Özel Tınaztepe Galen Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, meme kanserinin, tüm dünyada kadınlardaki en sık ölüm nedenlerinden biri olup görülme sıklığının son yıllarda daha da arttığını belirtti. Prof. Dr. Alıcıkuş, "Meme kanseri tedavisi cerrahinin, sistemik tedavilerin ve radyoterapinin köklü roller oynadığı multidisipliner yaklaşım gerektirir" dedi.
ÇOK ÖZEL SİSTEMLER
Son yıllarda meme kanserinin tedavisindeki gelişmeler sayesinde, hastaların hastalıksız geçen ve genel yaşam sürelerinin anlamlı olarak arttığını kaydeden Prof. Dr. Alıcıkuş, önemli bilgiler verdi: "Solunum Kontrollü Tedavi" ile meme radyoterapisi uygulamalarında hastanın özel sistemler sayesinde nefes aralıkları kontrol edilebiliyor. Radyoterapi seansı sırasında hasta yatarken cihazın sadece uygun zamanda ışınlama yapması sağlanabilmekte."
HASTA DA KORUNUYOR
Prof. Dr. Alıcıkuş şöyle konuştu: "Bu sayede nefes kontrolü ile kalp ve koroner damarın ışınlama alanından uzaklaştırılarak radyoterapi sahasının dışına çıkması sağlanır, kalp ve ön koroner damarın en az doza maruz kalması sağlanarak ileride oluşacak kalp hastalıklarından hasta korunabilir. Bu sayede, sol meme kanserli hastaların hayatlarının geri kalan kısmında kalp hastalıkları ve kalp krizi riski belirgin oranda azaltılır" diye konuştu.