Onlar nasıl başardı?

TANSU EDİP GÖKBUDAK

Tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak, gerçekten çok büyük bir sabır gerektiriyor.
İşte bu yüzden Tüp Bebek Dosyası'nın bu son gününde, pes etmek yerine mücadele eden ailelerin çocuk sahibi olabilme yollarını anlatacağız.
Bu aileler "Nasıl başardı?" ve "Neler yaşadı?" tüm ayrıntılarıyla bu dosyada bulacaksınız.
Milyonlarca çiftin hayalini süslediği evlat hasreti tüp bebek tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde çok daha kolay hale geldi. Artık çiftler çocuk sahibi olmanın yanı sıra çocuğun ikiz ya da tek olacağını bile belirleyebilir hale geldi. Fakat tüm bu olumlu gelişmelerin yanı sıra bazı aileler gerek genetik, gerekse de yaşadıkları stresle yıllarca evlat sahibi olabilmek için çaba göstermek zorunda kalıyor, sabırla bekliyor. Tüm bunlara karşın sonuca ulaşmak için çaba gösteren, pes etmeyen aileler, "Bunu acaba nasıl başardılar?" sorusunu akıllara getiriyor. İşte o aileler:
SIRAYA GİRDİLER
Yasemin Aydın, Kemal Aydın'la 25 yıllık evli. Evlendikleri ilk günden bu yana evlat hasretiyle tutuştular.
İlk başta İstanbul'da görev yaparken 2 yıla yakın beklediler. Ancak doktorlar, "Çocuğunuzun olması mucizelere bağlı" dediler. Takvim yaprakları 1990'ı gösteriyordu. O zaman 20'li yaşlarında olan Aydın çifti, Türkiye'de Ege Üniversitesi'nde ilk kez tüp bebek tedavisinin uygulandığını duydu. Hemen yola koyuldular. 1 ay kadar İzmir'de tedavi gördüler. 2 defa tüp bebek tedavisi uygulandı. Ancak başarılı olmadı. O sırada polis olan Aydın çiftinin tayini Konya'ya çıktı. Fakat genç çift o zaman da yılmadı. Konya Selçuk Üniversitesi'nde açılan tüp bebek merkezinde şanslarını denediler.
VE SONUNDA BAŞARI
Fakat burada da sonuç çıkmadı. En sonunda Aydın çifti tüp bebek tedavisini bırakıp evlat edinmek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na başvurup sıraya girdi. Fakat o sırada mesai arkadaşları Aydın çiftine İstanbul Nişantaşı'nda Mustafa Bahçeci isimli bir tüp bebek kliniğinde başarıya ulaşıldığını söyledi. İşte Aydın çiftinin hayatı burada değişti. 13 yıllık bekleyişin ardından buradaki çalışma sonuç verdi ve Yasemin Aydın sonunda hamile kalmayı başardı. Aydın 39 yaşında annelik sevincine ulaşmıştı.
Bu durumu şöyle özetliyor, "Bu dünyanın en tarif edilemez duygusu...
39 yaşında, imkansız denilen bir yaşta hamile olduğumu öğrenmiştim. Bu bana Allah'ın bir lütfuydu." Aydın çiftinin yıllar boyu süren çalışmaları sonucunda dünyaya gelen ve Emin adını koydukları biricik çocukları şimdi 12 yaşında bir delikanlı oldu.
RADYO DEĞİŞTİRDİ
İdil ve Ödül Şahin, yıllar boyu evlat hasreti çeken anne-babalarının tüp bebek tedavisiyle dünyaya getirdiği ikiz kardeş. Şimdi 27 yaşında olan Şahin kardeşlerin bir özelliği de Türkiye'nin 7. ve 8'inci, Bursa'nın ise ilk tüp bebekleri olmaları. Annelerinin evlendikten sonra 12 yıl boyunca çocuk sahibi olmaya çalıştıklarını söyleyen Şahin kardeşler, "Annemiz ve babamız ilk olarak İngiltere Cambridge'te bir hastaneye müracaat etmiş. Zaten dünyada ilk tüp bebek orada çıkmış. Ancak bu macera başarılı olmamış. Aradan yıllar sonra bir pazar gezmesi sırasında otomobilde radyo dinlerlerken Prof. Dr. Refik Çapanoğlu'nu ve Prof. Dr. Erol Tavmergen'in çalışmalarıyla Türkiye'de ilk tüp bebeğin dünyaya geldiğini duymuşlar.
Hemen ilk fırsatta Ege Üniversitesi'ne gitmişler" diyor.
DEFALARCA DENEDİLER
Anne ve babalarının defalarca tüp bebek denediklerini söyleyen Şahin kardeşler, Bursa ile İzmir arasında defalarca mekik dokuduklarını söyledi.
İdil ve Ödül Şahin şöyle diyor:
"En sonunda yine bir tedavi sonrası İzmir'den Bursa'ya dönülürken annem babama, 'Bu sefer hissediyorum, olacak. Otomobili yavaş kullan' demiş. Gerçekten de Bursa'ya döndükten sonra annem hamile olduğunu öğrenmiş. Biz doğduğumuzda da Bursa'nın ilk tüp bebekleri olduk. Hem de ikizdik. Gazeteciler babama 'Adını ne koydunuz?' diye sorunca afallayıp 'İdil ve Ödül' koyduk' demiş."
20 YIL SONRA KIZLARI OLACAK
41 yaşındaki Deniz-Mehmet Mert çifti, 20 yıldır çocuk hasreti çekiyordu. 'Sizin çocuğunu olmaz' denilen çift, şimdi kızlarını kucaklarını almak için gün sayıyor. İstanbul'da yaşayan 20 yıllık evli, 41 yaşında olan Deniz Mert aşırı kilosu ve miyomları olan bir hastaydı.
Kendisine ikinci tüp bebek denemesinden sonra, 'Sizin çocuğunuz olmaz, böyle kilolu olduğunuz sürece bu işi başaramayacaksınız' denildi. Morali bozulan ama pes etmeyen Deniz Mert ise, Op. Dr. Seval Taşdemir'in internetten çalışmalarını ve çıktığı TV programlarını takip etti. Deniz Mert, 'Son bir kez daha bu hocaya gidip durumunu öğrenmek istiyorum' diyerek yola çıktı.
AŞIRI KİLOM VARDI
Anne adayı Deniz Mert, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı: "Tüp bebek uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir'e geldiğimizde rahimimde miyomlar oluşmuştu. Aşırı kilom vardı. 100 kiloydum. Hocamız adım adım gitmemiz gerektiğini söyledi.
Öncelikle en az 15 kilo vermemi yani 85 kiloya inmemi önerdi ve diyet listesi ile birlikte klinikten ayrıldım.
Artık o kadar çok istiyordum ki evlat sahibi olmayı ne gerekiyorsa yapacaktım.
Büyük bir azimle diyet programı uyguladım, kısa sürede 15 kilo verdim. Artık hocamın istediği kiloya inmiştim ve tedavime başlayabilirdik.
Bunun ardından meliyatla rahimde bulunan miyomlar temizlendi.
Bu süreç devam ederken bağışıklık aşı tedavisi gördük.
100 KİLODAN 85'E İNDİ!
Ayda bir kez olmak üzere eşimden alınan kan lenfositleri ayrıştırılarak aşı haline getirildi, ayda bir kez iki kolumdan bana enjekte edildi. Üç aylık aşı tedavisi de bittikten sonra tüp bebek tedavi programına alındım.
Mikroenjeksiyon tipi tüp bebek tedavisi uygulandı. Daha önce başka bir merkezde bir kez daha tüp bebek tedavisi uygulamıştık. Sonuç olumsuz olmuştu."
"ÖNCE İNANAMADIK"
Bu kez çok farklı tedavi protokolü uygulandığı için çok ümitlendiklerini belirten Deniz Mert, "Transferden 10 gün sonra evinize yakın olan bir poliklinikte gebelik testi yaptırdık.
Eşim sonucu almaya gittiğinde hamile olduğumu söylemişler. Fakat 20 yıldır o kadar kötü günler geçirmiştik ki inanamadık! Eşimi tekrar polikliniğe gönderdim. Gerçekten hamilelik var mı diye yeniden sordurdum.
Poliklinikteki görevliler normal şartlarda bu sayı gebeliği gösterir ama tüp bebekte ki oranları biz bilemeyiz, doktorunuza sorun demişler.
Hemen Seval Hoca'yı arayıp sonucu paylaştık. Hocamız bize 'Hadi gözümüz aydın, gebelik görünüyor ama iki gün sonra bu yüzlü sayıların iki katına çıkması gerekiyor' dedi. Bizde müthiş bir heyecanlı bekleyiş başladı, o iki günü nasıl geçirdiğimizi size anlatamam. İki gün sonra yaptığımız teste beklenilen gibi test sonucumuzda çıkan sayıyı ikiye katladı. Böylece hamileliğim kesinleşmiş oldu. Bu sonuçlardan sonra tahmin edemeyeceğiniz kadar sevinç gözyaşı döktüm. Tabii ki eşim de çok duygulandı. Bu duyguyu Allah bütün çocuğu olmayan ailelere yaşatsın; bu duygu anlatılmaz ancak yaşanır. Anlatırsak belki kelimeler kifayetsiz kalır" dedi.