Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'ne katılan Başkan Erdoğan, konuşmasına ödül alan firmaları ve temsilciliklerini tebrik ederek başladı. Müteahhitlik alanında Çin Halk Cumhuriyeti'nden sonra firma sayısında Türkiye'nin 2. sırada olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ülkemizin büyüklüğüne uluslararası konumuna yarışır çizgide bizleri temsil eden sizlerle iftihar ediyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİLER"
22 yılda geniş yelpazede devrim niteliğinde adımlar atıldığını dile getiren Erdoğan, "Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük bir karaktere sahipti. Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim anlayışı kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye'yi uzun yıllar ülkeyi tribüne mahkum etti. 2002'den itibaren dış politikamızda köklü bir paradigma değişimine gittik. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik. Afrika açılımından Latin Amerika açılımına, yeniden Asya girişimine kadar yeni köprüler kurduk. Tüm bu açılımların meyvesini her alanda topladık" dedi.
İHRACAT 7 KAT ARTTI
Erdoğan, "2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmadı. Turizmde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Ekonomimiz yüzde 5,4 büyüdü. Milli gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık. Dış politikada bu atılımları yaparken çok sık eleştirilere maruz kaldık. Eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. 'Türkiye, Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu mücadelenin sonunda şu gerçeği çok iyi görüyoruz. 2024 Türkiye'sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize çok büyük haksızlıktır" diye konuştu.
"BATI - DOĞU AYRIMI OLAMAZ"
Türkiye'nin dış politikada kendine yeni politikalar üretmesinin övgüyle karşılanacak bir çaba olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Türkiye'nin oralarda ne işi var' demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz. Dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 3'ünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla iş birliğini güçlendirmemizden doğal bir şey olamaz. Yüzümüz Batı'ya dönüktür ancak bu Doğu'yu ihmal edeceğimiz, Doğu'yla ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.
"MİLLETE BORCUMUZ VAR"
Türkiye'nin ekonomide, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedefe ulaşabilmesi için yeni anayasa ihtiyacını sık sık dile getiren Erdoğan, "Yeni sivil bir anayasa 15 Temmuz'da göğsünü tanklara siper eden milletimize borcumuzdur. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizi yeni, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla buluşturma amacımızı ortaya koyduk. Demokratik siyasette düşüncenin ifade edilmesine elbette engel olamaz. Şiddeti teşvik etmediği sürece katılmasak dahi farklı fikirlere müsamaha ile yaklaşmak zorundayız. Ancak maksimalist söylemler anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine ket vuracak. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan bir tartışma yoktur. Partimizin bu konudaki yaklaşımı açıktır. Biz yeni anayasa sürecini yönetmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından kurtarmak ve milletimizin önünü açmak istiyoruz" dedi.