• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Affetmek zor da affedilmek kolay mı? FİLİZ İÇKE ÖNAL

Affetmek zor da affedilmek kolay mı?

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.02.2018, 00:00

"Affet ki kalbin hafiflesin.
Affet ve özgürleş..." Böyle diyor bütün öğretiler.
Sonra düşünüyorsun: "Ben neyi affedemiyorum?" diye dönüyorsun içine... Madem başka yolu yok, başlıyorsun inceden bir muhasebeye...
Hayatın boyunca peşin sıra sürüklediğin kırgınlıklar karşına dikiliyor birer birer.
Bilinçaltının karanlıklarına gömdüğün ve bırak yüksek sesle dillendirmeyi; düşünmeyi bile kendine yasakladığın hayalet anılar canlanıyor gözünün önünde.
Var mı affedemediklerin?
Affetmekte zorlandıkların?
O meşhur "kırmızı çizgi" neresi senin için?
Diyelim zor olsa da affettin ve de hafifledin...
Peki bitti mi?

ÖMÜR HERKESTE BİR TANE

Hayır. Sıra kendinde.
Kendini kendi önceliklerinde en arkalara attığın, kendi kul hakkını hiçe saydığın anların için de affedebilecek misin kendini?
Boşa harcadığın zamanların, yaşarken kıymetini bilmediğin yılların için affedebilecek misin?
Gereksiz bir tevazu ile başkalarının gözünde hiç ettiğin nice emeğinden de içten bir özür dileyecek misin?
Hiç düşündün mü?
"Benden bir tane verildi sana" diyen ömrünün sesini kaç kez bastırdın?
Sence sen, affedebilecek misin seni gerçekten?

KİM BİLİR KAÇ LİSTEDEYİZ

Diyelim, kendini de başkalarını da affettin.
Çok mu zordu?
Belki...
Peki affetmek zor da, affedilmek kolay mı?
Sen kaç kişinin "affedilecekler listesi"ndesin, bir düşün bakalım.
Kaç kişiyi bile isteye veya ne fark eder; bilmeden/istemeden kırdın?
Kaç kez kapıldın hırsının/ kibrinin rüzgarına ve o rüzgarda kimleri savurdun?
Kaç kez yargıladın?
Kaç kez dedikodu yaptın?
Kaç kez kıskandın?
Hazır mısın bütün kalbinle af dilemeye?

KIZDIĞIN SENSİN SEN!

Af dilemek belki hepimiz için en zoru, çünkü egolarımızın esiriyiz.
Öyle bir esaret ki, sürekli "Sen haklısın" diyerek daha da derinlere hapsediyor bizi.
Kendi küçük cehennemlerimizde, "haklı" ve "kusursuz" hayatlar yaşıyoruz.
Kendimizi öyle bir kayırıyoruz ki, kötü olan ne varsa hepsi bizim dışımızda olup bitiyor!
Sütte leke var bizde yok...
Oysa manzara net.
Herkesin "kendince" iyi olduğu bu ortamda "ben, sen, o, biz, siz, onlar" toplamından iyi bir şey çıkmıyor.
Çıkamıyor!
Neden?
Çünkü karşı tarafta en çok kızdığın, kendinden de iyi bildiğin bir parça aslında!
Çünkü biriz ve tekiz.
Çünkü tek tek bütünü oluşturuyoruz.
Çünkü sen nasılsan, karşındaki de öyle.
Öfkeyse öfke...
Kibirse kibir...
Anlayışsa anlayış...
Sevgiyse sevgi...
Verdiğin ne ise aldığın da o oluyor farkında değil misin?
Sen durmadan sızlanırken, hayat sızlanacak yeni konular yığıyor önüne her seferinde.
Acımasızca eleştirirken, emin ol bir yerlerde de sen eleştiriliyorsun.

***

Peki çözüm?
Çözüm belki çok basit, belki karmakarışık.
Onu da konuşuruz elbette.
Ama önce herkes kendi kalbinin önünü süpürsün mü?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA