3 erkek kardeşi olmasına karşın ise gördüğü şiddet karşısında sustuğunu söyleyen Muhterem Akkoç, "Acıyla yaşamaya başlıyorsun. Kafamda sandalye bile kırılmıştı, defalarca karakolluk olduk. Polise şikayet ediyorsun sonra yine aynı eve gidiyorsun" diye o günleri anlattı. Evliliğinin 10. yılında Muhterem Akkoç, bir gece kızı Büşra Akkoç'un, "Ben böyle bir hayatı çekmek zorunda değilim, sen de değilsin" diyerek evi terk etmesiyle kararını verdi. Kızı sahildeki bir parkta polis tarafından bulunduğunda Muhterem Akkoç hayatını değiştirmek üzere adım attı.
EVİNİ TERK ETTİ
Kızıyla birlikte evi terkeden Akkoç, 2 yıl önce sığınma evine başvurdu. Akkoç, "Aslında burası ilk olarak kızım için bir şok oldu. Evi terk etmek isteyen kızım, bulunduğu ortamdan kurtulmanın yolunu evlilikte görüyordu. Sığınma evinde gencecik hamile kızları görünce evlilik fikrinden uzaklaştı. Ben de ilk 2 ay nikah yüzüğümü çıkaramadım. Çaresizdim ama şiddetin kaderim olmadığını da inanıyordum. İş aramaya başladım, temizlik yaptım, mezbahada bağırsak temizledim. Kimi zaman paramı alamadım ama yine de vazgeçmedim" dedi.
GİRİŞİMCİ KADINLAR
Sığınma evinden bir kadının yasa gereği en fazla 6 ay kalabildiğine dikkat çeken Akkoç, boşanma davası açtı. Süreç devam ederken iş bulmak için Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurdu. "Kızım okutmak için paraya ihtiyacım vardı" diyen Akkoç, "Burada, Girişimci Kadınlar Projesi'ni anlatıp, beni oraya yönlendirdiler" dedi. Bu sırada Akkoç, eşinden boşandı. EBSO'nun 'İzmir'in Girişimci Kadınlar Projesi'ne başvuran Akkoç'un bu başvuruyla hayatı da değişti. Kadınların bir araya gelip üretmesi, istihdam yaratması ve ekonomik açıdan daha etkin konuma gelmeleri için kooperatif, dernek ve şirket oluşumuna yönlendirilmelerini hedefleyen proje 9 ay sürdü.
İLK PROJE ÇÖPE
Geçtiğimiz yılın Mart ayında Akkoç, aldığı eğitim sonrasında "seyyar satıcılığı düzenleme" başlığıyla bir proje üretti. İzmir sahil bandında 500'er metre aralıklarla su, çerez, mısır, midye, tekel maddeleri, oyuncak ve elişlerinin satılabileceği, İzmir'i tanıtacak kitap ve broşürlerin bulunacağı stantlar kurulmasını ve buraları yine sığınma evinde kalan kadınların işletmesini içeren proje ilgi gördü ancak bürokratik engeller nedeniyle hayata geçmedi. Ancak Akkoç vazgeçmedi.
ŞİRKETE ADINI VERDİ
Akkoç, önce eşinden boşandı. Ardından bu kez KOSGEB'in Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi'ne başvurdu. Burada yazılı ve sözlü sınavları geçti, geçtiğimiz Şubat ayında sertifikasını alarak mezun oldu. Ardından babası aracılığıyla çektiği krediyle Karşıyaka'da kendi işini kurdu. Erkek kardeşi Erdal ve ağabeyi Cemal Akkoç da yanına geldi. Kurdukları "Muhterem Temizlik" firmasının patronu olan bir çocuk annesi Akkoç, "Babamın çektiği krediyle bu işe girdik. Temizlik şirketi, sığınma evindeki diğer kadınların da umudu olacak. Çünkü burada onlar da çalışacak. Önce halkevlerindeki ev ve ofis temizliği kursuna göndereceğiz, başarıyla bitirip sertifikasını alanlarla profosyonel hizmet vereceğiz" dedi.
"Kadın güçlü olmalı"
Şimdiden iki iş aldıklarını söyleyen Akkoç, sığınma evindeki kadınlara katkıda bulanacaklarını belirerek, "Bunu da bir proje haline getirip KOSGEB'e başvuracağım. Kadınlar ekonomik açıdan güçlü olmalı. Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok ve ben bunu yaşayarak öğrendim. Projem KOSGEB'den destek alırsa kadınlarla birlikte daha güçlü şekilde çalışabileceğiz" dedi.