Altay'ın bu sezon aslında ilk 2'den Süper Lig'e çıkması lazımdı. Hoca değişiklikleri, bir anlık rehavet takımı Play-Off'a itti. 15-16 yıldır ekranda bu ligi mercek altına alıyorum. Bu sezon her yayınımda Altay'ın Süper Lig'e çıkacağını söyledim. Çünkü gerek kadrosuyla gerek oyun yapısıyla ve kaliteli oyuncularıyla bu ligde şampiyorluğu hak ediyordu. Ne varki futbol bu ilk 2'den değil Play-Off"tan oldu. Ben son yılların en iyi Play-Off müsabakaları olduğunu söyleyebilirim. Altay, Altınordu, İstanbulspor ve Samsunspor. Kora kor maçlar oynadı.
DENİZLİ SAHNE ALDI
Altay klasını Mustafa Denizli'nin gelmesiyle daha üst seviyeye çıkardı. Siyah-beyazlılar sezon içinde hem Altınoru hem de İstanbulspor'a karşı maçlarını kaybetmişti. Dediğim şey tamda buydu. Büyük Altay finallerin takımıydı. Finallerdeki başarısını gösterdi. Kimsenin itiraz edemeyeceği bir başarı yakalayarak alkışlandı ve Süper Lig'e geri döndü. Tabii ki Mustafa Denizli'nin gelmesi takıma bir hava bir vitrin getirdi. Bütün futbolcularla konuştum. Hepsinin söylediği tek şey vardı.
Mustafa hoca gelir gelmez, "Ben bu takımın 18 yıl formasını giydim. 18 yıl sonra bu takımı şampiyon yapmak için buraya geldim" ifadelerini kullandı. Denizli dediğini de yaptı. Ben, Mustafa Denizli ile karşılıklı oynadım. O, Altay kaptanıydı ben de Sarıyer'in kaptanıydım. Zaman zaman oturup dertleşiriz. Mustafa hoca bence hayatının en mutlu gününü Altınordu maçı bitiminde yaşamıştır. Takımı Süper Lig'e taşıyarak Büyük Altay'a Büyük Mustafa'nın ne kadar büyük Altaylı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Özgür Başkan ile çok iyi bir dostluğumuz var. Denizli geldikten sonra kendisine sordum, "Başkan ne olacak şimdi?". Genç başkan, "Hayri Baba çok zor olacak ama sonu güzel olacak" dedi. Aynen de öyle oldu. Yolun açık olsun Özgür Başkan.