HER İŞİN BAŞI SAĞLIK
Sık açlık krizleri ve yeme atakları çağımızın önemli bir problemi olan obezite ile diyabet gibi kronik hastalıklara zemin hazırlayan ciddi bir problem. Acıbadem Taksim Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker açlık krizlerini önlemek içinse öncelikle altında yatan etkeni tespit etmek gerektiğine dikkat çekerek, "Bunun nedeni, insülin direnci gibi hormonal bir bozukluk veya hatalı beslenme alışkanlığı olabilir. Sıkça yaşanan açlık krizlerinde laboratuvar tetkiklerinden sonra gerekirse doktor kontrolünde ilaç kullanımı gerekebilir. Beslenmenin düzenlenmesi bu sorunu önlemenin olmazsa olmaz yolunu oluşturuyor" diyor. Eker, açlık krizlerini önlemenin 10 yolunu anlattı, uyarılarda bulundu.
ÜÇ BEYAZDAN UZAK DURUN
Açlık krizlerinde, kan şekerini hızla yükselttiği için unlu ve şekerli besinlere yöneliyoruz.
Ancak bu rafine karbonhidratlar kan şekerinde ani yükseliş ve sonrasında düşüşlere sebep oluyor. "Kan şekerindeki ani düşüş demek, tekrar bu besinlere yönelmeniz demektir" uyarısında bulunan Dilan Eker şöyle devam ediyor: Genel beslenmenizde beyaz un, şeker ve beyaz ekmek tüketiminden kaçının. Yulaf, tam tahıllı ekmek ile meyve gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarını ölçülü tüketin.
ÖĞÜN SAYISINA DİKKAT!
Acıkmadan yemek yemeyin. Ancak yeme atağı yaşayacak kadar da aç kalmayın.
Sık öğün yapmak daha fazla yemenize sebep oluyorsa seyrek öğün yapın, sık sık atıştırmaktan kaçının. Aksine yemekten 3-4 saat sonra kan şekeriniz düşme eğilimi gösteriyor ve yeme atakları yaşıyorsanız az az ve sık sık beslenin. Doğru beslenme kişinin fizyolojik durumuna ve alışkanlıklarına göre değişir.
1 BÜYÜK BARDAK SU
Susuzluk hissi ile açlık hissi birbirine karıştırılabiliyor. Dolayısıyla çok fazla yediğiniz günlerde çok az su içmiş olmanız muhtemel. Açlık hissettiğinizde 1 büyük bardak su için ve 5 dakika bekleyin. Aslında aç olmadığınızı fark edeceksiniz.
POSA İÇERİĞİNİ ARTIRIN
Posa içeriği yüksek besinler midenin boşaltılmasını geciktiriyor ve bu sayede ani açlık krizleri yaşamanızın önüne geçmeye yardımcı oluyor. Öğünlerinizde posadan zengin olan çiğ veya pişmiş sebzeleri eksik etmeyin. Her gün 2-3 porsiyon meyve, en az 4-5 porsiyon sebze tüketin. Nohut, fasulye gibi kurubaklagiller, yulaf, bulgur gibi tam tahıllar da iyi birer posa kaynağı...
HER ÖĞÜNDE PROTEİN
Proteinlerin sindirim süresi uzundur ve açlık krizlerine yol açan kan şekeri dalgalanmaları yapmazlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker, bu nedenle her öğünde et, balık, kurubaklagil, yumurta ve yoğurt gibi protein kaynağı besinlerden birini tüketmeniz gerektiğini vurguluyor.
YEMEKTEN SONRA MEYVE YİYİN
Yemekten sonra meyve yemenin size kilo aldıracağı gibi yanlış bir düşünceden uzaklaşın.
Tatlı krizlerine giriyorsanız dengeli bir öğünden sonra yiyeceğiniz ve yaklaşık 60 kalori içeren bir elma sizi 600 kalorilik bir cheesecake yemekten kurtarabiliyor.
TARÇIN, KAHVE VE YEŞİL ÇAY
Tarçın, insülin duyarlılığı geliştirerek kan şekerini dengelemeye ve yeme ataklarını engellemeye yardımcı oluyor. Tarçını su veya çaya katabilir, meyve ya da yoğurdun üzerine serpebilirsiniz. Günde 1-2 fincan şekersiz kahve ve yeşil çay tüketimi de iştahı kontrol etmeye yardımcı oluyor.
YETERSİZ UYKU IŞTAH AÇIYOR
Yetersiz uyku iştah hormonlarını etkiliyor.
Karbonhidratlara olan düşkünlüğünüzü de arttırabiliyor. Vücudun yenilenmesi ve hormonların düzenlenmesi için yeterli uyumaya özen gösterin. Yetişkinler için ortalama 8 saat olsa da, kendinizi zinde hissedeceğiniz uyku süresi makul olandır.
EN AZ 150 DAKİKA EGZERSİZ
Düzenli fiziksel aktivite, yeme ataklarına sebep olabilen insülin direncini kırmada etkili oluyor. Haftada en az 150 dakika, orta şiddette egzersizler (tempolu yürüyüş, bisiklet çevirme gibi) yapın ve bunu yaşam biçimi haline getirin.