Sokak hayvanlarına umut oldular

Solmaz Örücü, Veronica Guys, Sibel Akın ve Funda Arkas, Çeşme’de dernek kurdu ve sokak hayvanlarına sahip çıktı. Onlara anne şevkatinde yaklaştı, 200 kedi ve köpeğe yuva buldu. Yaralıya ilaç, engelliye umut oldu. Şimdi tek amaçları var, hayvanlar için içinde kliniğin de yer aldığı otel ve eğitim merkezi kurmak...

NİHAN YARKENT İNCE

Oyuncak gibi satılan ve hiçbir denetime tabii olmayan hayvanlar, bilinçsizce hayvan satın alan sonra bakamayıp sokağa atan insanlar, barınaklara yeterli bütçe ve personel sağlayamayan belediyeler ve hayvanlara eziyet etmekten zevk alan bir takim kendini bilmezler.
Ülke genelindeki durum böyle. Türkiye'nin turizm cenneti Çeşme'de ise ne sokak hayvanlarının yaşam şartları ne de sokaklarda durum daha parlak değil.
Bunun çözümü için toplumun tamamının aynı bilinçle hareket etmesi gerekiyor.
Çeşme Alaçatı Doğa ve Hayvanseverler Derneği (ÇESAL) Başkanı Solmaz Örücü, Başkan Yardımcısı Veronica Guys, İletişim Direktörü Sibel Akın ve Fahri Başkan Funda Arkas tam bir can dostları. Eğer onlar olmasaydı, inanın bugün Çeşme, bu yönüyle hepimizin utanç kaynağı olurdu. Onlar bir değil, 10 değil, 100 değil, 200 değil sayısız havyana yeni yuvalar buldu. Hedefleri klinik kurmak. Can dostlar ile Arkas Çeşme Yelken Kulübü'nde, sokak hayvanların bakım giderlerine destek olmak için düzenlenen mangal partisi ve kermeste buluştuk. Mangal partisine ayakları asitle yakılan Diren isimli köpek de katıldı. Gelin can dostlar için neler yapıldığını, nelere ihtiyaç olduğunu birlikte okuyalım.
ENGELLİ HAYVANLAR
ÇESAL hangi nedenden dolayı kuruldu?
Solmaz Örücü: Çeşme civarında hasta, aç, susuz hayvan kalmamasını hedefledik. Bu bölgede engelli hayvanlara sahip çıkan bir merkez için ilk olalım istedik. Amacımızdan ayrılmak zorunda kaldık.
Neden?
Solmaz Örücü: O kadar çok yardıma muhtaç hayvan var ki biz artık barınak gibi olduk. 200 köpek, 10 kedimiz var. Köpeklerimizin yüzde 20'si engelli, terkedilmiş yavrular. Annesi olmayan, ameliyat sonrası bakımı gereken hayvanlarımız var.
Bu işin mimarlarındansınız, 4 kadının mücadelesini kısaca anlatır mısınız?
Funda Arkas: Sosyal kurumlardan, belediyelerden yardım aldık. Daha ciddi mercilerden yardım alabilsek daha kolay olur. ÇESAL'da 4 kadınız. Çipleme, pansiyon ve veteriner ücretleri için sponsorlar buluyoruz. Kendi çabamızla son kuruşumuza kadar hepimiz elimize geçen her şeyi, işimizden kazandıklarımızı, zaman geldiğinde kendi eşyalarımızı satarak her kuruşuna kadar yürütmeye çalışıyoruz. Dördümüz yetişmeye çalışıyoruz ama binlerce köpek var.
Çeşme Barınağı dışında biz de bir barınak yaptık. Sadece yararlıları alıyoruz çünkü yaralıları barınaklara almıyorlar.
Kaza geçirmiş yardıma muhtaç olanların ilk tedavilerini yapıp ondan sonra belki barınaklara yerleştiriyoruz. Ama barınaklarda çok kötü şartlarda bakılıyorlar.
Açık hava cezaevleri gibiler. 7 köpekle başladık şimdi 200'e çıktık.
'KLİNİK AÇACAĞIZ'
ÇESAL'ın hedefinde ne var?
Funda Arkas: ÇESAL'ın kendi kliniğini açma hedefi var. Kendi imkanlarımıza bir yere kadar koşabiliyoruz.
Bütün Çeşme'yi neredeyse sahiplendik. Daha fazla destek istiyoruz.
Klinik kurmak istiyoruz. Projemiz hazır. Veterinerlere uçuk paralar ödüyoruz. 1 tane 2 tane de değiller çok fazla olduğu için 160, 170 bin lira borcumuz çıkıyor. Bir klinik kurarsak en azından masrafımızı düşürebiliriz.
Kısırlaştırma aşıları yapabiliriz.
Klinikte neler olacak?
Funda Arkas: Düzgün bir arsa verilirse, biz o kliniği yapacağız. Hayvanlar için bir otel, eğitim merkezi yapacağız. Çocuklar gelip izleyebilecekler.
Sistem para kazanacak. 1 yıldır arazi bekliyoruz. Gelirse hiçbir para talep etmeden yapacağız. 10 bin metrekarelik bir alana ihtiyacımız var. Çok uzun süre kafeslerde kalınca maalesef çocuklar yürüme ve koşmayı unutuyorlar.
Onlara çim alanlar yaratmak istiyoruz.
En büyük hedef bize gösterilecek arazide proje yapmak. İçlerine taş ev yapmak istiyoruz. Barınakta çalışanlar da zor şartlarda kalıyorlar. Çok zor personel buluyoruz. Daha donanımlı bir yer olsa personel konusunda da daha kolaylaşacak işlerimiz.
Sizden önce durum nasıldı, elini taşın altına koyan yok muydu?
Solmaz Örücü: Hayvanları daha önce kaderlerine terkedilmiş bir yapıdaydı.
Bunun sorumlusu elbette yerel yönetimler değil, bu konunun tek sorumlusu var o da toplumun kendisi.
Ancak yerel yönetimler eldeki imkanlar doğrultusunda çalışmış, dönem dönem kısırlaştırma kampanyaları yapılmış ancak hala biz her yerden yavru topluyoruz.
ÇESAL sonrasında farkındalık biraz daha arttı. Şu ana kadar birinci önceliğimiz kısırlaştırma.
YAŞAM HAKKINA SAYGI
Kısırlaştırmanın önemi nereden geliyor?
Solmaz Örücü: Artışı engellersek var olanların daha iyi yaşamalarını sağlarız.
Bu nedenle her yıl belediyenden daha fazla hayvan kısırlaştırdık. Çeşme tarihinde ilk defa kedi kısırlaştırma kampanyası yaptık.
Özellikle yavru köpekleri aşılanmaması nedeniyle gençlik hastalığı ve kanlı ishalden kaybettiğimiz için aşılamaları artırıyoruz. Çeşme civarında herhangi bir yerde kaza geçiren hayvan olursa tedavilerini dernek olarak biz üstleniyoruz. 4 yılda 300 bin lira kliniklere ödeme yapmışız.
Hali hazırda da 200 bin liraya yakın borcumuz var.
Köpek havlayınca tepki gösteren çok oluyor, buna yorumunuz nedir?
Sibel Akın: Sokakta yaşayan hayvanlar havlayınca tepki gösteriliyor.
Ancak insanların bu konudaki şikayetlerini bir gözden geçirmesi lazım.
Hayvan bulunduğu yeri sahiplenip korumak için havlıyor. Peki insanlar ne yapıyor? Sabahlara kadar kornalar çalınıyor. Düğünler yapılıyor, egzoz sesleri kulaklarımızda çınlıyor. Patlıcan - domates- karpuzcu bağırıyor. Ses kirliliğini sizce hangisi yapıyor? Bunlardan şikayet edenler eğitimli olduklarını düşündüklerimiz. Sevmek zorunda değilsiniz ama yaşam hakkına saygı duymak zorundasınız.
Toplumdan beklentiniz nedir?
Veronica Guys: İnsanlar çocuklarını hayvandan korkutmaktan vaz geçsinler. Hiçbir köpek ısırmaz. Siz kötü yaklaşmazsanız zarar vermeyeceğinizi fark ederse ısırmaz. Sokakta yaşayan köpekler sahipli köpeklerden daha korkak. Köpekler - kediler dışlanmasınlar.
Doğaya çevreye en çok zarar veren canlı insan. Onlar sadece dışkılarıyla kirletiyor ama o da doğaya dönüyor. Mama ve su koysunlar. Hayvan gördüklerinden onun can olduğunu düşünerek ona yaklaşsınlar. Hasta hayvan anlaşılıyor. tedavi edilmelerine destek versinler.
Sahiplendirme çalışmaları nasıl gidiyor?
Solmaz Örücü: Duyarlı insanlar var. Ne yazık ki derneğimize birçok mesaj geliyor. Vatandaş olarak yaralı bir hayvan gördüklerinde ben ne yapabilirim demeden, belediyeyi dahi aramadan derneğimizi arıyorlar.
İnsanlar kendi etraflarında hayvanları besleyip varlıklarını kabul etsinler, sahiplensinler istiyoruz. Biz yurt dışı sahiplenmesi de yapıyoruz.
4 ayda tahlil yaptırıp, aşı yaptırıp, çip taktırıyoruz sonra yurt dışına yolluyoruz.
Yurt içinde endişelerimiz çok, çünkü bir süre önce sahiplendirdiklerimizi sokakta bulabiliyoruz.
Geçen sene 100'e yakın köpek kedi sahiplendirdik. Yurt dışına gönderen birçok dernek var. Biz derneklere köpek göndermiyoruz. Birebir yurt dışında aile buluyoruz, sahiplendiriyoruz.
İletişim direktörümüz İsviçre'de yaşıyor. Hollanda, Almanya, İsviçre'de direktörlerimiz var.
YURT DIŞINDAN TALEP VAR
Yurdışı sahiplenenler ile yurt içinde sahiplenenler arasında fark var mı?
Veronica Guys: Yurt içinde sorun yaşıyoruz.
Ama yurt dışında sorun yaşamıyoruz. İnsanlarımız canlı gözüyle bakmıyorlar. Aşıları tam olsun, tüy dökmesin, eve çiş, kaka yapmasın diyorlar. Öksürüyor diye veterinere götürmek yerine bize geri getiriyorlar. Mümkün olduğunca yurt dışı sahiplendirmeye çalışıyorum.
Bunların canlı olduğunu bilerek davranmalılar. Onlar da ailenin parçası, onlar da yer değiştirdiklerinde bizler gibi acı çekiyorlar.
İnsanlar, ÇESAL'a destek için ne yapmalılar?
Sibel Akın:
Bize mama bağışında bulunabilirler. Küçük bir tutarla bize faydalı olabilirler. Devamlılık getiren bağış olduğunda biz programlıyoruz.
Dernek web sayfamızda bağış için bir sistem kurduk. Kredi kartıyla yaparak 20 lira 30 lira gibi otomatik bağış yapabilirler.
DİREN'İN YARDIMINA KOŞTULAR
Kermesin en önemli konuğu ise Diren isimli köpekti. Ayakları asit dökülerek yakılan, kulakları kesilen ve sokağa atılan köpek için gelen bir ihbar üzerine gönüllülerden Eda hanım, geceyarısı olay yerine gidiyor. Eda hanım, hayat mücadelesini simgelediği için bulduğu Diren ismini verdiği köpeğine duyduğu sevgiyi burada anlatmak imkansız.
Ama bu çok özel duyguyu siz de başka hayvanları sahiplenerek yaşayabilirsiniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.