Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı sistemini eleştiren anamuhalefet partisine sert çıkarak, "Şahıslar üzerinden ürettikleri yalanlarla kafaları bulandırmaya çalışıyorlar.
İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan, Tayyip Erdoğan baki değil, fani. Biz burada sistem mücadelesi veriyoruz" dedi. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde SETA'nın düzenlediği Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nda şunları söyledi:
AVRUPA'DAN ÖNCE KURDUK: Her ülke kendi şartlarına uygun yönetim şekline sahiptir. İstiklal Harbimizin başarıya ulaşmasının ardından Cumhuriyet'in ilanı geldi. Avrupa, monarşiyle devam ederken biz Cumhuriyeti kurduk. Önce tek partili sonra çok partili bir sistemle bugünlere geldik. Sonrasında demokrasimizi darbeler gölgesi altında ayakta tutmaya çalıştık. Bu sıkıntıları iliklerimize kadar yaşadık. Yaşanan çarpıklıkların sonucu istikrar ve güven ortamının tehdit altında olmasıdır.
TAYYİP ERDOĞAN BAKİ Mİ?
TEK ADAM MESELESİ DEĞİL:
Ülke ve millet olarak, tecrübeler ışığında kendimize çok daha güçlü bir yönetim sistemi kurma çabasındayız.
MİLLET NE DERSE O OLACAK: Cumhurbaşkanlığı sisteminin tek güvencesi demokratik olmasıdır. Millete hesap vermek zorunda olan hiçbir yöneticinin, sisteme karşı çıkanların öne sürdüğü yanlışlara sapma ihtimali olamaz. Milletin gösterdiği yolu izlemezseniz, millet tarafından alaşağı edilirsiniz. Ana muhalefet, şahıslar üzerinden ürettiği yalanlarla kafaları bulandırmaya çalışıyor. İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan baki değil, fani. Biz burada sistem mücadelesi veriyoruz. Bundan sonra da millet ne derse o olacak.
ÇİFT BAŞLI YÜRÜYORUZ: Türkiye'nin 2014 Ağustos'tan beri çift başlı bir sistemle yönetildiğinin de görülmesi lazım.
Düzgün yürüyorsa da şahsımla ve Başbakanlarla uyumlu olmamızdan kaynaklanıyor.
Anayasa değişikliği ile konuyu şahsileştirmiyoruz. Şahsi insiyatiflerle yürüyen sistemi düzeltmeye çalışıyoruz.
TEK BAYRAK, TEK MİLLET...
HAYIR DİYENLER BELLİ: Tek millet, tek bayrak, tek devlet için "Evet" diyeceğiz. İnsan bilmediğinin düşmanıdır.
Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanlar, işin ruhunu öğrendiklerinde sistemi kabul edeceklerdir. "Hayır" diyenler neye hayır dediklerinin farkında mı? Kim hayır diyor, PKK, Kandil, bu ülkeyi parçalamak isteyenler, bayrağımıza karşı çıkanlar.
MİLLETE SORUMLU OLACAĞIZ: Cumhurbaşkanlığı sisteminin özü, yönetimin doğrudan millete veriliyor olmasıdır.
Yürütme görevindeki Cumhurbaşkanı, millete karşı sorumlu olacağı için attığı her adıma dikkat edecektir.
Başkanlık sisteminin olduğu ülkelerde yasama yok mu? Var. Bizimki Türk tipi bir sistem olacak. Aynısı olmak durumunda değil, diğer ülkelerle.
Yürütme de var. Cumhurbaşkanı temsil edecek, kabinesini kuracak. Hesabını da millete verecek.
YARGIYA BAĞIMSIZLIK: Yargı, en çok yıpranan güç. Darbe ve vesayet dönemlerinde yargı ile ilgili hafızalarda hoş olmayan görüntüler var. 28 Şubat'ta cüppelerle çıkan, hakim savcılar gördük bu ülkede. Bu sorunların çözümü için sürdürdüğümüz sistemde bunları da çözeceğiz.
Yürütme, yasama ve yargı güçleri kendi alanlarına odaklanıp güçlü Türkiye'nin inşaasına katkı sağlayacaktır. Halka hakaret ederek, halkçılık yaptıklarını ifade edenlerin devri kapanıyor.
VEKİLLER ASIL İŞİNE BAKACAK
Yürütmenin iki başı tek olacak. Milletimiz yetkiyi kime verdiğini, kimden hesap soracağını bilecek. Yasama organında milletvekilleri sadece asli işlerine odaklanacak. Milletvekilleri, iş takibi yapmaktan yasama vazifesine zaman bulamıyor. Meclis'te 4 dönem görev yapmış olup da tek bir yasama çalışması yapmamış milletvekilleri var. Yeni sistemle birlikte tüm vekiller Meclis çalışmalarına yoğunlaşacak. Cumhurbaşkanı'nın bütçe dışında kanun teklifi getirme yetkisi yok. Yasama faaliyetleri tamamen milletvekillerine düşüyor. Yürütme ile iç içe geçmiş olması vekillerin prestijlerini yıpratıyordu.