İzmir'de 2015'te İZBAN'la yolculuk yaparken, ayağında terlikleriyle kitap okuduğu sırada bir yolcu tarafından fotoğrafı çekilip, sosyal medyada 'İZBAN kekosu' diye paylaşılan Ali Uçar (34), 'Entel olacağım, kız tavlayacağım diye kendini yırtan İZBAN kekosu', 'terliklerine bayıldım' gibi yorumlara rağmen okumaktan vazgeçmedi.
Birkaç ay önce 'Kitap Dokununca Yüreğe' isimli ilk kitabı yayımladı. İkinci kitap hazırlıklarına da devam eden Uçar, hayat hikayesini Yeni Asır'la paylaştı. Küçük bir çocukken yazılarını kimse okumasın diye sobada yaktığını söyleyen Uçar, "Kendimi anlatmak için sözcüklere sığınırdım. Şimdi yazdıklarımı herkes okusun istiyorum. Bir gün Nobel Edebiyat Ödülü almayı istiyorum. Önemli olan ulaşmak değil hedeflediğin yolda yürümek" dedi.
HAYATI ZORLUKLARLA GEÇTİ
İzmir'de doğan Ali, altı yaşında ailesi dağıldıktan sonra bir daha babasını göremedi.
Üç kardeşi ve annesiyle hayat mücadelesine başlayan Ali, maddi zorluklara rağmen okumaya çabaladı. Çok defa akran zorbalığına ve kılık kıyafeti yüzünden dışlanmaya maruz kaldı. Hatta akrabaları tarafından annesine 'bu çocuklara bakamazsın, çocuk esirgeme kurumuna verelim' teklifi bile edildi. Annesinin bunu reddetmesine rağmen, bir daha annesini göremeyeceği korkusuna kapılan Ali, evin önüne gelen her arabadan, her yabancıdan korkar oldu.
HEP KORKULARIYLA BÜYÜDÜ
Ortaokula geldiğinde, kardeşlerinin okuyabilmesi için eğitim hayatına son vererek çalışmaya başladı. Sanayideki ustası tarafından da zorbalığa maruz kalan Ali, yaşadıklarını kimseye anlatamayınca kitaplara ve yazılara sığındı. Birkaç ay önce ilk kitabı yayınlanan Ali, şimdi İstanbul'da geçen ve gerçek bir öyküden esinlendiği ikinci romanını çıkarmaya hazırlanıyor.
MERT ALPDÜNDAR