Yaklaşık bir buçuk ay oldu yoga ile tanışalı. Her zaman denemeyi istediğim bir şeydi ama hep bu zamansızlık işte. Onun suçu. Haftada 6 günlük çalışma temposu, iki çocuk. Ev, yemek, alışveriş, misafir ağırlama, hatta gezme. Birini yapsan diğeri eksik kalıyor. Hep bir şeyler eksik. Sürekli bir sonraki aşamayı, bir sonraki yapacağın şeyi düşünme. Bir yere yetişme, bir şeyi yetiştirme. Plan, program, hız, çeviklik. Hayatımın özeti bu.
BEKLEDİĞİM FIRSATTI
Tüm bunlar şikayet mi? Asla değil. Bunlar benim tercihim.
Benim yaşantım. Çalışmayı da çocuklarımı da sosyalleşmeyi de yemek yapmayı da seviyorum. Bir gün arabanın sileceklerine sıkıştırılmış el broşüründe evimin çok yakınında yoga stüdyosu açıldığını görence hemen aradım. Ferihan Hanım'ın sıcacık sesi ile de başlama kararı aldım. İyi ki de almışım.
NEFESİN PEŞİNDE
'O an'da kalmayı, nefesimi hissetmeyi, zihnimden geçen düşünceleri fark etmeyi, fakat peşine takılmadan akmasına izin vermeyi öğrendim. Haftada bir saatimi kendi nefesime, kendi bedenime, kendi ruhuma ve düşüncelerime ayırdım. Hergün otomatik olarak yaptığım birçok şeyin oluşunu fark etmek ilginç bir deneyim. İstemsizce alıp verdiğimiz nefesin ardı sıra vücudunun içinde, zihninde gezinerek o nefesin tüm yaşamın kaynağına dönüştüğünü keşfediyorsunuz.
KENDİMİ TANIMA FIRSATI
Yoga matı kendi kişiliğimin de farkına vardığım bir alan açıyor bana, çünkü Ferihan şu sözlerle anlatıyor o küçücük matın sihrini... "Yoga matı seni ele veriyor. Onun üzerinde kendine nasıl davranıyorsan hayatta da öylesin" diyor. Soruyor hepimize, "Canını yakmak, nefes nefese kalmak pahasına da olsa kendini çok mu zorluyorsun?
Yoksa ben bu kadar yapabiliyorum, elimden gelen bu, olduğu kadar olsun mu diyorsun?" Yine fark etme moduna geçiyorum ve görüyorum ki ben ilk gruptanım. Canım yansa da kaslarım acısa da nefesim kesilse de başlandıysa bir kere o hareketler yapılacak. Ve yapabildikçe bir üst seviyeye geçilecek.
BOYU UZATIYOR!
Bedeninin esnekliği ve hiç çalıştırmadığın kaslar için de yeni bir döneme giriyorsun yoga ile... Bir yandan ayak tabanların ile yere sıkı sıkı köklenirken diğer yandan bir yıldız gibi başından göğe doğru uzuyor, kollarından ise iki yana esniyorsun. Özellikle benim gibi masa başında çalışan ve tüm gün ekran başında olduğu için omurga ağrısı yaşayanlar için ilaç gibi.
Çünkü yoga hareketlerinin yüzde doksanı omurgayı rahatlatmaya yönelik. Ayrıca boyu uzattığı da bilinen gerçekler arasında.